KÜÇÜKÇEKMECE |
|
Küçükçekmece; İstanbul'daki yaşam izlerinin başlangıç noktasıdır. Birçok jeolog ve antropolog tarafından yapılan araştırma ve incelemeler, bölgenin oldukça eski bir geçmişe sahip olduğunu ve burada tarih öncesinde insanların yaşadığını göstermektedir.
Küçükçekmece Gölü'nün kuzeyindeki kayalık bir yamaçta bulunan Yarımburgaz Mağarası'nda rastlanan buluntular, İstanbul'da tarih öncesi çağda, buraya ilk yerleşen insanların balıkçılık ve avcılıkla geçinmekte olduklarını ortaya koymaktadır.
2007 yılında, Küçükçekmece Gölü çevresinde başlatılan kazı çalışmalarında, göl kıyısında olası tarih öncesi yerleşimler aranmıştır. Sualtı ve Jeofizik çalışmalar sırasında Küçükçekmece Gölü’nün içinde bir fener yapısına ait kalıntılar bulunmuştur. Ayrıca Gölün kuzeyindeki yarımadanın üzerinde birkaç kilometrelik surlarla çevrili liman yapısı, mendirek ile kıyılarda Hellenistik-Geç Roma-Bizans dönemlerine ait olduğu düşünülen çok sayıda yapı kalıntıları tespit edilmiştir. Yazılı kaynak taramalarına göre, bu yapı kalıntılarının Hellenistik dönemde varolduğu bilinen“Bathonea” adlı antik kent olduğu ortaya çıkmıştır.
Küçükçekmece, Bizans'ı, imparatorluğun batıdaki topraklarına ve Avrupa'ya bağlayan “Via Egnetia” adı verilen ana yol üzerinde bulunması nedeniyle stratejik bir konuma sahip idi. Bu konumu nedeniyle, tarih boyunca İstanbul'a yapılan akınlarda hedef haline gelmiş, Hunların, Avarların, Peçeneklerin, Bulgarların ve Haçlıların saldırılarına maruz kalmıştır.
Küçükçekmece, İstanbul'un fethinden hemen önce Türk hakimiyeti altına girmiş ve fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yolları ve köprüsü tamir ettirilerek imar edilmiştir. İstanbul'un fethinden sonra Küçükçekmece'nin adıyla birlikte talihi de değişmiştir. Çekme-i Küçük (Küçük-Çekme) adını alan kasaba, camiler, medreseler, hanlar, hamamlar ve çeşmeleriyle önemli bir konaklama yeri olmuştur. İdari olarak Haslar kazasına bağlı bir kasaba olan Küçükçekmece, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ın Başdefterdarı (Maliye Bakanı) Abdüsselam Çelebi tarafından bayındır bir hale getirilmiştir.
Küçükçekmece'ye 1796 yılında yapılan Azatlı Baruthanesi, bölgenin stratejik konumunu güçlendirmiştir.İstanbul'un çevresindeki en önemli çiftlik arazileri ve mandıraların bağlı bulunduğu Küçükçekmece, ülkemizde modern tarıma geçişin de öncülüğünü yapmıştır.
1865 yılında Bab-ı Zabtiye idaresine bağlanan Küçükçekmece, 1878 yılında da Şehremaneti (İstanbul Belediyesi)'ne bağlanmıştır.
Küçükçekmece, tarihindeki en ağır tahribatlardan birini de 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda görmüştür. Rus işgali sonrasında tamamen tahrip edilen kasabada 10 hanenin kalması üzerine, kaza merkezi Bakırköy'e taşınmış ve 1910 yılından itibaren bu kazaya bağlı bir köy haline gelmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Yeşilköy nahiyesinin bir köyü statüsünde bulunan Küçükçekmece, 1956 yılında nahiye merkezi olmuştur. 1989 yılında ise Bakırköy ilçesinden ayrılarak ilçe haline gelen Küçükçekmece, günümüzde 715.112 kişinin yaşadığı büyük ve modern bir ilçedir.
|