|
|
Son vatan SUDAN |
1| 2| 3| 4| 5|
HASAN ÇÖMLEKÇİ
|
|
YENİ
PETROL DAMARLARI BULUNUNCA SUDAN'A GÖÇ BAŞLADI
Türkler'in
yeni umudu
Sudan,
azgelişmiş bir ülke. Yollara, binalara fabrikalara ihtiyacı var.
Bu da işsizlere yarıyor
İşsiz
Türklerin ikinci vatanı Almanya idi. Bunu çok sayıda ülke izledi.
Son halka da Sudan oldu
KARALAR
ÜLKESİ
ilk
adı Bladi-s Sudan idi. "Karalar Ülkesi" anlamına
geliyordu. Sonraları Bladi-s kelimsi atıldı.
Başkenti
: Hartum
Yüzölçümü: 2.505.810 km2
Nüfusu: 36 milyon
Para birimi: Sudan Dinarı
Konuşulan dil: Arapça
|
Ekmek parası
kazanma amacıyla yurdunu, topraklarını, anasını, karısını, beşikteki
bebesini bırakıp gittiği Almanya'dan sonra Türk insanının çok
sayıda ikinci vatanı oldu.
1950'li yılların sonlarıydı ve ilk gözağrısıydı Almanya... İzleyen
yıllarda ülkeler çeşitlendi, Almanya'nın yerini Hollanda, İsviçre,
Fransa, Belçika gibi Avrupa ülkeleri aldı. Bu ülkeler yavaş yavaş
kapılarını kapatmaya başlayınca bu kez Libya, Suudi Arabistan,
Kuveyt gibi Arap ülkelerine yöneldi Türk işçiler... İşçilerimizi
tüccarlarımız, yatırımcılarımız izledi.
Türkiye
nüfusu çoğalıp, işsizlik oranı arttıkça Türk vatandaşları yeni
arayışlara girdi. Amerika, Uzakdoğu, hatta Avustralya derken
Türki Cumhuriyetlere göç başladı.
HER
YER KUMLA KAPLI
Başkent
Hartum, ülkenin en gelişmiş şehri. Sadece ana caddelerinde
asfalt olan Sudan'ın ara caddeleri çöl kumuyla kaplı. İşte
alışveriş mekanı Suh-El Arap. Kum ve pislik içinde.
(FOTOĞRAF: GÖKSEL ÇAĞLAV) |
Arayışlar
hiç bitmedi. Yeni ülkeler keşfedildi... Ve Türklerin son vatanı
Sudan oldu. Yeni petrol rezervleri bulunmasının ardından Amerika,
İngiltere, Fransa, Çin gibi ülkelerin gözü, Sudan'a çevrildi.
En son da Türkiye ve Türk işsizler farketti bu ülkeyi. Sonra
da akın başladı.
Darbeler,
karışıklıklar, çatışmaların yaşandığı Sudan'da son darbe; 1989
yılında, Milli İslami Cephe tarafından desteklenen ve o dönem
Korgeneral olan Ömer El Beşir liderliğinde gerçekleştirildi.
Şu an Devlet Başkanı olan El Beşir, ülkesinde köklü değişikliklere
başladı. Hala tam bir barış ortamının sağlanamadığı Sudan, cumhuriyet
ile yönetilse de anayasada şeri hükümler yeralıyor. Bu nedenle
batının kuşkuyla yaklaştığı Sudan'da yatırım yapmak cesaret işi.
Havaalanı
yakınındaki Afra Alışveriş Merkezi, Sudan'lıların yeni mekanı
oldu |
AFRA HARTUM'DA
İşte bu ortamda bazı Türk şirketleri Sudan'da yerini almaya başladı.
Petrol çıkarma, yol yapımı, inşaat işleri alan firmalarımız,
Türk işçilerinin bu ülkeye gidiş yolunu da açtı. Ardından da
gıda üzerine yatırımlar başladı.
Türk
Büyükelçiliği'nden alınan rakamlara göre, Sudan'da 2004 başı
itibariyle 1500 Türk yaşıyor. Büyük çoğunluğu Türk yatırımlarında
çalışıyor. Bir kısmı da restoran, pideci, hediyelik eşya dükkanı,
büfe işletiyor.
Kombassan'ın kuruluşlarından olan Afra Alışveriş Merkezi'nin
açılışı nedeniyle Sudan'ın yaklaşık 6 milyon nüfuslu başkenti
Hartum'da yaşayan Türklerle görüşme, sohbet olanağı bulduk. 450
kişiye iş imkanı sağlayan Afra'da çalışanların yarısı Türk.
Kimi Manisa'dan, kimi İzmir'den, Balıkesir'den gelmiş... Alışveriş
merkezindeki mağazalarda çalışanların yanı sıra temizlik işçileri
de var. İnşaat sırasında gelenler, bu ülkede kalmış. Kombassan'ın
yeni kuracağı akü fabrikasının inşaatının başlamasını bekliyorlar.
Çünkü Türkiye'ye gidip gelmek hem yorucu, hem de pahalı. Ayrıca
işi kaybetme riski de bulunuyor.
Hepsinin ayrı bir hikayesi, ayrı bir gidiş macerası var. Bu hikayeleri
ilk ağızdan dinledik.
64
yıl Osmanlıların egemenliğinde kaldı
İlk çağlarda
Nubya olarak adlandırılan Sudan eski Mısırlıların yerleştiği
bir bölgeydi. Bölge halkının 6. yüzyılda Koptik Hristiyanlığı
kabulünden sonra Nil kıyılarında kurulan krallıklar, 14. yüzyılda
Müslüman Araplar'ın eline geçti.
16.
yüzyılda Mısır'ın Yavuz Sultan Selim tarafından fethedilmesinden
sonra Osmanlı kuvvetleri bugünkü Sudan'ın kuzey bölgelerine kadar
indi. 1821 yılında Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa tarafından fethedilen
Sudan'daki Osmanlı egemenliği 1885 yılında sona erdi. Kurulan
Mehdi devleti, 1899 yılında yerini İngiliz-Mısır sömürgesine
bıraktı.
Sudan
1 Ocak 1956 tarihinde bağımsızlığına kavuştu. Bağımsızlığın ardından
etnik ve dini farklılıklar ile siyasi kutuplaşma nedenleriyle
ülkede istikrarlı bir yönetim kurulamadı. Genel itibariyle Müslüman-Arap
kuzeyliler ile Animist ve Hristiyan güneyliler arasında ihtilafın
yaşandığı ülke iç savaşa ve askeri darbelere sahne oldu.
1969 askeri darbesiyle iktidara gelen Cager Nimeri'nin 1983 yılında
şeriatı uygulamaya koymak istemesi üzerine 1972 Addis Ababa Anlaşması'yla
sona eren iç savaş tekrar başladı. Nimeri'nin 1985'te kendi hükümetinin
Savunma bakanı tarafından devrilmesinin ardından 1986 yılında
genel seçimler yapıldı. Seçimler sonucunda Umma Partisi lideri
Sadık El Mehdi başkanlığındaki koalisyon hükümetleri iktidarında
geçen kısa süreli sivil yönetim, Tuğgeneral Ömer Al Beşir liderleğinde
1989'da gerçekleştirilen askeri darbeyle (Milli Selamet Devrimi
deniyor) sona erdi.
YARIN:
TÜRK İŞÇİLER ANLATIYOR |
|
|