Günün Sözü
Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek. Pitigrilli
Tarihte Bugün
Takvimler 28 mart tarihini gösterdiði zaman...1966 yýlýnda, Cevdet Sunay Türkiye'nin 5.Cumhurbaþkaný oldu.Görevi 28 Mart 1973'te sona erdi.
|
|
|
|
Baþkomiser Nevzat
Sevin Okyay
28/03/2006 (1076 kiþi okudu)
Daha önce onu Ahmet Ümit'in iki kitabýnda ve iki dizide tanýmýþtýk, görmüþtük. Kitaplar, 'Þeytan Ayrýntýda Gizlidir' (dizilerden birinin adý da buydu) ile 'Çiçekçinin Ölümü'. Ýkinci dizinin adý ise, 'Karanlýkta Koþanlar'dý.
Üstadý birinde Çetin Tekindor oynuyordu, birinde Uður Yücel. Gene de benim Baþkomiser Nevzat'ýma en yakýn olan 'görsel Nevzat, 'Çiçekçinin Ölümü' çizgi romanýnda ve Ýsmail Gülgeç'in imzasýný taþýyor.
Ahmet Ümit'in son kitabý 'Kavim'de de Baþkomiserimiz gene birlikte çalýþtýklarý ekibiyle, Ali ve Zeynep'le birlikte. Ümit, "Bu karakteri ayrýntýlý olarak anlatmam gerekiyordu," diyor. En azýndan, herkesin merakýný gidermek için. Nevzat'ý kafasýnda canlandýrýrken aklýna, 12 Eylül öncesi öldürülen Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul gelmiþ. "Adalete inanan, çok iyi bir adamdý. Karanlýk güçler tarafýndan vuruldu." Bir de 'Seven'daki Morgan Freeman karakterinden etkilenmiþ. Yani, "Artýk suçla baþ edemeyeceðini bilen ama elinden de baþka bir iþ gelmeyen polis!" (Erdem Öztop söyleþisi.)
Nevzat, alaturka bir Ýstanbullu.
Balat'ta oturuyor. Zaman zaman onu yolda býrakan 58 model bir Chevrolet'si var. Osmanlý mutfaðý ile Türk sanat müziðine düþkün. Sevgilisi Evgenia'nýn iþlettiði Tatavla meyhanesine gittiðinde, raký refakatinde Müzeyyen Senar þarkýlarý dinliyor. Süper bir kahraman olmaktan da uzak. Gerçi baþarýlý bir polis ama, kendi karýsýyla kýzýnýn katillerini bulamamýþ. Yalnýz, hüzünlü, suskun bir adam.
'Kavim', belki de þimdiye kadarki en iyi Ahmet Ümit kitabý. Bu topraklarýn çeþitli kültürlerini, tarihini, dinlerini hem günümüzle, hem saðlam olay örgüsü olan bir hikâyeyle birleþtirmesi, ustalýk gerektirdiði gibi, okurun ilgisini daha da çeken bir özellik. Belli ki Ümit, 'öteki'ni kabul etmemenin, kendini ispat etmek, öne çýkarmak için onu ortadan kaldýrma eðilimi duymanýn ne kadar tehlikeli (aslýnda ne kadar da nafile) bir yaklaþým olduðunun farkýnda. Bu topraklarýn bütün kültürlerini baðrýmýza basarak daha zenginleþeceðimizi düþünüyor. Bir polisiyeden söz edip esrarý hiç anlatmamak olmaz.
Baþkomiser Nevzat ve ekibi, Elmadað'daki bir cinayet mahalline gittiklerinde, haç þeklinde kabzasý olan bir býçakla öldürülmüþ adamýn cesedinin bulunduðu odada ortasýndan açýlmýþ, bir cümlesinin altý maktûlün kanýyla çizilmiþ bir Kitabý Mukaddes bulurlar. Sayfa boþluðuna da, gene kanla, 'Mor Gabriel' yazýlý. Maktûl Süryani. Bir dostu, Nusayri asýllý ama agnostik. Bir baþka dostu ise kendini Aziz Pavlus sanan bir Antakyalý. Bu arada cinayetler de birbirini izliyor, elbette.
Dinsel semboller gene sürüyor. Esrarý iyi kurulmuþ, oturtulmuþ, dili çok akýcý bir kitap.
Ama bizim esas meselemiz, Baþkomiser Nevzat. Onun, polisiye edebiyatýn bellibaþlý polisleriyle baþa çýkacak saðlam ve yürek burkucu bir karakter olduðunu düþünüyorum. Celil Oker'in Remzi Ünal'ýný da severim ama o polis deðil, malum. Barbara Nadel'in Çetin Ýkmen'i de bana hep yapay gelmiþtir. Baþkomiser Nevzat ise, öyle deðil. Onda Maigret'nin, Wexford'un, Brunetti'nin kumaþý var. Namuslu bir polis, haksýzlýklara baþkaldýrýyor. Bazen üstelerinden geliyor, bazen gelemiyor. Yaþlandýkça, dünyayý deðiþtirme umudu daha da azalýyor, gözlerindeki ýþýk biraz daha soluyor. Baþkomiser Nevzat, o ýþýðý yardýmcýsý Ali'nin gözlerinde görüyor ama bu idealist gencin hevesi ve inancý moralini düzeltiyor mu dersiniz?
Ne gezer! Polisin rüyasýnýn sokaklara inince sona erdiðini düþünen kahramanýmýz, bu kuralýn birkaç istisnasýna 'gerçek kahramanlar' diyor. Ne yazýk ki Ali gibiler gözlerini budaktan sakýnmadýklarý için pek uzun yaþamazlarmýþ. Peki, 'Kavim' karamsar bir kitap mý? Hayýr, deðil. Ümit, Nevzat konusunda da, kültürler konusunda da halen ümitli...
|
Þu ana kadar deðerlendirmeye katýlan 1 üyemizin puan ortalamasýný yanda görebilirsiniz. Puan verme iþleminden yalnýzca üyelerimiz faydalanabilir.
|
puan 7 |
Kültür/Sanat sayfasýndaki diðer haberler
|
|
|
|
ÖZLÜ SÖZ #264
"Üç yýldýr yurtdýþýndaydým.
Bir yýl Los Angeles'ta kaldým. Sinema oyunculuðu ve modellik yaptým. Discovery Channel'a bir belgesel çektim. Oscar'a aday gösterilen Tom Sizemore benim erkek arkadaþýmdý. Oliver Stone'la çok iyi arkadaþ olduk. En son Halle Berry'nin menajeri benimle çalýþmak istedi. Anlaþmayý tam imzalýyordum ki bir Ýngiliz'e aþýk oldum, evlenme teklif edince Londra'ya gittim. Tiyatroda oyun sergiledim, festivallere katýldým..." Maþallah, maþallah... Eski manken, yeni "bir koltukta 33 karpuzcu" Didem Erol, tüm bu baþarýlarýnýn ardýndan ne yapmýþ dersiniz? Hayýr Oscar'a aday olmamýþ; Türkiye'ye dönmüþ, buradaki teklifleri deðerlendiriyormuþ. Hay aksi...
Haber Arama
Site içinde aradýðýnýz habere ait anahtar kelimeleri aþaðýya yazýp 'Ara' düðmesine basýnýz.
|