Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun
Türkiye ve parti kamuoyuna seçim açıklaması:
Ulusalcı Bağımsız Adaylarla Meclis'e!

Yüce Türk milleti ve Ulusal Parti'nin değerli üyeleri

Ulusalcı Bağımsız Adaylarımız

İstanbul 3. Bölge: Cafer Özsoy Emekli noter, hukukçu İzmir 1. Bölge: Tuncer Sümer Tıp doktoru Balıkesir: Serap Yeşiltuna Araştırmacı-yazar Mersin: Hasan Pektekin Emekli öğretmen

12 Haziran'da yapılacak olan milletvekili genel seçimleri için Ulusal Parti ulusalcı bağımsız adaylarla seçimlere katılacaktır.

Parti yetkili kurullarının aldığı kararlar doğrultusunda dört ilde parti kendi üyelerini bağımsız aday olarak gösterme kararı almıştır.

İstanbul 3. Bölgede Ulusal Parti Genel Başkan Yardımcısı Cafer Özsoy,

İzmir 1. Bölgede Ulusal Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Tuncer Sümer,

Balıkesir'de Ulusal Parti Başkanlık Kurulu Üyesi Serap Yeşiltuna,

Mersin'de Ulusal Parti Genel Sekreteri Hasan Pektekin,

Ulusal Parti'nin adaylarıdır.

PKK'nın Bağımsızlarına Karşı
Türklerin Bağımsız Adayları

Adlarını açıkladığımız bu arkadaşlarımız bugüne kadar partimizde sürdürdükleri görevlerinden istifa etmişler ve bağımsız adaylık başvurularını yapmışlardır. Partimizin bu değerli yöneticilerine bugüne kadar sürdürdükleri görevlerindeki çabalarından ötürü teşekkürlerimizi sunuyor ve tüm parti olarak, var gücümüzle, bu arkadaşlarımızı Meclis'e sokmak için mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz.

Partimiz, henüz yeni örgütlenen ve olanakları sınırlı bir partidir. Böylesi bir dönemde, %10'luk barajı da düşünerek, bağımsız aday seçeneğinin Meclis'e girmek için tek yol olduğunu düşündük.

PKK'nın bağımsızlarına karşı artık Türklerin de bağımsız adayları vardır.

PKK ile mücadele etmek için, Türk milletinden ulusalcı adaylarımıza destek vermesini istiyoruz.

Artık bölücülükten yakınmak yerine PKK'nın işgal ettiği Meclis'e Türk'ün sesini taşımalıyız.

Muhalefetin Gafleti

Partimiz bu seçimleri Türkiye için hayati önemde görmektedir. Çünkü bu seçimlerin oluşturacağı Meclis yeni bir Anayasa yapacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin bölünmesinin yolunu açacak bir Anayasa paketini o Meclis'ten çıkartmamak gerekmektedir.

Bu sorumlulukla hareket eden partimiz, Meclis dışında bulunan tüm siyasi partilere birlikte hareket etme, Meclis'e girmek için ittifak yapma önerisi götürmüştür. Ancak partimizin tüm özverisine ve çabasına rağmen bu başarılamamıştır.

AKP'nin hükümetten düşürülmesinin formülü olan bu seçeneğe yanaşmayan tüm siyasi partiler, Türkiye'nin çıkarlarını da kendi parti çıkarlarını da düşünmeden hareket etmişlerdir. Ancak 12 Haziran seçimleri, bugün ittifaktan kaçınan partilerin tasfiye fermanı olacaktır. Seçim sonrası dönemde, sağda solda bulunan bu partiler siyaset sahnesinden silineceklerdir.

CHP ve MHP'nin Durumu

12 Haziran seçimleri için parlamentoda temsil edilen iki muhalefet partisi de AKP'yi devirecek güçte değildir. Kaldı ki bu partiler seçimlerde bir başarı da kazanamayacaklardır. O nedenle, AKP'lileşen CHP ve MHP'ye verilecek oylar da, Anayasa değişikliği sürecinde AKP'ye gitmiş olacaktır.

Özellikle CHP içinde son bir yıldır yaşanan Amerikancı ve Kürtçü darbe, bu partiyi tümüyle PKK çizgisinde ve AKP yandaşı bir konuma getirmiştir. CHP'nin iplerini ele geçiren Kürtçü Gürsel Tekin CHP listelerini belirlemiştir. Ulusalcı isimler bir bir tasfiye edilmiştir.

Artık CHP Atatürkçü değil Apocu CHP'dir.

CHP'ye verilecek oylar da Apo'ya af için, Türkiye'nin bölünmesi için, verilmiş olacaktır. Üstelik bu CHP Fethullah'tan da icazetli bir CHP'dir.

Bu bakımdan da CHP'ye verilecek oylar tarikatlara, cemaatlere ve Fethullahçılığa verilmiş olacaktır.

İstanbul'da  Kürtçülüğe Karşı Ulusalcı Adaylar

CHP'nin geçirdiği bu dönüşümün bir numaralı müsebbibi Gürsel Tekin, İstanbul 1. Bölgede CHP'nin 1 numaralı adayıdır. Siyasette tek numarası hizipçilik, bölücülük, Kürtçülük, türbancılık olan bu adama oy vermenin vebali büyüktür. Hiçbir CHP'li İstanbul 1. bölgede CHP'ye oy vermemelidir.

Aynı şekilde İstanbul 2. Bölgede, CHP'nin adayı Sezgin Tanrıkulu'dur. Bu adam da, PKK'nın avukatıdır. Habur'dan Türkiye'ye giren PKK'lı teröristlerin resmi avukatlığını üstlenmiş azılı bir bölücüdür. Sezgin Tanrıkulu'na oy vermek demek Habur'dan giren teröristlere oy vermek demektir.

Üstelik bu adam memleketi olan Diyarbakır'dan değil İstanbul'dan aday yapılmıştır. Çünkü CHP, Kürtçülük yapmasına karşın Kürtlerden oy alamayacağını gayet iyi bilmektedir. Kürtlerden oy alamayacakları halde Atatürkçülerden oy almayı planlamaktadırlar.

İstanbul'da 3. Bölge ise PKK'lı terörist Sabahat Tuncel'in seçim çevresidir. PKK geçtiğimiz seçimlerde bu teröristi cezaevinden çıkartmış ve Meclis'e taşımıştır.

Şimdi Ulusal Parti 3. Bölgeden kendi adayı ile bu teröristin karşısına çıkacaktır.

Tüm Türklerden PKK'ya karşı ulusalcı bağımsız adayımız Cafer Özsoy'a oy vermelerini, Türk'ün suskun olmadığını, sahipsiz olmadığını göstermesini istiyoruz.

Sabahat Tuncel, en son bir polisimize attığı tokatla gündeme gelmişti. Şimdi bu tokadın hesabını sorma zamanıdır. Türk milleti Türk'ün gücünü ve birliğini gösterecektir.

İstanbul 2. Bölgede emekli orgeneral ve Ergenekon tertibinin tutuklu sanığı Çetin Doğan adaydır. Partimiz bu bölgede kendi adayını çıkartmamış ve Çetin Doğan'ı destekleme kararı almıştır.

İstanbul 1. bölgede de partimiz bir aday çıkartmamış, bu bölgede Ergenekon tutuklusu bağımsız aday Tuncay Özkan ile MHP'nin 1. sıra adayı olan Ergenekon tutuklusu emekli general Engin Alan'ın karşısına konumlanmamıştır.

Partimiz bu bölgede Engin Alan ya da Tuncay Özkan'a oy verilmesini ama kesinlikle Gürsel Tekin'e ve dolayısıyla CHP'ye oy verilmemesini önermektedir.

Ergenekon Mağdurlarını Destekleyelim

Türkiye son dört yıldır ABD tarafından yönlendirilen bir Ergenekon tertibini yaşamaktadır. Bu tertibin mağduru olan insanlara destek vermek vicdani bir sorumluluktur.

Partimiz bu sorumluluk çerçevesinde, İzmir'de 2. bölgede aday olan gazeteci Mustafa Balbay'ı destekleme kararı almış ve İzmir'de sadece 1. bölgede aday göstermiştir.

Aynı şekilde Zonguldak'ta aday olan Ergenekon tutuklusu doktor Mehmet Haberal'ı destekleme kararı almış ve aday göstermemiştir.

Bugüne kadar pek çoğuna karşı çıksak ve eleştirsek de, Ergenekon tutuklusu olan bu isimlerin serbest kalmaları ve kendilerini savunma hakkı elde edebilmeleri bizler için son derece önemli bir sorumluluktur. Partimiz, anlaşamasa bile kötü günlerinde muhaliflere el uzatmayı, destek vermeyi uygun görmüştür.

Bunun tek istisnası İşçi Partisi'nin girişimidir. İşçi Partisi, kendi başkanlarını dışarı çıkartmak için bazı Ergenekon sanıklarını da kendi siyasetine alet etmiştir. Tarihi, bölücülüğün tarihi olan bu parti, Türk Ordusu'nun saygın ulusalcı isimleri ile ilişki kurarak, Ergenekon tertibi için önce zemin yaratmıştır. Şimdi ise yine bazı saygın isimleri kullanarak, kendilerini dışarı çıkartmanın yolunu bulmaya çalışmaktadırlar.

Tarihi boyunca yüzdelik bir oy alamayan hep bindelere oynayan bu harekete destek veren yurttaşlarımızı bu harekete karşı uyarıyoruz.

Balıkesir ve Mersin'de Türk Seddi

Partimiz açısından Balıkesir ve Mersin'de son derece önemli bir seçim olacaktır. Bu iki ilimiz de yıllardır PKK'lılar tarafından kuşatılan, istila edilen simge illerimizdir. Özellikle Mersin'de doruk noktaya varan istila hareketi, artık bu bölücü istilaya dur diyecek sembol şehirlerin yaratılmasını zorunlu kılmıştır.

Mersin ve Balıkesir'de milletvekili çıkartılacak ulusalcı adaylarla bu şehirlere Türk barikatı çekilecek ve bölücülüğe karşı Türk Seddi oluşturulmasının yolu açılacaktır.

Bu iki ilimizde de ulusalcı hassasiyet son derece yüksektir. PKK'nın Güneydoğu'sunun karşısına Türklerin şehirleri artık çıkmalıdır. Bu seçim bunun yolunu açacaktır.

İl Örgütlerimize İnisiyatif

Bunun dışında kalan illerimizde parti örgütlerimizi Türkiye'nin geldiği noktayı göz önünde bulundurarak, kendi illerindeki adaylara bakarak oy vermeleri konusunda serbest bırakmış bulunuyoruz.

Her il örgütümüz kendi ilinde eğer gerçekten güvenilir, ulusalcı adaylar olduklarını düşünüyorlarsa, bu adaylara oy verebilirler.

Ancak il örgütlerimiz bu kararları almadan ve kamuoyu ile paylaşmadan önce Genel Merkezimizden izin almalıdırlar.

Ulusalcılık Meclis'e!

Yüce Türk milleti ve değerli partili arkadaşlarım.

12 Haziran seçimleri için aldığımız kararlar bunlardır. Bu kararları sizlerle paylaşırken, son olarak bir çağrıda bulunuyorum.

Tüm partililer için artık bir seferberlik dönemi başlamıştır.

Partimiz, ulusalcı adaylarımızı Meclis'e sokmak için var gücüyle çalışacaklardır.

Bugüne kadar elimizden geldiğince mücadele ediyorduk ancak artık son nefesimize kadar çalışmak zorundayız.

Tüm parti örgütlerimiz ve üyelerimiz adaylarımızın etrafında kenetlenmeli, birlik olmalı ve ulusalcılığı Meclis'e taşımalıdır.

Türkiye Türklerindir, TBMM de Türklerin olacaktır!