60 yıllık Uludağ Milli Parkı’nı bekleyen tehlike: Alan Başkanlığı

62 yıldır milli park statüsünde bulunan Uludağ Milli Park’ı, Alan Başkanlığı Kanunu ile milli park olmaktan çıkarılacak. Çevreciler, Alan Başkanlığı ile Uludağ’ın yapılaşmaya açılacağını söylüyor. Bursa’ya giderek çevreciler ile konuştuk, Uludağ’ı görüntüledik.

Söz konusu alan, 1961 yılında milli park ilan edildi. Uludağ, Türkiye’nin beşinci milli parkı. Alan kaynak değerleri (endemik türler, bitki zonları, yaban hayatı, görsel kalite) taşıdığı için milli park ilan edildi ve tamamı doğal sit alanı.

Uludağ’da insan baskısı ve alan kullanımı artıyor. 21 Ekim 1985’te Uludağ Kayak Merkezi İmar Planı yapılarak 1. Gelişim Bölgesi olarak adlandırılan oteller mevkiinde yapılaşma donduruldu.

2. Gelişim Bölgesi olarak isimlendirilen kesim ise 1986’da Turizm Merkezi ilan edildi. 1. Gelişim Bölgesi’ndeki oteller Doğa Koruma ve Milli Parklar’ın denetimindeyken 2. Gelişim Bölgesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetiminde. 2. Gelişim Bölgesi’nde 6 parsel ve 5 otel bulunuyor. Boş olan parsel ise Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sahibi olduğu ETS Tur’a ait.

Uzun Devreli Gelişme Planı’na göre ise Uludağ Milli Parkı alanının yüzde 84’ü Mutlak Koruma Alanı içerisinde bulunuyor. Bilimsel araştırmalar dışında hiçbir faaliyete izin verilmeyen, insan etkisinin yasaklandığı alan olarak yer alıyor.

Birkaç dakikanız var mı?

İlginiz ve desteğiniz sayesinde 7 yıldır bağımsız, özgür ve nitelikli gazeteciliğin öncülüğünü yapıyoruz. Gelecek 7 yılımızı inşa etmeye hazırlanırken birkaç dakikanızı ayırıp dolduracağınız anket üzerinden yayın politikamız ve içeriğimize dair görüşlerinizi paylaşabilir, Medyascope’un yeni çizgisini bizimle birlikte belirleyebilirsiniz. Teşekkürler!

AKP’li milletvekillerinin imzasını taşıyan “Uludağ Alan Başkanlığı Kanun Teklifi”, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda 10 Aralık’ta kabul edildi. TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek olan teklifle, milli park sınırları içinde tek yetkili olan Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün yetkileri Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Uludağ Alan Başkanlığı’na devredilecek.

Neden Alan Başkanlığı ilan edilmek isteniyor?

Milli park alanları kuralsız ve kontrolsüz yapılaşmanın önünde engel olarak görülüyor.

2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 14. maddesi açık ve net ifadelerle güçlü koruma nitelikleri içeriyor. Çevreciler, Uludağ Alan Başkanlığı Projesi’nin en temelde Milli Parklar Kanunu’na aykırı olduğunu söylüyor. 

Milli Parklar Kanunu’nda yasaklanan faaliyetler şöyle belirtiliyor:

Madde 14 –Bu Kanun kapsamına giren yerlerde;   

  • a) Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz,
  • b) Yaban hayatı tahrip edilemez,
  • c) Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz,
  • d) Tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz,
  • e) Onaylanmış planlarda belirtilen yapı ve tesisler ve Genelkurmay Başkanlığınca ihtiyaç duyulacak savunma sistemi için gerekli tesisler dışında kamu yararı açısından vazgeçilmez  ve  kesin  bir  zorunluluk  bulunmadıkça her ne suretle olursa olsun hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez veya bu alanlarda var olan yerleşim sahaları dışında iskan yapılamaz.”

Çevre örgütleri, kanun tasarısına karşı mücadele ediyor

Çevreciler, Uludağ Milli Parkı’nın bir kısmının Alan Başkanlığı’na devredilmesine karşı çıkıyor.

Kanun teklifi gündeme geldiğinden beri çevre örgütleri, eylem ve imza kampanyalarıyla Uludağ’ın milli park olarak kalması için mücadele ediyor.

Bursa Su Kolektifi de Uludağ için mücadele eden örgütlerden biri. Kanun tasarısına karşı çıkan Bursa Su Kolektifi, geçen hafta Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü önünde eylemdeydi.

“Betonlaşmayı yapamadıkları için bu yola gidiyorlar

Burada konuştuğumuz Bursa Su Kolektifi gönüllüsü Caner Gökbayrak, “Uludağ büyük bir sorunla boğuşuyor, o da milli park statüsünün kaldırılması ve ‘Alan Başkanlığı’ diye bir sistem uygulanması. Yalnızca Uludağ’da yaşayan bu bitkiler üzerinde Alan Başkanlığı ilan edilmek isteniyor. Bir kanun tasarısı var Meclis’te ve her an Genel Kurul’a gelip görüşülebilir. Kanun tasarısı komisyondan geçti jet hızıyla” dedi.

Uludağ’ın daha önce de imara açılması için planlar yapıldığını söyleyen Gökbayrak, şöyle devam etti: “Bu planlara karşı Bursa Barosu öncülüğünde davalar açıldı ve bunların büyük bir çoğunluğu kazanıldı. Bu davalar kazanıldıkça bir yalanı dile getirmeye başladılar. O da ‘Uludağ’da çok başlılık var’. Böyle bir şey yok. Uludağ’da tek bir sözcü var, oranın tek bir hâkimi var, o da Milli Parklar Müdürlüğü. Ama yapmak istedikleri yapılaşmayı, betonlaşmayı, otelleri, tesisleri yapamadıkları için bu yola gidiyorlar.  Milli Parklar Kanunu çok güçlü. Yapılaşmayı engelleyen maddeleri aşamadıkları için şu anda bu çalışma, bu kanun tasarısı yapılmak isteniyor.”

“Bu ‘utanç tasarısı’ geri çekilmeli”

Geçmişte 20’ye yakın dava açıldığını belirten Gökbayrak, “Kazanılan bu davaların daha büyüğünü, daha kötüsünü, daha betonlaşmış halini şu anda Uludağ’da gerçekleştirmek istiyorlar. Bizim milletvekillerinden istediğimiz, bu kanun tasarısını, bu ‘utanç tasarısı’nı geri çekmeleri. Ya da kanun tasarısı Meclis’e geldiği zaman vicdanlarının sesini dinleyerek, Bursalıların sesini dinleyerek ‘hayır’ oyu versinler. Yani bütün maddelerine ‘hayır’ verilsin. Bu ‘utanç tasarısı’ geçmesin. Bu ‘utanç tasarısı’ Türkiye’nin ayıbı olmasın” diye konuştu.

“Milli Parklar Kanunu’nun izin vermediği yapılaşmayı yapmak istiyorlar”

Bursa Su Kolektifi gönüllüsü ve Ziraat Mühendisi Şafak Erdem, “Uludağ, Milli Parklar Kanunu’yla korunduğu için bugünlere kadar gelebildi” dedi.

Uludağ’ın ‘koruma kalkanı’nın kaldırılmaya çalışıldığını söyleyen Erdem, “Alan Başkanlığı modeli bu tarz yerler için uygun bir model değil. İlki Gelibolu’da yapıldı. Tarihi unsurları sebebiyle milli park ilan edilmiş bir yerdi. İkincisi Kapadokya’da yapıldı. Orasının da aslında üç farklı koruma statüsü vardı. Hem UNESCO hem doğal sit alanı ve aynı zamanda milli parktı. Ama orası da yine hem tarih hem jeolojik özelliklerinden dolayı milli park ilan edilmişti. Bugün, Türkiye’de ilk kez ekolojik sebeplerle milli park ilan edilen bir yer Uludağ” diye konuştu.

“Denetimden muaf olacaklar”

“Yetki karmaşası var” denilen şeylerin rant hırsı olduğunu vurgulayan Erdem, Uludağ’ı bekleyen tehlikeleri şöyle anlattı:

“Yasayla beraber Alan Başkanlığı Komisyonu ve Başkanlık bütün sit alanlarını ve hatta tüm ölçekteki planları kendi başlarına planlayabilecekler. Birçok denetimden muaf olacaklar ve aynı zamanda şu anda 2 bin hektar gibi alanda Alan Başkanlığı ilan edilecek. Ama kanunun 10. maddesinde Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu alanın değiştirilebileceği maddesi varken, bu alan bugün 2 bin hektarken yarın 5 bin ve devamında belki 7 bin hektara kadar çıkabilir.”

“Önceden Uludağ’ın zirvesine yaptığımız yolculuklarda her yerden su fışkırırdı

Bursa’da yaşayan Hüseyin Gür de Alan Başkanlığı sistemine karşı çıkıyor.

Hobi olarak dağcılık yapan Gür, Uludağ’ın yüzde 70’ini gezmiş durumda. Geçmiş yıllarda Uludağ’a ocakta geldiği zaman, karla karşılaştığını söyleyen Gür, “Maalesef şu an kar yok, sadece çakıl taşı var. Önceden Uludağ’ın zirvesine yaptığımız yolculuklarda her yerden su fışkırırdı. Hatta ikinci bölgeden Sarıalan bölgesine indiğimizde bir dere vardı. O dereden geçerken zorlanırdık. Ağaçların üzerinden cambazlık yaparak geçebiliyorduk. O kadar gür bir dere vardı. Şimdi o dereye 300 metre yaklaştığımızda lağım kokusundan burunlarımızı kapamak zorunda kalıyoruz” dedi.

“Kapadokya’da olduğu gibi tamamen yapılaşmaya açacaklar”

Uludağ’ın havasının, ormanlarının her geçen gün tükendiğini anlatan Gür, “Bu talanı çabuklaştırmak için yeni işler peşindeler. En son bizlere sundukları ‘Uludağ Alan Başkanlığı’ diye bir yasa tasarısı var.  Bu tasarıya göre, Uludağ’ın milli park statüsünü kaldırılıp, Bursa’daki siyasilerin, yöneticilerin, valinin, değişik, muhtelif kişilerin eline Uludağ tamamen teslim edilecek. Yani nasıl Ürgüp, Kapadokya bölgesine Kapadokya Alan Başkanlığı’nı getirip oradaki peribacalarını yıkıp yol yaptılar ve ‘Buna hakkımız var’ dedilerse, bizim her şeyimiz olan Bursa’nın su ihtiyacını karşılayan bir coğrafyayı aynı Kapadokya’da olduğu gibi tamamen yapılaşmaya açacaklar” diye konuştu.

Uludağ Milli Parkı’nın özellikleri

Uludağ uzunluğu 40 kilometreyi, genişliği ise 15-20 kilometreyi bulan bir dağ. En yüksek noktası 2 bin 543 metredeki Karlıtepe. İklimi, yüksek dağ özelliği taşıyor.

Uludağ çok çeşitli habitatlara sahip olması sebebiyle zengin bir bitki örtüsüne sahip. Orman zonlarını (Zon: Benzer fauna ve flora ile belirlenen bir alan; bazı türlerin münhasıran bulunduğu bir alan) muhtelif yüksekliklerde karakterize etmesi ve 45 dakikalık bir araç yolculuğu esnasında bu zonların görülebilmesi açısından dünya ormancılık literatüründe bilimsel yönden özel bir önem taşıyor.

Uludağ bin 308 bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Bunlardan 32’si Uludağ endemiği, 169’u ise Türkiye endemiği.

Uludağ Milli Parkı alanının yüzde 29 gibi büyük bölümü ağaçsız alanlardan oluşuyor. Ağaçsız alanlar, yerine konması olanaksız, mutlaka korunması ve ekolojik istikrarının desteklenmesi gereken alanlar. Otellerin ve pistlerin bulunduğu 1. ve 2. Gelişim bölgeleri, lokal endemik türlerin üzerine inşa edilmiş.

Uludağ Milli Parkı’nda 46 tür kelebek ile 11 tür bombus arısı tespit edilmiş durumda. Uludağ’a özgü endemik tür olan Apollon Kelebeği (Parnassius Apollo) nisan sonlarında Küçük Zirve’nin güney yamaçları ile Aras Şelalesi arasında kalan bölgede görülebilir. Hayvan popülasyonu yaban domuzu, tilki, çakal, porsuk, sansar, sincap, tavşan, kirpi, dağ faresi ile az miktarda kurt ve ayıdan oluşuyor.

Medyascope'a destek olun.

Sizleri iyi ve özgür gazeteciliğe destek olmaya çağırıyoruz.

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

Medyascope internet sitesinde çerezlerden faydalanılmaktadır.

Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz. Ayrıntılı bilgi için Gizlilik Politikası ve Çerez Politikası'nı inceleyebilirsiniz.

  • Medyascope
  • Medyascope Plus