Mary Shelley
Yönetmen: Haifaa Al Mansour
Oyuncular: Elle Fanning, Bel Powley, Douglas Booth, Maisie Williams
2017-İNGİLTERE, LÜKSEMBURG, ABD-120’/DRAM, BİYOGRAFİ, AŞK
Suudi Arabistan’ın ilk kadın yönetmeni de olan, 2012 festivallerinin gözdelerinden “Wadjda” ile çok konuşulan Haifaa Al Mansour’un Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley’nin hayatını anlattığı filmi, kuşağının ünlü oyuncularını bir araya getiren biyografik bir drama. Shelley’nin yazma tutkusununun yanı sıra, edebiyat dünyasının en etkileyici kahramanlarından birini yaratırken gerçek hayatta yaşadığı trajik aşk hikâyesine de odaklanan film, eleştirmenlerin çok sevdiği bir film olmadı ne yazık ki ve yazara sadece estetik kaygılarla bakıp onun felsefik ve politik dünyasını anlatamadığı konusunda eleştirildi.
TATİL ONUN DA HAKKI
Otel Transilvanya 3: Yaz Tatili
Sıcaklardan bunalıp sinemaya komedi için koşanlara ‘Karavan’, ‘Yakalandın’ ve ‘Fakir: Bir Hint Fakirinin Olağanüstü Yolculuğu’ filmleri vizyondaki yerini alırken, aksiyon arayanlara ‘Kaçış Planı 2: Hades’, korku tutkunlarına da ‘Doğmamış’, haftanın diğer seçenekleri:
Sicario: Day of the Soldado
Yönetmen: Stefano Sollima
Oyuncular: Josh Brolin, Benicio Del Toro, Catherine Keener
2015-ABD, İTALYA-122’/AKSİYON, SUÇ, DRAM
2015’te Denis Villeneuve’nin yönettiği ve Emily Blunt’ın başrolünde olduğu “Sicario”, aynı adlı üçle-menin de ilk halkasıydı. İtalyan yönetmen Stefano Sollima’nın yönettiği ve Josh Brolin ile Benicio Del Toro’nun başrolünde olduğu devam filmi, her ne kadar bağımsız bir hikâye anlatıyor olsa da ilkinde olduğu gibi ABD ve Meksika sınırındaki devlet-kartel savaşında safların birbirine karıştığı or-tamı yeniden yaratıyor. Senaryoda ilk filmin de yaratıcısı Taylor Sheridan’ı koruyan film, ilkini arat-mayan tempoda karanlık bir suç hikâyesine doğru açılıyor. Haftanın en iyisi.
BU KARAVANIN 40 YIL HATIRI VAR
Karavan
VİZYONDAN
KENDİ HİKÂYENİN YAZARI OL
Atölye
(The Workshop)
Yönetmen: Laurent Cantet
Oyuncular: Marina Fois, Matthieu Lucci, Florian Beaujean
Gerçek bir hikâyeden yola çıkan ve Shailene Woodley ile Sam Claflin’i buluşturan “Sürükleniş”, felaket filmlerinden hoşlananlara “Kasırgada Vurgun” ve komedi arayanlara da “Kitap Kulübü”, haftanın diğer seçenekleri...
Ahlat Ağacı
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan / Oyuncular: Aydın Doğu Demirkol, Murat Cemcir, Bennu Yıldırımlar / 2018-TÜRKİYE, MAKEDONYA, FRANSA, ALMANYA-188’ / DRAM
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde övgüyle karşılanan son filmi “Ahlat Ağacı”, üniversiteyi bitirdikten sonra yazdığı kitabı bastıracak parayı bulma adına memleketine dönen, ailesiyle ve geçmişte tanıdığı insanlarla yüzleşme sürecine giren Sinan adlı genç bir adamın yaşadıklarını anlatıyor. Aydın Doğu Demirkol’u başrolde ve ilk sinema filminde izleyeceğimiz film, Murat Cemcir, Bennu Yıldırımlar, Hazar Ergüçlü, Serkan Keskin, Ahmet Rifat Şungar gibi isimlerden oluşan kadrosuyla da merak uyandırıyor.
BİR KİTAP OKUDUM HAYATIM DEĞİŞTİ
Kitap Kulübü
Harrison Ford ile külte dönüşen ve bu kez Alden Ehrenreich’in hayat verdiği karakterin gençlik zamanlarını izleyeceğimiz film, her ne kadar pek iyi eleştiriler almamış olsa da Star Wars hayranlarının kaçırmayacağı bir macera sunuyor. Küçük izleyiciler için eğlenceli zamanlar vadeden “Küçük Cadı”, yerli sinema meraklılarına da “Yol Kenarı” ve “Hürkuş: Göklerdeki Kahraman”, haftanın diğer seçenekleri.
Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi
(Solo: A Star Wars Story)
Yönetmen: Ron Howard / Oyuncular: Alden Ehrenreich, Woody Harrelson, Emilia Clarke / 2018-ABD-135’ / FANTASTİK, AKSİYON, MACERA
Star Wars dünyası para basmaya devam ediyor. Lucas filmin Disney’e geçişiyle birlikte ard arda yeni hikâyeler ve serilerin üretimlerine devam eden şirket geçen yıl çıkardığı “Star Wars: The Last Jedi”dan (2017) sonra şimdi de serinin en sevilen kahramanlarından Han Solo’nun solo filmiyle gişelere gözünü dikmiş durumda. Harrison Ford’un hayat verdiği kahramanımızın gençliğini, yavaş ama emin adımlarla yükselen genç isimlerden Alden Ehrenreich canlandırıyor ve Han Solo’nun Han Solo oluşunu, kadim dostu Chewbacca ile tanışmalarını ve karanlık ve tehlikeli yeraltı dünyasında atıldığı maceraları izliyoruz. Senaryosunu bir dönemin en önemli yönetmenlerinden Lawrence Kasdan’ın oğlu Jon Kasdan ile yazdığı filmin yönetmeni ise “Apollo 13” (1995), Oscar kazandığı “A Beautiful Mind” (2001), “Frost/Nixon” (2008) ile tanıdığımız Ron Howard. Gelen ilk eleştirilere bakılırsa, Howard’ın Star Wars dünyasını çok da sindirememiş olduğu görülüyor. Yine de bu, serinin hayranlarının önünü kesmeyecektir tabii.
ORMANIN EN İYİ CADISI
Harrison Ford ile külte dönüşen ve bu kez Alden Ehrenreich’in hayat verdiği karakterin gençlik zamanlarını izleyeceğimiz film, her ne kadar pek iyi eleştiriler almamış olsa da Star Wars hayranlarının kaçırmayacağı bir macera sunuyor. Küçük izleyiciler için eğlenceli zamanlar vadeden “Küçük Cadı”, yerli sinema meraklılarına da “Yol Kenarı” ve “Hürkuş: Göklerdeki Kahraman”, haftanın diğer seçenekleri.
Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi
(Solo: A Star Wars Story)
Yönetmen: Ron Howard / Oyuncular: Alden Ehrenreich, Woody Harrelson, Emilia Clarke / 2018-ABD-135’ / FANTASTİK, AKSİYON, MACERA
Star Wars dünyası para basmaya devam ediyor. Lucas filmin Disney’e geçişiyle birlikte ard arda yeni hikâyeler ve serilerin üretimlerine devam eden şirket geçen yıl çıkardığı “Star Wars: The Last Jedi”dan (2017) sonra şimdi de serinin en sevilen kahramanlarından Han Solo’nun solo filmiyle gişelere gözünü dikmiş durumda. Harrison Ford’un hayat verdiği kahramanımızın gençliğini, yavaş ama emin adımlarla yükselen genç isimlerden Alden Ehrenreich canlandırıyor ve Han Solo’nun Han Solo oluşunu, kadim dostu Chewbacca ile tanışmalarını ve karanlık ve tehlikeli yeraltı dünyasında atıldığı maceraları izliyoruz. Senaryosunu bir dönemin en önemli yönetmenlerinden Lawrence Kasdan’ın oğlu Jon Kasdan ile yazdığı filmin yönetmeni ise “Apollo 13” (1995), Oscar kazandığı “A Beautiful Mind” (2001), “Frost/Nixon” (2008) ile tanıdığımız Ron Howard. Gelen ilk eleştirilere bakılırsa, Howard’ın Star Wars dünyasını çok da sindirememiş olduğu görülüyor. Yine de bu, serinin hayranlarının önünü kesmeyecektir tabii.
ORMANIN EN İYİ CADISI
Küçük Cadı
TÜRKİYE’DE SURİYELİ VE EŞCİNSEL OLMAK
Mr Gay Syria
Yönetmen: Ayşe Demir
2017-TÜRKİYE-85’/BELGESEL
Yurt dışında festival festival dolaşıp ödülleri ve övgüleri toplayan “Mr Gay Syria”yı bir grup şanslı seyirci ilk kez iki ay önce !f İstanbul’da izleyebilmişti. Ayşe Toprak’ın yönettiği ve iki Suriyeli eşcinselin mülteci geçiş süreçlerini Türkiye’de geçirişlerini izleyen film, bir yandan karakterlerinin hayat mücadelelerini kaydederken bir yandan da son bir kaç yılın LGBTİ mücadelesinden anları da belgeliyor. Yılın en samimi belgesellerinden bizce, kaçırmayın.
DİYARBAKIR’DAN KARA KOMEDİ
Cano
Malum, ülkemizin en zirvedeki yöneticilerinden, en köşe de kalmış garibanına, okumuşundan, cahiline kadar dolandırılmak ve kandırılmak hikayelerine tanık oluyoruz.
Öncelikle nedir dolandırılmak, kandırılmak ona bakalım. Dolandırılmak: Aldatılma yoluyla parası ya da malı alınmak. Kandırılmak: Kanmaktan gelir ve o da; söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna, gerçek olduğuna inanmak, öyle olduğunu kabul etmektir.
İki eylemde de eylemi yapanlar, karşıdakinin beklentilerini önceden görür ve o beklentilere göre olmayan bir hayal ortaya atar. Siz de beklentiniz büyük olunca çıkarınız doğrultusunda bunun peşine gidersiniz (Bazen korkuyla kayıplardan kurtulmak için yaparsınız).
Hadi gelin 10-15 yıllık geçmişteki bazı dolandırma, kandırma yöntemlerine bakalım. Hiç unutamam, kendini Allah olarak, farklı peygamberler olarak tanıtanların halktan götürdükleri milyoncukları (Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/allahim-dedi-2-5-trilyon-dolandirdi-3898229). Benzeri olayları ülkemin farklı yerlerinde yaşandığını da hatırlatayım. Meraklıları internet ortamında sorgulayabilir. Sonra polis ve savcı olarak kendini tanıtıp koca koca profesörleri bile dolandıran şebekeler (Korkunun nelere kadir geldiğinin örneği) unutulur mu hiç.
Ülkenin başına bela olan FETÖ’nün iktidarı yıllarca kandırması, ABD’nin Suriye’de yine iktidarı kandırması. Ya geçmişteki banker faciaları. Ya saadet zincirleri. Ve son olarak Çiftlik Bank.
Beni en çok şaşırtan, bu olanlara şaşırmamız. Bizim genlerimizde var kolaycılık. Öyle olunca bize sunulan yükselme, iktidar olma, çok kazanma rüyalarının peşinden koşuveriyoruz sanırım.
YENİ ORTA ÇAĞ...
Sadece bu mu? Ben son yıllarda dünyayla birlikte bizde de görülen yeni orta çağ anlayışının da bunda etkisi olduğuna inanlardanım. Bazılarınız kızacaksınız ama, ta Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter’larla başlayan, Game of Thrones’larla süren bu orta çağ özentisi, insanlığın aydınlanma yıllarına bir sekte vuruyor sanırım. Akıl ve bilimin yerini, hurafeler, sorgulamayan inançlar, korkular alıyor. Bizdeki örneklerini söylemiyorum bile, zaten yaşıyoruz. Oysa aydınlanmacı anlayışta körü körüne itaate yer var mı? Ya da temelleri olmayan korkulara? Kandırılma ve dolandırılma katsayınızı düşürmez mi bunlar?
