hipnozhande1234

Kısmen güzel haberlerimiz var, Hande Yener’in yeni albümü “Hipnoz” tamemen boş değilmiş. İmajının yanında, destek verdiği müzikler ve son klipleriyle pek ümit vermeyen sanatçı, müzik piyasamızı tepe taklak ettikten sonra hayranlarından başkasını pek tatmin etmeyecek bir albüm yapmış. Peki albüm kimi tatmin edecek? Elbette kendisini. Artık pop piyasasıyla işi kalmadığını bangır bangır söylemekten çekinmeyen Yener’in kişisel projeleri “Nasıl Delirdim?” kadar başarılı olsa çok daha memnun olurduk tabi. Kendi istediği müziği yaptığı için kimseyi eleştirecek değiliz, maalesef her “tutku” projesi sanatsal olarak başarılı olmuyor.

Çıkış şarkısı Hipnoz, albümün tam ortalarında duruyor kalite açısından. Harun Tekin’in sözlerini yazdığı “İyi Günler” ve Hande Yener sözleriyle “İp” (ikisinin besteleri de Erol Temizel’e ait) albümün en iyi iki şarkısı. İp, “Şu An Erken” ve “Fırtına”yı andıran (ki bunlar “Nasıl Delirdim?”in baskın karakterini yansıtan şarkılardır) çok sağlam bir parça. Nakaratta özellikle iyice güzelleşiyor, keşke albümün sonuna itilmeseymiş. “İyi Günler” ise Yalan Olmasın gibi, mesafeli bir duygusallığı kendine çok iyi yedirmiş bir çalışma. Hani dikkatle dinleyince tüyleri diken diken tarzda bir iş. Ayrıca Mor ve Ötesi’nin Cambaz’ını aşk şarkısı zannedip “İki gözüm, eminim sen yoksun..” diye bağıranlar, Harun’un bu şarkıdaki “İyi günler de oldu, yalan yoktu, şer yoktu. Anladım sonra sen yoktun” sözleriyle kendilerini tatmin edebilirler. İki şarkının altyapısı da albümün en dikkat çekicilerinden. Hande Yener kendisinden bekleneni bu iki şarkıda ve belki iki şarkıda daha vermiş: Kumar (Putlar) ve Sanma. Bu çiftin sözlerinin de ilki Harun’dan, ikincisi Hande’den. Demek ki oldukça olumlu bir iş birliği olmuş bu. Albümün su seviyesinin üstündeki 4 şarkısı bu bahsettiklerim. Burdan sonra yüzeye ve altına iniyoruz.

Hande_Yener_1

Vasatlardan olduğunu söylediğim Hipnoz belki club ortamında başarılı olabilir. Albümde bu potansiyele sahip başka şarkı yok maalesef. Daha önceden çıkış şarkısı olarak lanse edilen Pinokyo 10 şarkılık albümün kesinlikle dip noktası. Apayrı albümü satsın diye içinde bulunan fakat çizgisini aşağı çeken “Aşkın Ateşi”nden bile daha kötü bir şarkı. Üstelik Hande’nin yorumu çok itici. Zaten bir bu şarkıda “Pinokyo” deyişi bir de “Yarasa”da “bile bile” deyişi insanı kıl ediyor. Neyse ki Yarasa’nın nakaratı işi kurtarıyor ama “Pinokyo”, Hande’nin yıllardır yaptığı en sıradan albüme bile yakışmıyor. Bu ayarda diyebileceğim bir başka şarkı da “Yaban Gülü”. Sözler ve melodi gıcık bir tekerlemeye dönüştükçe şarkıya göstereceğiniz tahammül azabilir. Hande’nin sözlerini yazdığı şarkılarda bu sefer partner kullanmayışı bence iyi olmamış. Çoğu yerde melodiye fazla/az gelen cümlelerin yanında, “Nasıl Delirdim?”deki etkileyicilik de kesinlikle yok.

Kalan şarkılardan “Gece Gündüz”, kısaca eli yüzü düzgün diye tanımlanabilir, “Burdayım” ise meslektaşlarına giydirdiği laflarla dikkat çekiyor daha çok. Öyle “olmazsa olmaz” şarkılar değil ikisi de. Albüm bittiğinde çok samimi söylüyorum ilk tepkim Nasıl Delirdim’i açıp dinleme isteğiydi. 5 üzerinden 5′lik bir albümdü o, kesinlikle piyasanın kurallarına göre oynamıyordu ve kişisel olduğu çok belli şarkılar içeriyordu. Şimdi muhtemelen poptan uzaklaştıkça üstüne gelen piyasaya bir tepkidir bu albüm. Nasıl delirdiğini yeni yeni gösteriyor belli ki. Ancak bana kalırsa biraz sakinleşip, kafasını toplayıp, asabiyetini dizginlerse daha adam akıllı işler çıkabilir ortaya. Verdiği yeni röportajlar da bunun kanıtı. İngiltere’ye gideceğini ilan ederken, buranın müzik endüstrisini eziyor da eziyor. Dünyanın en güzel müziğini yapan memlekette tutunmak her babayiğidin harcı değil elbette. Popüler müziğimiz kendini yukarı çeken bir ismi hazır bulmuşken kaybetmemiz iyi olmayacaktır. Zaten daha önce de yazmıştım bizim pop kraliçelerimiz çok kısa süreli oluyor diye. Belli ki endüstrinin halindenmiş.

Hande Yener’e kişisel bir notla bitirmek istiyorum yazımı. Şarkılarında söylediğin kadar cesur ve gözü karaysan kalıp savaşmanı rica ediyorum. İnsanların kendi ülkelerinde doğmasının mistik bir sebebi vardır ve bu herkes için geçerlidir. İngiltere’de underground olmak için bile çabalayacağına, burada seninle aynı dili konuşan insanlara şarkılarınla ilham vermeye devam edebilirsin. Tabi en çok ikisini birden başarmanı isterim. Bir dahaki albümünde nasıl delirdiğine dışardan bakıp anlatabildiğin şarkılarını dinlemeyi umuyorum. Asabiyetin tam göbeğinden çıkınca o kadar iyi olmuyorlar.

Not: 3 / 5