Üye Girişi | Yeni Üyelik
   22 Kasım 2013 Cuma
Enerji Enstitüsü
Terör Enstitüsü
Ermeni Enstitüsü
Göç Araştırmaları
Türk Dünyası Enstitüsü
Ekonomi Enstitüsü
Silahsızlanma Çalışmaları
Hakkımızda
Başkan
Yönetim Kurulu
Danışma Kurulu
Bilim Kurulu
Kadromuz
Temsilcilerimiz
TÜRKSAM'da Staj
Bağlantılar
E-Kitap
TÜRKSAM
Adres :

Güvenlik Caddesi No:7/2

Aşağı Ayrancı / ANKARA


T :  0090. 312. 285 31 00
F : 0090. 312. 285 00 71
Şii İttifakı'na Karşı Türk-Kürt İttifakı mı?
23 Eylül 2005 Dinsel ve Mezhepsel Çatışmalar [10] [12] [14] [16]
Beşir Topaloğlu


Hakkında - Arşivi

Türkiye'deki hiçbir tartışma, Kafkaslar, Orta Asya, Ortadoğu ya da küresel eğilimlerden bağımsız değil. 'Her şeyi dış güçlere bağlama' söylentisi, bir gerçeğin altını çizmekten ziyade, gözlerimize sokulurcasına aşikar biçimde yapılan kötülükleri gizleme telaşından başka bir şey ne ki? Balkanlar'dan Ortadoğu'ya, Irak'tan Orta Asya ve Hazar çevresine kadar bakın, bu bölgelerde yaşanan sorunlardan kaç tanesini hangi güçler yapıyor?

Rusya'nın ve ABD'nin Afganistan'da ne işi vardı? ABD ve ngiltere'nin Irak ta ne işi var? Körfez ülkeleri neden birer ABD askeri üssü? Ortadoğu coğrafyasının sınırlarını kim çizdi? Aynı güçler şimdi yeni bir Ortadoğu kurmuyor mu? Yeni devletler kurup varolanları parçalamıyor mu? 'Dış güçler'i koruma, savunma, günahlarını gizleme telaşı nereden kaynaklanıyor? On binlerce insan katlediliyor, yanı başımızda bir ülke yağmalanıyor, parçalanıyor, birlikte yaşayan insanlar boğaz boğaza getiriliyor.. Kim yapıyor bunu? Yarın Türkiye'de, İran'da aynı şeyler yapıldığında da, ki yapılacak, aynı şeyi mi söyleyeceğiz?

Evet, sorunlarımızı, zaaflarımızı tartışmak, çözmek, kendimizi gerekirse suçlu ilan etmek zorundayız. Ama bütün bunlar, başkalarının günahlarını gizlememizi gerektirmiyor. Bugün için, bölgenin zaafları üzerine şekillenen bir müdahale var. Sıradan değil, yaşadığımız coğrafyanın onlarca yılını, enerjisini, umudunu tüketecek bir müdahale. Etnik ya da mezhep eksenli, her türlü farklılıkları düşmanlığa dönüştürecek, bölgeyi kanlı bir geleceğe

sürükleyecek türden bir müdahale. Kürt meselesi de, hızla bölgenin zaafı, sorunu olmanın ötesine geçip, bir truva atına dönüşüyor.

Bizler, 1991'den beri bölgeyi hep günlük polemiklerle, tartışmalarla, taktik manevralarla ele aldık. Devlet eliyle bu ülkenin kuyusunu kazdık. Devlet eliyle bile bu ülkeye kötülükler getiren başkalarını politikalarını uyguladık. Şimdi bir taraftan dövünürken diğer taraftan aynı hatayı yapmaya devam ediyoruz.

On yıl önce, beş yıl önce bu günleri yazanları tartışanları, bölgenin bu hale geleceğini söyleyenleri hayalcilikle suçlayanlar, şimdi de beş yıl sonrasını öngörmeye çalışanları alaya alıyor. Bu sorumsuzlar, Türkiye'ye ve bölgeye Washington'dan ve Londra'dan bakanlar, yalanlarla zihinlerimizi perişan edenler ne yazık ki bu ülkenin en muteber insanları kabul ediliyor.

Hala Irak diye bir devletin varolduğunu iddia edebiliyorlar. Artık böyle bir devlet yok, olmayacak, uyanın! Yakında Körfez ülkelerinden Suudi Arabistan'a ve Türkiye'ye kadar etkisini sürdürecek bir proje adım adım uygulanıyor.

İşgalden önce böyle olacağı biliniyordu. Hatta işgal gündeme gelmeden önce bile. Ama birileri hepimizi kandırmayı başardı.

Şimdi Irak'ı değil, parçalanan Irak'ı, bundan sonra nasıl bir Ortadoğu olacağını tartışalım. Ve ne yapmamız gerektiğini, nasıl direneceğimizi... Üç yıl sonra, beş yıl sonra eyvah dememek için, artık apaçık belli olan, bırakın devletleri şirketlere paylaştırılan bu topraklara yönelik aşağılık müdahalelere karşı nasıl savaşacağımızı konuşalım.

Irak bölündü. Fiilen… Çok yakında resmileşecek. Hem de Birleşmiş Milletler onayıyla. Daha sonra Irak'ın çevresinde referandum tartışmaları başlayacak. Federasyon tartışmaları. Türkiye'de, İran'da, Suudi Arabistan'da… Bunu öngörmek istemeyenler birkaç yıl beklemeye tahammül etsin.

Şimdi yeni senaryolar konuşuluyor. Irak'ta bir Şii devleti kuruluyor. Kuzeyinde de Kürt devleti. İran, Irak Şiileri, Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan'an Şiiler'den oluşan petrol bölgeleri ile birlikte bir Şii Kuşağı oluşturuluyor. Buna karşı bölgenin Sünni refleksleri nasıl harekete geçirilecek? Türkiye'nin ve Suudi Arabistan'ın tavrı ne olacak? Kürt meselesinden çok daha büyük, çok daha yakıcı yeni bir sorun, yeni bir kamplaşma sebebi, yeni bir bölgesel savaş senaryosu işleniyor. Kürt kartı İran, Suriye ve Türkiye'ye karşı kullanılırken, Şii-Sünni kamplaşmasıyla İran'dan Mısır'a kadar bütün bölgenin dizginlerini ellerine geçiriyorlar.

Sonra da Şii Bloku'na karşı Türk-Kürt ittifakı seçeneği….

Bunu yakında açıkça dile getirebilirle. Bugün Kürt sorununa karşı tavizsiz duran çevreler o zaman bakalım ne diyecek? Peki Sünni Araplar ne olacak? Türkiye böyle bir proje ile hem Sünni Araplar'ı hem de İran'ı karşısına almayacak mı? Birinci dünya savaşından bu yana Türkiye'nin bölgesel çıkarlarıyla Arap dünyasının çıkarları ilk kez bu kadar yakınlaşıyor.

Belki istenen de budur, Türkiye'yi Şii İttifakı'na, yani İran'a ve Arap dünyasına karşı konuşlandırmak. Arap olmayan, İslam tehdidine karşı olan, Batı'nın çıkarlarını önceleyecek olan bir ittifak. Bu çıkarları tehdit edenlere karşı yeni bir taşeron güç. Ne de olsa İran'daki Azeri nüfus ABD nin sürekli gündeminde ve Tahran nükleer silah istiyor. Ne de olsa Arap dünyasından Batı'ya yönelen radikal İslam Türkiye için de tehdit.

Peki ne olacak? Hangisi iyi? Hepsi kötü... 'Dış güçler' diye birilerinin korumaya çalıştığı ülkelerin bu topraklara uzanan ellerini kesmedikçe bizler asla huzur bulamayacağız, kardeş olamayacağız. Geçen yüzyıl onların senaryoları yüzünden birbirimizle boğuşmadık mı? Bir yüzyıl daha boğuşmamak için bu elleri kesmek, oyunlarını boşa çıkarmak, inadına kardeş olmak zorundayız. Dini, mezhebi, tarihi, kültürü, etnik birlikteliği boşa çıkaran, bu topraklardaki bütün zaafları tahrik eden ve düşmanlığa çevirenler, Şii İttifakı da oluşturur, Türk-Kürt ittifakı da. Sonra da bunları birbiriyle kapıştırır.

İnanmıyormsunuz? O zaman birkaç yıl daha bekleyin



http://www.turksam.org/tr/a504.html
Arkadaşına Gönder 6080 kez okundu Yazdır
Paylaş: Google Yahoo FaceBook Mixx
Digg StumbleUpon Del.icio.us reddit Twitter
 
Yorumlar
   Başlık : 
  Yorum : 
(Yorum larınızı yaparken '<' ve '>' işaretlerini kesinlikle kullanamazsınız.) 

* Yorum yapabilmeniz için 'Üye Girişi' yapmanız gerekmektedir.

  
Bu sitede yer alan bilgiler TÜRKSAM adresi kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Tüm hakları Telif Hakları Yasası'nca korunmaktadır. Kâr amacı güdülmez. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede Ençok Okunanlar
Osmanlı Devletinde Ermeni Sorunu Ve Avrupa Devletlerinin Ermeni Politikaları
58018 kez okundu.
Türklerde Yeni Yıl: Nevruz Bayramı ve Törenleri
45869 kez okundu.
Türklere Karşı Yapılan Soykırımlar ve Hocalı Soykırımı
24217 kez okundu.
İran’ın Nükleer Çabaları: Hedefler, Tartışmalar ve Sonuçlar
23486 kez okundu.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Yetmiş Yaşında
23359 kez okundu.
Sitede Ençok Yorumlananlar
Atatürk’ün Türk Dünyasına Bakışı!
10 defa yorumlandı.
PKK Terör Örgütü’nün Dağdan İnmesi ve Karşılanmasındaki Sorunlu Süreç
6 defa yorumlandı.
Ermenistan ile İmzalanan Protokoller ve Bundan Sonraki Riskli Sürecin Analizi
5 defa yorumlandı.
Türklere Karşı Yapılan Soykırımlar ve Hocalı Soykırımı
4 defa yorumlandı.
Türk-İsrail İlişkileri Kopma Noktasında
4 defa yorumlandı.
Copyright © 2004 - 2013 TÜRKSAM - Tüm Hakları Saklıdır.
Şu an sitemizde gezinen 2990 ziyaretçi, 0 üyemiz bulunmaktadır.
Tasarım ve Programlama TÜRKSAM - Bilişim Teknolojileri Merkezi (BTM)
En iyi 1024x768 görüntülenir.