- Proleterya diktatörlüğünü kurma sloganıyla yola çıkan Maonun varisleri, Tiananmen Meydanında esen demokrasi rüzgarını 1989 Haziranında kesti. Pekin yönetimi o günden bu yana bir yandan siyasi yapısını muhafaza etmek diğer yandan, ekonomisini, globalleşmenin getirdiği şartlara uyumlu hale getirmek için başlattığı reformları sürdürüyor.
1921 yılında Şangaydaki kız okulu binasında Komünist Partinin temelleri atılırken, Çin, sömürgeci batı ülkeleri ve toprak ağalarının baskısı altında eziliyordu. Çin Komünist Partisi 28 yıllık süreçte, Fransa ve İngilterenin sömürge ordularına, Japonyaya ve Çan Kay Şek liderliğindeki milliyetçilere karşı mücadele verdi. Bu dönemin görkemli olduğu kadar, trajedileri de içeren olayı ise, Mao önderliğindeki Kızılordunun 1934-1935 yılları boyunca süren 10 bin kilometrelik Uzun Yürüyüş ü oldu. 90 bin kişilik ordu, milliyetçilerin kuşatmasını yarmayı başardı. Ancak yürüyüşe katılanların yarıdan fazlası, Partinin yeniden yapılanacağı Yenan şehrini göremedi. Bu kayıplara rağmen, parti 1937de 40 bin olan üye sayısını, 1945de 1 milyon 2 yüz bine çıkarttı. ABDnin arabuluculuk çabalarına rağmen, Çan Kay Şek liderliğindeki milliyetçi Çin kuvvetleri, Tayvan Adasına sürüldü. Maonun 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyetinin kuruluşunu ilan etmesi yalnızca Asyada değil, tüm dünyada yeni bir dönemin başladığını gösteriyordu. Çin kısa sürede, süper güç dengesinde üçüncü kutup olarak sahneye çıktı, ve Üçüncü Dünya nın liderliğine soyundu. Komünist Parti de devletin karar ve yürütme mekanizması haline geldi.
PARTİ İÇİ MÜCADELE VE KÜLTÜR DEVRİMİ 1950li yıllarla beraber, Çin önce ABD, ardından Sovyetler Birliği ile ipleri kopardı. Ancak Çin Komünist Partisi içerisinde mücadele yeni başlıyordu. Partide revizyon yapmayı hedefleyen Maonun ilk hamlesi 1956 yılında başlayan yüz çiçek hareketi oldu. Tarım sektöründe yapılan reformlar, taşrada özel mülkiyete son verilmesi ve halk komünlerinin kurulması, bu döneme damgasını vurdu. Ancak, bu reformların başarısızlığı Maonun Komünist Parti içerisindeki gücünü büyük ölçüde zayıflattı. Mao, Partinin kontrolünü ele almak için 1966 yılını bekledi. Çin Komünist Partisi içindeki hiyerarşiyi baştan aşağıya değiştirecek Kültür Devrimini başlatan Maoya en büyük desteği Kızılordu verdi. Maonun kırmızı kitabının rehberlik ettiği devrim 1969 yılında sona erdiğinde partideki taşlar yerinden oynamıştı.
ÜÇ DÖNEMEÇ Çin, bu tarihten sonra 3 önemli dönemeçten geçti. ABD Başkanı Nixonun, 1972 yılında Pekinde Maoyu ziyaret etmesiyle düzelen Çin-Amerikan ilişkileri ve Maonun 1976 yılında ölümü, Çin Komünist Partisi için farklı bir dönemin başladığına işaret ediyordu. Komünist Parti içerisindeki iktidar mücadelesi, aralarında Maonun karısı Çiang Çingin de bulunduğu dörtlü çetenin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Çinin bundan sonraki dönemine damga vuracak yeni lider Deng Şio Ping ile beraber, hem Komünist Partinin hem de ülkenin vizyonu değişti. 1981 yılında Komünist Parti, Maonun Kültür Devrimine karşı ilk resmi eleştirileri yöneltmeye başladı. Bu eleştiriler, 1982 yılında yapılan anayasa reformu sırasında, ekonomik gelişmenin, sınıf mücadelesinden daha önemli olduğunun vurgulanmasıyla doruk noktasına ulaştı. 1980li yılların sonuna doğru bir çok şehirdeki Mao heykelleri kaldırıldı. Çin Komünist Partisi, bundan sonraki dönüşümünü, doğu blokunda esen demokratikleşme rüzgarlarının ulaştığı Tiananmen Meydanında yaşadı. 1989 yılında, Pekinin en önemli meydanını dolduran çoğunluğu öğrenci binlerce kişinin başlattığı gösteriler kanlı bir şekilde bastırıldı. Tiananmende direnen parti yönetimi, dış dünyadaki değişimlere ayak uydurabilmek için siyasi yapıyı koruyarak, ekonomik reformları gerçekleştirmeye yöneldi. Ekonomide devlet kontrolündeki kollektivizm anlayışı terk edildi. Beklenmedik bir adım atan Çin yönetimi Şangay ve Şenzen borsalarını açtı. Çin Komünist Partisinin 1997 yılında yapılan son kongresinde Devlet Başkanı Jiang Zemin, bir yandan iktidarını güçlendirirken, diğer taraftan uzun vadeli ekonomik reformlar için Partinin desteğini aldı.
60 MİLYON ÜYESİ VAR Gözlemciler, siyasi yapıyla, ekonomik reformları başarıyla birleştiren Çin Komünist Partisinin iktidarını, en az 20 yıl süreyle, hiçbir muhalefetle karşılaşmadan devam ettireceğini belirtiyorlar. Çin Komünist Partisi 1998 yılı verilerine göre 60 milyon üyeye sahip. Bu sayı bizler için çok gibi görünse de Çin nüfusunun ancak yüzde beşini oluşturuyor. Ancak parti bugün, Mao döneminde sahip olduğu güçten oldukça uzak. Parti yönetiminin, devlet yönetimi üzerindeki etkisi giderek azalmış durumda. Ülkenin kuruluşunda karar ve yürütme mekanizması olarak kabul edilen Partinin yerinde artık, yasama gücünü elinde tutan Çin Ulusal Halk Kongresi var.
| |