Klopp onaylı stoper: Koray Günter

Yazan @FourFourTwoTr, 31 Ocak 2014 23:49 Yazdır

Dortmund tedrisatından geçen genç stoper, artık potansiyel ışıltılarını Galatasaray forması altında sergileyecek…

Paylaş!
Facebook Twitter Email
koray günter (2)

Subotic sakatlandıktan sonra yerine stoper transferi istemediysem bir sebebi var: Koray Günter! Onun atletik anlamda akıl almaz bir yeteneği var, tekniği iyi, çok hızlı, sıçramaları da çok iyi. Sadece konsantrasyon anlamında biraz daha çalışmamız gerektiği için henüz ilk 11 oynamıyor. Bunun dışında Koray çok büyük bir yetenek. Önümüzdeki yıllarda dünyanın en iyi stoperlerinden biri olacak ve buna ulaşmak için en doğru kulüpte oynuyor.

Bu sözler Jürgen Klopp’a aitti ve hiç de boşa söylenmemişti. Geçtiğimiz sezon bitmeden önce Borussia Dortmund tesislerinde görüştüğümüz Koray Günter’in anlattıkları da bunu doğruluyordu.

Jürgen Klopp’un senin hakkında böyle bir konuşma yapmasını bekliyor muydun?   

Birebir konuştuğumuzda sürekli motive ediyor ama bazen bana söylemediklerini gazetecilere söylüyor. Çok mutlu oluyorum. Önümde uzun bir yol olduğunu biliyorum.

Klopp’un bahsettiği konsantrasyon sorunu nedir?

Benim pozisyonumda bazen zor şeyleri denemek istiyorsan, farklı bir şeyler yapmak istiyorsan bazı hatalar yapabiliyorsun. Hocamız kimin ne hatasını gördüyse anında söylüyor. Özel çalışmalar da yapıyoruz. Hatta bunun için çalışan psikologlarımız bile var. Altyapıdayken en büyük sorunum maç kaybetmekti. Yenildikten sonra dağılıyordum, kendime ve takıma çok kızıyordum. Artık öyle bir problemim yok. Konsantrasyon sorunumu da çözmeyi başardım. Şimdi bunu mükemmel hale getirmek için çalışıyoruz.

Ne zamandan beri Borussia Dortmund’dasın? Seni nasıl keşfettiler?

Amatörde oynarken 11 yaşımdan 13 yaşıma kadar takip ettiler. Tek hayalim beni almalarıydı. Teklif geldiğinde havalara uçmuştum. Tek şartları okuldaki derslerime dikkat etmemdi. Zaten okumayı sevdiğim için sorun olmadı. İlk günlerde ailemden uzak olduğum için biraz bunalmıştım. O konuda da çok yardımcı oldular. Altyapıdaki futbolcular için büyük bir ev satın aldılar. Bahçesi vardı, üç katlıydı. Evde annemiz, babamız vardı. Onların çocukları vardı. Kalabalık bir aile gibi düşün. Her şeyimizle onlar ilgileniyordu. 13 yaşımdan 18 yaşıma kadar o evde yaşadım. Sekiz aydan beri de kendi evimde yaşıyorum.

13 yaşındaki bir çocuğa burada ne öğretmeye başlıyorlar?

İlk önce futbolu sevdiriyorlar. Çok zevkli antrenmanlar yapıyorduk. Bize oyun gibi geliyordu.

Hep aynı sistemle mi oynuyordunuz? Altyapı ve A takım aynı yollardan mı gidiyor?

Çok büyük değişiklikler olmuyor. Öğrettikleri şeyleri değiştirmiyorlar, sadece her sene yeni şeyler öğreniyoruz. Çocukken jimnastik yaptırmaya başladılar, hâlâ devam ediyoruz. O sayede vücudum çok kuvvetli hale geldi. A takımdaki her futbolcu profesyonel jimnastikçi gibi, kolay kolay sakatlanmıyoruz. Hız için özel çalışmalar yapıyoruz. A takım hızı sayesinde rakiplerinden üstün.

Alman Milli Takımı’ndan ilk teklif aldığında kaç yaşındaydın?

17 yaşımda almıştım. U-17’de de hemen oynamaya başladım zaten. Şimdi de U-19’dayım.

Futbola forvet olarak başlamışsın ama şimdi defanstasın. Nasıl oldu bu?

Dortmund’a geldiğim ikinci senemde değiştirdiler yerimi. U-15’te oynuyordum. İlk zamanlarda fiziğim yetmediği için takıma giremiyordum. Altı ay boyunca fiziğimi geliştirmek için yüklendik. Çok yardımcı oldular, ben de çok çalıştım. Bir maçta defans oyuncusu sakatlandı. O kadar çok oynamak istiyordum ki, o gün beni kaleye koysalar kaleci olurdum (gülüyor). Daha önce defansta hiç oynamamıştım ama o gün çok iyi oynadım. Ben bile kendime inanamadım. Sonraki maçın kadrosuna bir baktım defans oyuncusu olmuşum!

Defansın hangi bölgelerinde oynayabiliyorsun?

Defansın göbeğinde oynamayı seviyorum. Hocalarım da beni orada oynatıyor.

Annen, baban ne iş yapıyor? Kardeşlerin var mı?

24 yaşında bir abim var. Annem kuaförlük yapıyor. Abim de annemin yanında çalışıyor. Babam montajcılık yapıyor, büyük bir firmada işçi.

Evde nasıl bir ortamınız var? Aranızda Türkçe mi konuşuyorsunuz?

Türkçe konuşuyoruz. Annem çok güzel Türk yemekleri yapar. Uzun süre görüşemediysek mutlaka mantımı hazırlar. Anne yemekleri gibisi yok. Ailemden ayrıldığımda en büyük sorunlarımdan biri de yemekti. Yemek yiyemediğim için çok zayıflamıştım. Annemin yemekleri için ağlıyordum.

Futboldan başka yeteneklerin var mı? Neler yaparsın?

Güneş varsa dışarı çıkar kitap okurum. Daha çok felsefe kitapları okuyorum. Kafam dağılmış oluyor. Bazen futboldan başka şeyler de düşünüp kendimi rahatlatıyorum. En çok Paulo Coelho okumayı seviyorum. Neredeyse bütün kitaplarını okudum.

Röportaj Hilal Gülyurt Fotoğraf Barış Tekin (FourFourTwo Temmuz 2013 sayısından)

 

Paylaş!
Facebook Twitter Email

Dergi Arşivi Galatasaray Manşet Röportaj Türkiye

Related Posts