Yazı Detayı
25 Eylül 2019 - Çarşamba 16:48
 
İLK YERLİ OPERAMIZ ARAP ALİ DESTANI
Hakan Yozcu
kibrishakikat@gmail.com
 
 

Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür Ve Kongre Sarayı bir tarihe tanıklık yaptı geçtiğimiz Cumartesi gecesi…  
Bu salonda belki ilk defa bir eser, bu kadar uzun bir süre ayakta alkışlandı. Belki de bir eser, ilk defa bu kadar çok seyirciyi salona taşıdı… Oturacak yerler doldu… Aradaki boşluklar dahi oturulacak yer olarak kullanıldı… Hani derler ya “İğne atsan yere düşmez” işte öyle bir durum yaşandı salonda…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bünyesinde kuruluş çalışmaları devam eden Devlet Opera ve Balesi (KKTCDOB) KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Müdürlükleri ile Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Kültür Dairesi Müdürlüğü ve Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları iş birlikleri ile hazırlanan ve KKTC’nin ilk yerli opera eseri olma özelliğini taşıyan “Arap Ali Destanı” 21 Eylül 2019 tarihinde Saat 20:00'de Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda sahnelendi.
İzleyiciler arasında KKTC Başbakanı Sayın Ersin Tatar, Meclis Başkan Yardımcısı Sayın Zorlu Töre ve UBP Genel Sekreteri Mağusa Milletvekili Sayın Hamza Ersan Saner Beyler de bulundu.
İki gün önce de yine burada ilk gösterimi yapılmıştı. Ben, ikinci gösterime gidebildim. İyi ki de gitmişim. Yoksa böyle müthiş bir eseri görmekten mahrum kalacaktım. 
“Arap Ali Destanı” beklediğimden de çok üstün bir eser olarak çıktı karşıma. Ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum. “Sıradan, basit bir opera olacak” diye gitmiştim salona. Ama hiç de öyle olmadı. Operayı izledikten sonra böyle düşündüğüm için kendimi ayıpladım.
Eser, her haliyle mükemmeldi. Mükemmelin de ötesindeydi. Her şey ustaca düşünülmüş ve büyük bir profesyonellikle tasarlanmıştı. Müziklerden tutun, kostümlere, dekoruna, ışıklarına kadar her şey çok güzeldi. Hele de canlı orkestra, mükemmelin de üstündeydi. Öyle ki “Orkestrayı mı dinlesek, oyuncuları mı izlesek?” şaşırıp kalıyorduk.
“Arap Ali Destanı” çok kalabalık bir ekip olarak karşımıza çıktı. Yani dev bir proje olmuş desek yalan olmaz. Çok amaçlı bir proje olduğu için tam bir işbirliği sergilenmiş.  Görev alanların tamamını kutluyorum. Çünkü görevlerini en iyi şekilde yerine getirdiler. Alkışı ve takdiri fazlasıyla hak ettiler. Çünkü oyuna çok büyük emek vermişler. Oyunu, titizlikle ve sabırla hazırlayıp gösterime sunmuşlar. Kısacası hepsi Kıbrıs Türk Kültürüne bir tarih yazdılar…
 “Arap Ali Destanı" 2 perdelik Opera olarak hazırlandı. Bestekar Ali Hoca tarafından bestelendi. Ve Orkestra şefi olarak da görev yaptı.  Liberetto Havva Tekin. Sahne Yönetmeni Aytaç Manizade Dekor Kostüm, Özlem Yetkili, Koro Şefi: Murat MENKET, Işık Tasarım: Oğuz Murat YILMAZ, Koreograf: Özlem KOFALI, Reji Yardımcısı: Ufuk Gökhan KÜÇÜK, Korrepetitör: Esra POYRAZOĞLU ALPAN, Koreograf Yardımcısı: Ayça İNAL ABDU imzalarını taşıdı.Oyunda Arap Ali rolünde, son zamanlarımızın operada sesi oldukça yükselen Tuğrul Enver TÖRE görev aldı. Adeta oyun O’nun üzerine kurulmuş ve O’nun için bestelenmişti. Büyük bir performansla Tuğrul Enver Töre kardeşimiz bu görevi büyük bir başarı ile yerine getirdi.
Diğer bir  oyuncu ise Seniha rolünde Sermin Dikmen Töre vardı. Aynı zamanda Tuğrul Töre’nin eşi olan Sermin Töre ile üniversite yıllarında tanışarak evlenmişler. KKTC’ye gelerek Devlet Opera Ve Bale kurma çalışmalarına başlamışlar. Ve “Arap Ali Destanı” da onların ilk göz ağrıları oluyor bu yolda… Her ikisinin de performansları olağanüstü idi. Operadan hiç anlamayan biri olarak bu iki sanatçıyı büyük bir keyif alarak izledim. Sanki de defalarca opera izlemiş, operayı çok iyi bilen bir kişiyim sandım kendimi… Yani, bir sanat ancak bu kadar güzel icra edilebilirdi…
Oyunda önemli görevlerden biri de MEYHANECİ MUHTAR idi. Bu rolü de  Arda AKTAR üstlenmiş. Ben, çok başarılı buldum. Eser, çok kalabalık olduğundan tüm görev alanları burada dile getiremeyeceğim maalesef. Bu nedenle diğer sanatçılardan özür diliyorum.
Eser, orkestra sanatçılarının sahne önünde yerlerini almaları ile başladı. Ve kendimizi bir anda orkestranın büyülü tınılarında bulduk. Perde açıldı.
Liman olduğu anlaşılan sahne (Mağusa Limanı) mavi bir tonla ışıklandırılmış. Deniz manzarası oluşturuyor adeta. Yukarıdan aşağı asılan balık ağı da limanda olduğunuzu haykırıyor size. Ve çalışan liman işçileri… Gemilere sandık taşıyorlar, yük taşıyorlar. Hummalı bir çalışma müzik eşliğinde gözler önüne getiriliyor.
Tabii insanın olduğu yerde haksızlık olmazsa olmaz. Emeğe saygısızlık, hak yeme mutlaka oluyor insanın bulunduğu yerde. İşte limanda  buna şahit oluyoruz.
Limanda işçilere paralarını ödeyen Kaptan Ağa, bazı çalışanlara ücretini eksik veriyor. Tabi buna itirazlar gecikmiyor. Haksızlığa hep karşı olan Ali, arkadaşlarının uğradığı bu haksızlık karşısında susmuyor ve görevli kişi ile tartışıyor. Sonucunda kavga ediyor. Adamı dövüp içeri atılıyor. Kaptan Ağa şikâyetçi olup Ali’yi tutuklatıyor. Ali, haksızlığa uğrayan arkadaşlarının haklarını aramak için gözünü kırpmadan kavgalara giren cesur biridir… Kavgayı da seven biri olarak karşımıza çıkıyor…
Oyun olur da aşk olmaz mı? Tabii ki olmaz. Ali, limanda çalışırken, Seniha görünür. Aralarında gizli bir aşk olduğu seyirciye hissettirilir. Seniha kaybolur… Bu aşk, ilerde evliliğin habercisidir.
Ali, her iş çıkışında Muhtarın Meyhanesi denilen yere gidip biraz eğleniyor. Dostlarıyla burada birkaç kadeh içki içip sohbet ediyor. Şarkılar söylüyorlar. Burada Kıbrıslı Türklerin adaya ne kadar bağlı olduklarını, kendilerini adalı gördüklerini ve bu memleketin bir evladı olduklarını, bu adayı da kimseye bırakmayacaklarını başarılı bir şekilde ortaya koyarlar. Buradaki şarkılar oldukça anlamlıdır bizim için… 
Ali’yi arayanlar veya onunla kavga etmek isteyenler Onu hep Muhtarın Meyhanesinde buluyor. Ali de asla kavgadan kaçmıyor. Ailesi, bu durumdan rahatsız olduğu için Ali’yi evlendirmek isterler. Çözüm ancak bundadır. Zira evlilikte keramet vardır…
Düğün sahnesi oldukça başarılıdır. Bale ve opera burada bütünleşmiştir. Danslarla ve şarkılarla mükemmel bir sunum ortaya çıkar. İzleyici büyük bir keyif alarak izler bu sahneyi. 
İkinci perdede, Ali üçüncü kez baba olmuştur. Ama gelin görün ki Ali, eski huylarından bir türlü vaz geçmemiştir. Meyhaneye gitmekten, orada kavgalar yapmaktan geri durmamıştır. 
Bir gece İngiliz askerleri ile takışır ve onları bir güzel döver. Askerler bunu hazmedemez ve intikam almaya yemin ederek oradan ayrılırlar.
Oyun sonunda İngiliz askerlerinin pusu kurarak Ali’yi kalleşçe haklamalarına şahit oluruz. Son bölümdeki bu kavga sahnesi büyük bir başarı ile verilir izleyiciye. Müzik ve ışık eşliğinde izleyenler adeta nefeslerini tutarak sahneye odaklanır. Müzik, ışık ve oyuncular, tam bir uyum içindedir. Hareketlilik ve canlılık gittikçe hızlanır. Sonuç?
Sonucu hepimiz biliyoruz.
Oyunun son bölümünde ağlamayan, gözyaşlarını dökmeyen seyirci kalmamıştır diye düşünüyorum…
Meyhaneci Muhtarın yüreğimizi yaralayan şarkısı, Annenin feryadı, babanın ağlaması, Seniha’nın haykırması…
Mağusa Limanı Şarkısı hiç bu kadar güzel okunmamıştı…
Mağusa Limanı Şarkısı hiç bu kadar yürekler yakmamıştı…
Mağusa Limanı Şarkısı, hiç bu kadar yüreklere akmamıştı…
Mağusa Limanı Şarkısı hiç bu kadar ağlatmamıştı…
Dakikalarca gözümüz yaşlı olarak ayakta alkışladık tüm emeği geçenleri…
Mağusa, Mağusa olalı böyle güzel bir oyun izlememişti…
Herkesi bir kez daha kutluyor, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Umarım bu oyun sadece burada kalmaz. Türkiye’de, İngiltere’de ve Dünya’nın birçok yerinde sahne alır…
Bu oyun ile milyarlarca verip yapamadığımız ülke tanıtımını da yapmış oluruz böylece…
İzleyenler, eserde kendinden bir çok şey buldu. Eser, her haliyle buram buram Kıbrıs Türk Kültürü kokuyordu.Eseri izleyemeyenler, işini gücünü bırakıp, nerede sahneleniyorsa mutlaka gidi izlesinler. Yoksa çok şey kaybederler…    Zira bu eser, kaçırılmaz bir eser... 
 Sonra pişman olmayın.

 

 
Etiketler: İLK, YERLİ, OPERAMIZ, ARAP, ALİ, DESTANI,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
14 Ocak 2020
YDP’den Gövde Gösterisi
13 Ocak 2020
Avni’ye Göre “İstanbul Daveti”
09 Ocak 2020
Erdinç Akgür İle Devlet Tiyatroları’nı Konuştuk
08 Ocak 2020
Avni’ye Göre Yeni Hükumet
06 Ocak 2020
Son Durak Meyhanesi
03 Ocak 2020
YENİ YILDA YENİ UMUTLARIMIZ
02 Ocak 2020
Doğu Türkistan Gerçekleri
30 Aralık 2019
Kıbrıs Türkünün Bağımsızlık Mücadelesi
26 Aralık 2019
Sebahattin Kurt İle Çukurovalıları Konuştuk
22 Aralık 2019
“WOYZECK” Oyunu Üzerine
19 Aralık 2019
ADAYLAR YAVAŞ YAVAŞ AÇIKLANIYOR
15 Aralık 2019
Dursun Koç İle Sporumuz ve Denizcilik Üzerine Konuştuk
12 Aralık 2019
YDP’nin Engellenemeyen Yükselişi
09 Aralık 2019
Cehaletin Böylesi Görülmedi
05 Aralık 2019
Avni’ye Göre Hükumetin Gitmesi Çok Yakın
03 Aralık 2019
Dışarısı İçeriden Karanlık
27 Kasım 2019
“ÇUKUROVA YANIYOR” Üzerine
26 Kasım 2019
Veysel Üresin İle Çukurovalı Sanatçılar Hakkında Konuştuk
18 Kasım 2019
Kadirli Sucuk Ekmek ve Oğuzhan Usta
14 Kasım 2019
Karakütük Köyü’nde Akrabalarla
12 Kasım 2019
Hasan Dede Türbesi ve Kadirli Kent Müzesi
06 Kasım 2019
Kıbrıslılar Bizi Neden Sevmiyor?
01 Kasım 2019
“Kardeşimin Hikâyesi” Üzerine
30 Ekim 2019
KKTC ÇUKUROVALILAR DERNEĞİ Nİ ZİYARET ETTİM
20 Ekim 2019
SESSİZ ÇIĞLIK ÜZERİNE
15 Ekim 2019
Vatan Sana Canım Feda
13 Ekim 2019
“Barış Pınarı” Hayırlı Olsun
09 Ekim 2019
YDP 3. Yılını Kutladı
07 Ekim 2019
I.Akdeniz Uluslararası Araştırmalar Kongresi’nin Ardından
30 Eylül 2019
“ERZİNCAN YÖRESİ ALEVİLERİ”
23 Eylül 2019
YDP’DE AŞURE GÜNÜ
19 Eylül 2019
ÇUKUROVA TÜRKMENLERİ
18 Eylül 2019
Avni’nin Kehanetleri
12 Eylül 2019
Tekin Bertiz’in Ardından
05 Eylül 2019
OĞUZ BOYLARI KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BAŞKANI ARİF ZEREN İLE SÖYLEŞTİK
03 Eylül 2019
AVNİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÜZERİNE KONUŞTUK
25 Ağustos 2019
GÜVERCİNLİK KÖYÜ ÇÖPLÜK MÜ?
20 Ağustos 2019
“Yangın Yerinde” Kabare mi Komedi mi?
19 Ağustos 2019
“GELECEK 100 YIL” Üzerine
15 Ağustos 2019
AVNİ İLE BAYRAMLAŞTIK
05 Ağustos 2019
KAZA “GELİYORUM” DEMEDİ
01 Ağustos 2019
Milli Değerleri Koruma Derneği Ve İsfendiyar Dayı
28 Temmuz 2019
ADANALILAR DERNEĞİ ÇOK İDDİALI GELİYOR
25 Temmuz 2019
AVNİ’YE SORDUM
22 Temmuz 2019
Kenan Akın İle Güncel Konular
18 Temmuz 2019
KİM BU AVNİ?
15 Temmuz 2019
Sadece Suriyelilere mi Vize?
11 Temmuz 2019
BOŞ VERDİM
09 Temmuz 2019
Postamız Nasıl Çalışıyor?
08 Temmuz 2019
Derman Atik İle Tiyatro Üzerine
04 Temmuz 2019
KÜLTÜREL MİRASIMIZI KİM YÖNETİYOR?
27 Haziran 2019
Hakan Tulumbacı İle Sanat Üzerine
27 Haziran 2019
Harun Tulumbacı İle Sanat Üzerine
25 Haziran 2019
Ertaç Hazer İle Kültür-Sanat
21 Haziran 2019
Hükümet Kuruldu Kurulmadan Vuruldu
18 Haziran 2019
DR CEMAL MERT İLE SÖYLEŞTİK
16 Haziran 2019
Gelişmekte Olan Farklı Bir Spor: Okçuluk
13 Haziran 2019
AVNİ’Nİ BÜYÜK İDDİASI
29 Mayıs 2019
Solcu Efendi” Üzerine Birkaç Kelam
23 Mayıs 2019
Kıbrıs’ta Osmanlı Öncesi Türk İzleri
19 Mayıs 2019
TERAPİ Üzerine
15 Mayıs 2019
ZAMAN
22 Nisan 2019
ATA - DEDE YURDUNDA
11 Nisan 2019
BÖYLE YARIŞMA OLUR MU?
07 Nisan 2019
Aşık Veysel Ve Nesimi’yi Anma Toplantısı
02 Nisan 2019
“Yaşamak Nazım Gibi” Oyunu Üzerine
27 Mart 2019
“27 Mart” KKTC İçin Acı ve Buruk Bir Gün
21 Mart 2019
“Kıbrıs’ın Dünü, Bugünü Ve Yarını”
18 Mart 2019
Bütçemiz Error Veriyor
14 Mart 2019
Sen Neymiş Be Abi!
10 Mart 2019
İRSEN KÜÇÜK’ÜN ARDINDAN
05 Mart 2019
Dairelerde Damga Pulu Sorunu
04 Mart 2019
Şerefine İnsanoğlu
01 Mart 2019
Su Akar Güldür Güldür
28 Şubat 2019
YDP Meşalesini Güvercinlik’te Yaktı
27 Şubat 2019
Liderlerden Farklı Söylemler
24 Şubat 2019
Teknoloji Mi, Dedikodu Mu?
19 Şubat 2019
Genç Ama Başarılı Diyebileceğimiz Bir Bakan
18 Şubat 2019
Sendikalarımızın Amacı Ne?
14 Şubat 2019
Öyle Bir Dünyada Yaşıyoruz Ki!
10 Şubat 2019
Uçak Biletleri Ucuzlayacak Mı?
06 Şubat 2019
Türkeş’in Evi
05 Şubat 2019
Sosyal Medya Siyaseti
04 Şubat 2019
Bu Hükümetten Keyif Alıyorum
31 Ocak 2019
Anketle Cumhurbaşkanı Mı Olur?
22 Ocak 2019
ELEKTRİK FATURALARI EZBERE Mİ HESAPLANIYOR?
22 Ocak 2019
Kıbrıs Patatesinden Vaz Mı Geçiliyor?
22 Ocak 2019
Bayrak Namustur Şereftir
18 Ocak 2019
Kıbrıs Patatesinden Vaz Mı Geçiliyor?
11 Ocak 2016
KADINLAR KAHVEHANESİ
Haber Yazılımı