MİLGEM : Milli Gemi Projesi


Milli Olarak Dizayn ve İnşa Edilen İlk Türk Korveti

Denizaltı Savunma Harbi (DSH) ve Karakol Gemisi Projesi olarak başlatılan MİLGEM (Mili Gemi) Projesi kapsamında azami yurt içi katkı payı ile toplam 12 adede kadar geminin tasarım ve inşası öngörülmüştür. Mevcut yetenekleriyle fırkateyn ile karakol gemisi arasında bir spektrumda yer alan korvetlerin inşası ile kıyıya dayalı harp alanındaki yeteneklerinin geliştirilmesi öngörülmektedir. Gemilere helikopter konuşlanması ile DSH imkan ve kabiliyetleri artırılmış, Harpoon ve 76 mm top entegrasyonu ile etkin su üstü harbi yeteneği kazandırılmıştır. Gemi, sahip olduğu verimli ve esnek CODAG (Combined Diesel and Gas Turbine) tahrik sistemi konfigürasyonu ile 30 knot sürat yapabilmektedir.

MİLGEM Projesi için 15 Şubat 2000 tarihinde Savunma Sanayi İcra Komitesi başlangıç kararı alınmış ve 12 Mart 2004 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda teşkil edilen MİLGEM Proje Ofisi'nin kurulmasıyla da tasarım faaliyetlerine başlanmıştır.

MİLGEM Projesi'nin birinci gemisi olan TCG HEYBELİADA (F-511) 27 Eylül 2011 tarihinde, ikinci gemisi olan BÜYÜKADA (F-512) 27 Eylül 2013 tarihinde hizmete alınmıştır. Projenin 3 ve 4’üncü gemisinin inşası İstanbul Tersanesi Komutanlığında yapılacaktır.

MİLGEM Projesi'nde, ilk kez bir savaş gemisinin yerli olarak geliştirilen savaş sistemi (GENESİS) entegrasyonu da dahil olmak üzere tüm tasarım, entegrasyon ve analiz aşamaları tamamen milli olarak gerçekleştirilmektedir. Türk Deniz Kuvvetlerince, MİLGEM Projesi gibi milli gemi inşa projeleri ile dağınık halde bulunan yerli/milli bilgi ve tecrübe birikiminin bir araya getirilmesi, çok sayıda yerli sanayi kuruluşları, üniversiteler ve bilimsel kurumlarının da yönlendirilerek Türkiye'de yerli harp gemisi tasarım ve inşa kabiliyetinin yerleştirilmesi ve geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından tanımlanmış harekât ihtiyaçlarını yerine getirmek üzere, MİLGEM Projesi'nin kavramsal tasarım aşamasında;

Türk Deniz Kuvvetleri her türlü gelişmiş gemi ve alt sistem teknolojileri ile bunlarla ilgili olarak yürütülen bilimsel çalışmaları yakından takip etmekte ve dünya çapında ve NATO içerisinde yürütülen teknoloji geliştirme faaliyetlerine aktif olarak katılmakta, yürütülen projelerde bu teknolojilerin uygulanabilirliği hakkında detaylı çalışmalar icra etmektedir.

MİLGEM Projesi kapsamında, tekne formu geliştirme çalışmaları sırasında direnç, denizcilik, manevra, dinamik ve statik stabilite özelliklerini dikkate alacak şekilde çok kriterli optimizasyon çalışmaları icra edilmiş, kendisini kanıtlamış bilgisayar programları kullanılarak icra edilen sayısal analizlerden elde edilen sonuçlar deneysel yöntemler ile doğrulanmıştır. Geminin, tanımlanmış şok yüklerine dayanım da dahil olmak üzere yapısal mukavemetinin analizi oluşturulan detaylı 3-boyutlu sonlu elemanlar modeli kullanılarak icra edilmiş, gemi tasarımı Türk Loydu tarafından klaslanmıştır.

Bir savaş gemisi platformunun değerini, ona kumanda eden personelin değeri ve verimliliği belirlemektedir. Bu sebeple ulusal/uluslararası standartlar göz önünde bulundurularak tasarım faaliyetleri esnasında personel çalışma koşulları ve konforuna büyük önem verilmiştir.

Çağımız harp gemileri için vazgeçilemez bir öneme sahip olan iz yönetimi ve izlerin azaltımı faaliyetleri kapsamında, hidrodinamik, akustik, manyetik, kızılötesi, radar izlerinin azaltımı tasarım faaliyetlerine yön veren ana girdiler olarak ele alınmış ve tanımlanmış düşük gizlilik (stealth) seviyesine ulaşabilmek maksadıyla detaylı çalışmalar icra edilmiştir.

MİLGEM Projesi ile teknolojik ve askeri açıdan kritik sistemlerde millilik gerçekleştirilmiş, bu kapsamda ilk kez yurtiçi kurum/kuruluşlar tarafından milli imkanlarla geliştirilen sonar, top atış kontrol sistemi, düşük yakalanma olasılıklı (LPI) radar, stabilize makinalı tüfek (STAMP), geminin manyetik izini azaltıcı degaussing sistemi, kızıl ötesi iz yönetimi ve lazer ikaz sistemi gibi geleceğe ışık tutan çok önemli atılımlar yapılmıştır.

MİLGEM Projesi ile elde edilmekte olan bilgi ve tecrübe birikimi, ortaya çıkan sonuçların değerlendirilmesi ile önümüzdeki dönemlerde daha da pekiştirilerek, Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyaçları çerçevesinde, ileri teknolojiyi haiz harp silah ve sistem konfigürasyonuna sahip su üstü ve sualtı platformlarının geliştirilmesi için yolumuzu aydınlatacak, bizlere güç ve cesaret verecektir.

Okunma Sayısı :1181
Güncelleme Tarihi : 09-02-2015