Radikal-çevrimiçi / Cumartesi / Siyaset ortamýndan kitap sayfalarýna...
Radikal-çevrimiçi
<  Ý N T E R N E T  B A S K I S I  >  25 Mart 2016 
 Kodunuz: Åžifreniz: (Ãœye olmak istiyorum) 

 Ana Sayfa
 Yazarlar
 YaÅŸam
 Türkiye
 Politika
 Yorum
 Dış Haberler
 Ekonomi
 Spor
 Kültür/Sanat
 Haber Listesi
 Sanal Alem
 Radikal2
 Cumartesi
 Kitap

En aktif üyeler

Günün Sözü
Bir insaný herhangi bir davranýþa zorlayan iki neden vardýr: Akla yakýn neden, gerçet neden.
J.B. Morgan
Tarihte Bugün
Takvimler 25 mart tarihini gösterdiði zaman...

1971 yýlýnda,
Büyük Ýstanbul gazetelerinin fiyatlarýna 10 kuruþ zam yapýldý. Gazete fiyatlarý 50'den 60 kuruþa çýktý.
1996 yýlýnda,
Ýþyerlerinde kadýnlarda 20, erkeklerde 25 yýlýný dolduran çalýþanlarýn zorunlu olarak emekli edilmesini ortadan kaldýran Baþbakanlýk genelgesi yayýnlandý.

Radikal gazetesinin ekleri bayi satýþ tarihinden iki gün sonra internete aktarýlmaktadýr.

Haberi YazdýrYazdýr Haberi YollaYolla Cumartesi 


Siyaset ortamýndan kitap sayfalarýna...

FOTOÐRAF: FATÝH METÝN DEMÝRKOL / GAGA-DP
Baysan Bayar'ýn adýný aþk ve macera romanlarýn çevirmeni olarak (belki) bilsek de, o senelerce siyasetin göbeðinde yer almýþ hatta siyasetçi yetiþtirmiþ

24/12/2005 (2426 defa okundu)

NUR ÇÝNTAY A. (E-mektup | ArÅŸivi)

Pardon, size hayran olabilir miyiz?..
Türkçe'ye kazandýrdýðý aþk ve macera romanlarýndakinden daha zengin bir hayatýn kahramaný: Baysan Bayar, senelerce siyasetin kucaðýnda yaþamýþ; zekâsý, zarafeti, demiyle kitleleri toplu hayranlýða sürükleyen bir isim.

Masumiyet Asla Geri Gelmez. Doðan Kitap, yeni/alternatif Maeve Binchy olarak sunulan Mary Stanley'nin bu kitabýný onun çevirisiyle basmasaydý, Emrecanlar ile Batuhanlar arasýna sýkýþan kýzlar bu adý aþk/macera/edebiyat vaadi taþýyan karþý konulmaz bir genç adam olarak kodlamasaydý, bunun üzerine Ýsmet Berkan çarpýcý Ankara anekdotlarýyla hem aðzýmýzýn payýný verip hem de merakýmýzý kaþýmasaydý, bu müstesna insanla tanýþma fýrsatýný hiç bulamayabilirdim.
Baysan Bayar; yayýncýlarýn yaný sýra Ankara'nýn, bürokrasinin, Demokrat Parti ile baþlayýp Adalet Partisi'yle devam eden siyasi çevrelerin ve biraz da Ýstanbul burjuvazisinin tanýdýðý, bilen herkesin etkilendiði, albenisine teslim olduðu, deðer verdiði, saygý duyduðu biri olarak, benim hayatýma temas etmeden çeviri yapmaya devam edecekti.
Dikkatli okurlarýn aþina olduðu bir isim; pek çok bestseller'ý Türkçe'ye kazandýrmýþ:
Geri Döneceksin (Maeve Binchy, Doðan Kitap), Yüzyýlýn Fýrtýnasý (Stephen King, Ýnkýlap Kitabevi), Ýntikam Planý (Sydney Sheldon, Altýn Kitaplar), Onbirinci Emir (Jeffrey Archer, Altýn Kitaplar), Tom Gordon'a Âþýk Olan Kýz (Stephen King, Ýnkýlap Kitabevi), Uzun Sözün Kýsasý (Jeffrey Archer, Altýn Kitaplar)...
Ama özelliði bununla sýnýrlý deðil.
Yýllarýný siyasetin ortasýnda geçiren, baba/eþ/oðullar kanalýyla çok çeþitli dönemlere tanýklýk eden biri ayný zamanda.
Kýsa bir kim kimdir giriþi yapacak olursak:
Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü, Ýstanbul Belediye Baþkaný, Demokrat Parti dönemi bürokratlarýndan Kemal Aygün'ün kýzý.
DP Beþiktaþ Ýlçe Baþkaný, Adalet Partisi milletvekili, 1973, 1979 ve 1980 yýllarýnda iki dönem Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý yapan, John Kennedy'ye benzetilen Dr. Nuri Bayar'ýn eþi.
Parlak diplomasi kariyerini býrakýp siyasete atýlan, 2002'de Demokrat Türkiye Partisi'nin genel baþkanlýðýný üstlenen Mehmet Ali Bayar ile Özelleþtirme Ýdaresi Eski Baþkaný Uður Bayar'ýn annesi.
Çevirdiði kitaplarla da, evet kalýcý olacak ama bilgisi, görgüsü, ýþýðýyla zaten unutulur gibi deðil.
Hayat bilgisini, hem bizden hem de rafine bir lezzetle aktarýyor. Çok güçlü bir kadýn ama hiç öyle baþöðretmen edasý yok, karþýsýndakine deðer verdiðini hissettiriyor. Görmüþ geçirmiþ, halden anlýyor. Sýcak, içten, kucaklýyor...
Baysan hanýmla sohbet, kliþe olma pahasýna: Ziyafet.
Çekim alanýndan çýkýlmýyor, günlerce etrafa ondan bahsediliyor, çantadan fotoðrafý çýkartýlýp gösteriliyor! Bir çeþit aþk, denebilir.
Tekrar görüþmeyi arzu eden zihin, insana tuhaf oyunlar oynayabiliyor: Çekim organizasyonu unutuluyor, tekrar telefon ediliyor, tekrar buluþuluyor, tek seferde çýkarýlacak iþ parçalara bölünüyor!
Onunla karþýlaþma þansý bulan herkeste benzer izler býraktýðýna eminim.

Kemancý anne, permalý babaanne
Fotoðraflardan ne kadar anlaþýlýyor bilmiyorum ama yýllar onu bozmamýþ. Feri kaçmamýþ gözleri ve en az sekiz yaþ genç duran cildi var. O yüzden belki de, yaþýný sakýnmadan söylüyor: Hikâyesi 1942'de baþlýyor.
Baba tarafý Divriði eþrafýndan. 'Beyba' yani babanýn babasý eski kaymakam, Atatürk'ün ahbabý, þeker hastalýðý yüzünden gözlerinin kör olduðunu bir yýl boyunca kimselere çaktýrmayan güçte bir adam. Babaanne 85 yaþýnda öldüðünde saçlar boyalý ve permalý, þýk tayyörlü...
Anne Konyalý; tenis oynayan, keman çalan, öðretmenlik yapan, dillere destan bir güzellik.
Taraflar arasýnda akrabalýk da var: Demokrat Parti kurucularýndan olan büyük dayý Refik Koraltan, babaannenin amcasýnýn oðlu, annenin ise halasýnýn oðlu.
Ýstanbul'da, Beþiktaþ'ta doðuyor. Ýlkokula Moda'daki 8. Ýlkokul'da baþlýyor, babaannesinin yanýnda. Bu Kadýköy döneminin hafýzasýnda ayrý bir yeri var. Sonra Niþantaþý'na geçiliyor ve Þiþli Terakki'ye gidiyor.
Ýlkokul 5. sýnýftayken ise babasýnýn vali olmasýyla, ver elini Ankara oluyor. Sonraki altý yýl Ankara'da geçiyor; TED Ankara Koleji'nde. O yýllarda kurduðu dostluklara hâlâ gözü gibi bakýyor.

'Bu adamý istiyorum!'
Kemal Aygün siyasete girmeyi çok da istememiþtir ama çok sevip saydýðý Menderes'i kýramaz. Nuri Bayar ise aslýnda týp doktorudur: Dahiliye mütehassýsý. Ama 17 yaþýndan itibaren siyasetin içindedir.
"Babam Ýstanbul Belediye Reisi'yken, Nuri Ýstanbul Belediye Encümen Azasý. Babam Demokrat Parti Ýl Baþkaný'yken, Nuri Beþiktaþ Ýlçe Baþkaný, Beþiktaþ da en büyük ilçe o zaman. Beraber çalýþýyorlar. 15 yaþýndaydým onu tanýdýðýmda. Ve gördüðüm gün karar verdim evlenmeye. Zümrüt diye bir arkadaþým vardý, divanda yatýyorduk. Babasý Hayri bey de Nuri'nin çok yakýn arkadaþýydý. Birisiyle babasý geliyor, dedim ki 'Zümrüt, kim bu?' Böyle saçý önüne düþmüþ, çok güzel bir adam. 'Babamýn bir arkadaþý,' dedi, 'Ayy, benim babamýn da böyle arkadaþlarý olsa,' dedim ve o gün karar verdim: 'Ben bunu istiyorum!' Bazen beni nasýl tavladýðýný sorarlardý, adamcaðýz bir þey yapmadý ki, ben onu zorla tavladým! Deli gibi bisiklete binerdim. Zavallý Nuri, her baþýný kaldýrdýðýnda karþýsýnda beni buldu! O þekilde bir arkadaþlýk baþladý ama annemin babamýn tabii hiçbir þeyden haberi yok, öldürürler beni, kemiklerimi kýrarlar."
Aralarýnda 15 yaþ fark var. Nuri Bayar o sýrada bir yandan da SSK'nýn dahiliye mütehassýsý. Baysan Aygün ise Ankara Koleji'nde okumakta. Babasý Ankara Valisi, Emniyet 'Umum' Müdürü, ayný zamanda da Ankara Belediye 'Reisi' o sýrada.
"1958'de Ýstanbul Belediye Reisi oldu, biz o arada artýk Doktor'la mektuplaþýyoruz filan ama mesela Ankara'da da bir boyfriend'im var! O zaman boyfriend'le zaten hiçbir þey yapmazdýk ki, el ele bile yürümezdik. Sonra Doktor'la iþ ciddileþti, Ýstanbul'a Arnavutköy Koleji'ne gittim, derken istediler beni."
Baysan haným, Nuri beye hiçbir zaman adýyla hitap etmez, hep 'Doktor' ve 'siz' der. Zaten ailede formal bir hitap stili vardýr: Babaanne eþine 'Kaymakam Bey,' demektedir. Anne, annesine 'abla,', babasýna 'Doktor beyim,' der, anneanne ve büyükbabaya ise 'anne/baba'.
17 yaþýndayken, 1959'da niþanlanýr. Kolejdeki son senesinde '60 ihtilali olur. Takip eden günlerde, Nuri Bayar Ýzmir'de askerliðini yaparken, bir dedikodu çýkar. Fatin Rüþtü Zorlu'nun kýzýyla damadýnýn ayrýlmasýndan hareketle, ayný þey ikisi için de söylenir. Bunun üzerine Doktor delirir, "Kýzý istemiyorum ama nikah istiyorum," der.
Böylece 21 Ekim 1960'da nikah kýyýlýr. Babaannenin evinde, iki þahitle. Gelin eski bir elbisesini giymiþtir, damat askere döner. Gerçek evlilik, sekiz ay sonra gerçekleþir. Ama yine de havada hüzün vardýr; Kemal Aygün hapistedir.
1961'de Nuri Bayar milletvekili olur ve Ankara macerasý baþlar.

En yakýn dost Demireller
Siyasetin içinde iniþli çýkýþlý ama zevkli yýllar geçer. En yakýn dostlarý Demireller olur.
"Süleyman beylerin evi bizim için bir ev gibi oldu. Çok yakýn münasebetimiz vardý. Adalet Partisi, demokrasinin güçlü biçimde olduðu bir partiydi. Siyaset güzeldi. Saygýndý. Hiyerarþik terbiye vardý."
80'lerde ortalýk gene karýþýr...
"'80 senesinde, Doktor Sanayi Bakaný'yken büyük oðlum Tevfik Fikret'i bitirdi ve Hacettepe Üniversitesi'nde Ýktisat Bölümü'nü kazandý. Fakat bir bizim evin önüne bomba atýyorlar, bir bakanlýða bomba atýyorlar, Mehmet de politize bir çocuk, biz mecburen bunu Amerika'ya yolladýk. Nuri günlerce aðladý. Maddi durumumuz da yok, Mehmet'e burs verildi. Ýki sene sonra baktýk Türkiye hâlâ karýþýk, Uður'u da yolladýk peþinden, o da kendisi burs aldý."
80'ler ilerlerken saðlýk sorunlarý baþ gösterir. Önce Baysan haným aðýr bir ameliyat geçirir. Sonra 1986'da Doktor hastalanýr. Ve onlara da Amerika yolu görünür.
"Dört sene Nuri'nin hastalýðýyla uðraþtým. Hiçbir sýkýntý vermedi bana. Hayatýnýn sonuna kadar 'Karýcýðým yaþayacaksam senin için yaþayacaðým,' dedi."
Aralarýnda çok güçlü bir bað olduðu, anlatýlanlardan da anlatýrkenki üsluptan da çok belli.
"Hâlâ da var. O bað hiç kopmadý. Çok büyük bir aþk, saygý, sevgi, hepsi vardý. O gittikten sonra boþlukta kaldým. Babamý zaten ani bir kalp kriziyle kaybetmiþtik, Yassýada'nýn hatýrasýdýr. Bir ihtilal babamý, bir ihtilal kocamý öldürdü. 1980 ihtilalini, siyasi haklarýn alýnmasýný hiçbir zaman hazmedemedi Nuri. Ben o insanlarýn içinde yaþadým. Mesela aramýzda hiç zengin yoktu, siyasetten para kazanmak diye bir þey yoktu o zaman. Bu kadar hizmet eden bir insanýn bütün siyasi haklarýnýn elinden alýnmasý çok aðýr geldi, yediremedi kendine. Ve o üzüntüyle kanser oldu. Babamý da o Yassýada günleri öldürdü. Gururlarýna yediremediler her þeyden evvel."

'En korkunç þey iþe yaramamak'
Nuri Bayar'ýn vefatýyla birlikte Baysan haným, ilgisini yönelteceði yeni bir alan arar. Mesleði yoktur. Ama dille iliþkisi, hem Türkçe'de, hem Ýngilizce'de saðlamdýr.
Altýn Kitaplar'da müdür olan yakýn arkadaþýyla tercüme iþini konuþur ve Sydney Sheldon'dan çevirdiði Ýntikam Planý ile kendine yeni bir pencere açar.
"Bir motivasyon oldu. Bir yere bir þey için söz veriyorsunuz. Ben bir iþe yarýyorum artýk. En korkunç þey iþe yaramamak, o zaman bitiyorsunuz. Birilerinin size ihtiyacý olmasý lazým. Tercüme hayatýmý kurtarýyor, beni oyalýyor, çok hoþuma gidiyor. Ýkincisi, bütün insanlarýn bir þekilde ölmeme ihtiyacý vardýr. Ölmekten deðilse de bitmekten korkuyor insan. Tercümanlýk yazarlýðýn belki de en hafif kýsmý. Belki de deðil, bilmiyorum. Aslýnda zannedildiði kadar kolay bir olay deðil. Kendi yazdýðýnýz bir kitapta kendi yaptýðýnýz iþten mesulsunuz. Tercümanlýkta bir baþka insanýn eserini mahvedebilirsiniz. Çok büyük sorumluluk. Ýnkýlap Kitabevi'nden çýkan Cennetimden Bakarken'de þöyle bir þey oldu mesela: Ýspanyol yazar ve þair Himenez'in bir sözü var, diyor ki 'If they give you a conditioned paper, do the opposite of what it says'. Ben bunu yapýlmasý gerektiði þekilde yaptým, redaktör haným 'Sana çizgili bir kâðýt verirlerse tersinden yaz' olarak düzeltti ve kitap böyle çýktý. Saçýmý baþýmý yoldum, çýldýrýyorum zannettim. 'Bu çok iyi bir tahmindi,' diyorum, 'Bu çok iyi bir belirlemeydi,' diye düzeltiliyor. Tahmin, belirleme deðildir. Bu kitap bana gösterilmeden basýldý ve kahroldum. Tercümanlar hainse, redaktörlerin bazen yaptýðý çok büyük hainlik."

En kritik iliþkileri çözmüþ!
Dost kaybetmekten çok korkuyor, kalp kýrmamaya dikkat ediyor. Hem burcundan (Ýkizler) hem de 'extra sensitive perception' özelliðinden, duygularý çok çabuk alýyor, sezgileri çok kuvvetli. Karþý taraftan samimiyetsizlik, özensizlik sezince kaçýyor. Ama normal þartlarda sevgisini, þefkatini bonkörce daðýtýyor.
"Kimsenin bir þey istemesine fýrsat býrakmadan problem çözmeye çalýþýrým. Babam devletin verdiði imkânlarý daima iyilik yapmak için kullandý. Bugün hiç ummadýðýnýz yerlerde 'Kemal Aygün'ün ekmeðini yiyoruz, nur içinde yatsýn,' diyen var. Kocam da ayný þeyi yaptý. Bu terbiyeyi vermiþ bize Allah, bu þansý vermiþ. Birine bir þey yapabildiðim zaman rahat bir uyku uyuyorum, üstüme bir ferahlýk geliyor. Ben bunu yaptým, insanlar da bana bunu yapsýn, hiç böyle bir þey beklemiyorum."
En kritik iliþkilerin imtihanýný çoktan vermiþ: "Ben kayýnvalideme hep 'Anacým,' dedim. Bir gün kýrýlmadým, bir gün kýrmadým. Hâlâ yüreðim yanar öldüðüne, o kadar severim. Ben de çok þanslýyým, her iki gelinimle de aram çok iyi, kendim doðurmuþ gibi seviyorum. Büyük olan Ayça, mimar, çok beceriklidir, her sorunumu ona söylerim. Küçük olan Selin, avukat, cin gibidir, resmini görenler, sizin kýzýnýz herhalde, diyorlar... Ýki evladým da çizilmiþ gibi, o kadar istediðim gibi çocuklar oldular, çok seviyorum onlarý. Mümkün olduðunca ilgileniyorlar ama bir þeyi özellikle yazmaný istiyorum: Evlatlar anne ve babalarýna sevgilerini göstermek için ölmelerini beklemesinler. Arkadan çok aðlýyorlar, dövünüyorlar, depresyonlara giriyorlar, bunlarý da yapmasýnlar, bizim ölümlerimiz onlarda aðýrlýk yapmasýn. Ama yahu keþke biraz daha yanýnda olsaydým, demesinler, iþte onunla uyuyamazlar."
Daha neler neler var... Bir düðünde çakýrkeyif olup 'Bakýn oynarým' tehdidiyle Demirel çiftini yýllar sonra nasýl dans ettirdiði... Bir dönem siyasetinin tüm figürlerinin rol aldýðý sayýsýz hikâye... Kendisine de söyledim, þahane bir nehir söyleþi öznesi Baysan Bayar. Zenginliðini buraya sýðdýrmaya çalýþmak beyhude çaba. Daha fazla uðraþmayayým.

Rüyada çapkýnlýk
Ne kadar çok öðrenecek þey var, öðrenmeyi çok seviyorum. Ama tipik Ýkizler burcu, maymun iþtahlýyým. Çok çabuk býkýveriyorum, bir þeyin dikkatimi tutmasý çok zor. Kocamýn en önemli hasletiydi o; benim dikkatimi 24 saat üstünde tutabiliyordu! Hayatýmda bir tek þeyi çok kýskandým: Kocamý. Rüyamda bazen çapkýnlýk yaptýðýný görür, bir karýþ suratla kalkardým!

Bu haber için okuyucularýmýzýn yorumlarý
Aþaðýda bu haber için okuyucularýmýzýn yaptýðý yorumlarý görüyorsunuz. Siz de yorumunuzu yazmak isterseniz lütfen týklayýn ve tüm okurlarýmýzla paylaþýn!
  • Bir kaç dönemin tanýklýðý  (Yazan: Volkan ÇÝLÝNGÝROÐLU)
  • Yazmazsam çatlarým-1  (Yazan: Volkan ÇÝLÝNGÝROÐLU)
  • Yazmazsam çatlarým-2  (Yazan: Volkan ÇÝLÝNGÝROÐLU)
  • Yazmazsam çatlarým-3  (Yazan: Volkan ÇÝLÝNGÝROÐLU)
  • Yazmazsam çatlarým-4  (Yazan: Volkan ÇÝLÝNGÝROÐLU)

  • Þu ana kadar deðerlendirmeye katýlan 2 üyemizin puan ortalamasýný yanda görebilirsiniz. Puan verme iþleminden yalnýzca üyelerimiz faydalanabilir.
    puan
    9

     'Cumartesi' ekimizdeki diðer haberler
    » Dizidekinin tam tersi... - ÞULE ÇÝZMECÝ
    » Ýcabýnda ders de veriyor - MELÝS DANÝÞMEND
    » Ses duyuldu
    » 'Türk gey futbol takýmý olur mu?' - KÜRÞAD KAHRAMANOÐLU
    » Kurabiye mi? - AYÇA ÞEN
    » Yabancý film kitaplarýnda damping - AHMET ILGAZ
    » Oscar aday adayý DVD'de
    » Her iþin baþý organizasyon!
    » ÞAÞKIN KÖPEKLER
    » RÜZGARIN ÇOCUKLARI
    » Böyle tipe böyle kimlik - HAKAN GÜLSEVEN
    » Özlü Sözler
    » Farklý bir gezegen
    » Çocuklar yaratsýn...
    » 'Damardan' bir mekân
    » Diskotek - Hakan Tamar
    » Kazanan kim olacak?
    » Gece kuþlarý uyumaz...

    Haberi YazdýrHaberi Yazdýr Haberi YollaHaberi Yolla

    ÖZLÜ SÖZ #411
    "Duygu Asena'nýn kitaplarýný çok okudum. Aradýðým aþký bulamazsam feminist bir kadýna dönüþeceðim. (Esra Eron)"
    Peki!

    Haber Arama
    Site içinde aradýðýnýz habere ait anahtar kelimeleri aþaðýya yazýp 'Ara' düðmesine basýnýz.

    Künye | Reklam Tarifesi | Ýletiþim Sayfasý | Eski Sayýlar | Sýkça Sorulan Sorular | Kampanya Sözleþmesi | XML özetleri

    © Radikal internet baskısında yer alan tüm metin, resim ve benzeri içeriÄŸin hakları DoÄŸan Gazetecilik A.Åž.'ye aittir. Hiçbir ÅŸekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilse bile izin alınmadan kullanılamaz.