Academia.eduAcademia.edu

1 CHP’nin Avrupa’nın Radikal ve Demokrat Partileri ile İlişkileri (1926-1935) Hakkı UYAR∗ Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde, Danimarka ve Fransa’daki radikal ve liberal partilerin 1919-1923 yılları arasında Batı Avrupa’daki çeşitli parlamentolarda yer alan benzer partilerle aralarında bir işbirliği sağlama yönündeki çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak, yine bu partilerin örgütlenme çabaları devam etti ve 1924 yılında Entente Internationale des Partis Radicaux et des Partis Democratiques Similaires’in (Radikal ve Benzeri Demokratik Partilerin Uluslararası Birliği)∗∗ kuruluşuna katkıda bulundular1. CHP’nin bu hareketle ilişkisi Fransız Radikal Partisi aracılığı ile oldu. Bu partinin Türkiye üzerindeki etkisini Zafer Toprak şöyle belirtmektedir: “Fransız Radikal Partisi Türkiye tarihi açısından ayrı bir önem taşır. Zira İttihatçılar ve ardından Cumhuriyetçi kadrolar Fransız Radikal Partisi’nden ve onun ideolojisi solidarizmden büyük ölçüde esinlenmişlerdir. Leon Bourgeois’nin tezleri ve onun yakın çevresinde oluşturduğu solidarist düşünce, değişik düşünürlerce Osmanlı topraklarına taşınmış ve en azından 1946’ya kadar solidarizm, Osmanlı’daki karşılığıyla ‘tesanütçülük’, bugünkü deyişle ‘dayanışmacılık’ ulus inşa sürecinin omurgasını oluşturmuştur. Charles Gide, Charles Seignobos, Leon Duguit, Celestin Bougle, Emile Durkheim bu düşüncenin Osmanlı’ya aktarılmasında baş rolleri oynamışlardır. Bu nedenle nasıl Fransız Devrimi Tanzimat ve sonrasında Osmanlı düşününü yönlendirmişse, III. Cumhuriyet Fransa’sı İttihatçıların ve Kemalist kadroların Batı’daki referans noktalarını oluşturmuştur” 2. Radikal ve Benzeri Demokratik Partilerin Uluslararası Birliği ile CHP ilişkisine ilk dikkat çeken tarihçi Mete Tunçay olmuştur. 1981 yılında yayınlanan “Radikal ve Mümasili Fırkaların Beynelmilel İtilafı ve CHF” adlı makalesinde, 1927 yılındaki CHF Kurultay’ında Birliğe üyelik konusunun tartışıldığı ve üyeliğin onaylanmadığını belirtmekte ve Kurultay tutanaklarından yapılan tartışmayı aktarmaktadır. Tunçay, Birlik hakkında şu yorumu yapmaktadır: “CHF’nin 1927 Büyük Kongresinde, bir takım Avrupa ülkelerinin, ‘Ortanın Solu’ denebilecek partilerinin oluşturdukları uluslararası birliğe katılma çağrısı görüşülmüş, fakat bu konuda olumlu bir karar alınamamıştır” 3. CHF Genel Sekreteri Saffet (Arıkan) Bey, 1927 tarihli CHF Kurultay’ının 23 Ekim tarihli oturumda Birlik hakkında şu bilgileri vermektedir: “1926 senesi yazında Fransız mebuslarından ve Radikal Partisinden Mösyö Pol Bastid ∗∗∗ bera-yı ziyaret Ankara’ya gelmişti. Bu zat muhtelif vesilelerle bizimle temas ve ∗ Yrd. Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. ∗∗ Birliğin adı 1920-1930’lu yıllarda farklı şekillerde Türkçeye çevrilmiş olup, metin içerisinde bunlara kullanıldığı şekliyle yer verilmiştir. 1 “Notices of Periodical and Occasional Publications, Mainly of 1991”, The English Historical Review, Vol. 107, No. 424, (Jul., 1992), (pp.774-836), s. 782. 2 Zafer Toprak, “Radikal Sosyalist ‘Enternasyonal’ ve Cumhuriyet Halk Fırkası 1927 Kongresi”, Toplumsal Tarih, sayı 106, Ekim 2002, s. 44. 3 Mete Tunçay, “Radikal ve Mümasili Fırkaların Beynelmilel İtilafı ve CHF”, Mustafa Kemal’i Anlamak, (Hazırlayan: Fahrünnisa Kadıbeşegil), Oluşum Yay., Ankara, 1981. 2 fırkamızın esasatı hakkında epeyce tenevvür etti ve malumat aldı. Fransa’ya gittikten sonra bize davet vuku buldu ve davette deniyor ki; sizin programınız radikal fırkaları programının tamamen aynıdır. Biz beynelmilel bir itilaf yaptık, sizin de buna iltihakınızı rica ederiz. Biz kendilerine verdiğimiz cevapta bu hususta karar vermek Büyük Kongrenin hakkıdır, biz şimdiden bir şey diyemeyiz dedik. Mahaza kendilerinin davetlerini memnuniyetle ve hüsnü nazarla telakki ettiğimizi de ilave ettik. Bilahare bize matbu sureti elimizde olan nizamnameyi gönderdiler ve bizi kongrelerine davet ettiler. Davette asıl olan iltihak kararıyla oraya gitmekti. Halbuki biz yine oraya nokta-i nazarımızı teyiden bildirmiştik. Çünkü henüz Büyük Kongre toplanmamıştı. Müşahit sıfatıyla iştirak edip edemiyeceğimizi bildirdik, kabul ettiler, biz de gittik. Kongrede muhterem reislerimizin tensipleri veçhile fırkamızı bendeniz temsil ettim. Bu beynelmilel itilafa Fransa Radikal ve Radikal Sosyalist, Republiken Demokratik, Almanya’nın Demokrat Fırkası, Belçika’nın Radikal ve Radikal Sosyalist Fırkası Danimarka’nın Radikal Sosyalist Fırkası, Macaristan Radikal Fırkası, Bulgaristan’ın Radikal ve Demokrat Fırkaları, İtilaf-ı Hollanda’nın Demokratik Radikal Fırkası, Polonya’nın Radikal Halk Fırkası, Litvanya’nın Halk Fırkası, Çekoslovakya’nın Milli Sosyalist Fırkası, Yunanistan’ın Demokratik Müttehidesi. Bunlardan başka İsveç, Norveç Radikal Sosyalist Fırkalarıyla Demokratik ve Radikal ve İngiltere’de Liberallerden bir zümre. Bunlar İtilafa iltihak etmiştir. İtilaf ilk asamblesini, ilk müessesan içtimaını 29 Ağustos 1924’te Cenevre’de yapmış ve İtilafı teşkil için yapmış oldukları komite 13 Teşrinisani 924’te Paris’te ve bilahare yine aynı senede 18 Teşrinisani 924’te Boloynisürmer’de∗∗∗∗ ve şu elimizdeki nizamnameyi tesbit etmiştir. İlk kongresini 1-2 Haziran 925’te Kopenhag’ta aktetmiştir. İkinci kongresini de 15, 16, 17 Kanunusanide Karlsruhe’de aktetti ki; işbu kongreye bendeniz de iştirak ettim. Bu kongrede hepsi arzettiğim partilerden olmak üzere 55 kadar aza vardı. Ve Kongrede Belçika, Danimarka, Almanya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, Polonya iltihak etmiş aza, İsviçre ile biz de müşahit sıfatıyla hazır bulunduk”. Söz konusu kongrenin gündeminin birinci sırasında silahsızlanma, ikinci sırada da eğitim sisteminin demokratikleştirilmesi vardı4. CHF Kurultay’ında, tartışmalar sonucunda üç görüş ortaya çıktı: - CHF Genel Sekreteri Saffet Bey, yaptığı konuşmada durumu olduğu gibi yansıtıp, kararın Kurultay’a ait olduğunu söyledi. Üyeliğin dış dünyada Türkiye’yi tanıtmak için iyi bir fırsat olacağını belirtti. - Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey, buna benzer başka örgütler de varsa, incelenip en uygun olanına girilmesinden yanadır. - Akçoraoğlu Yusuf Bey ise, bu örgütü oluşturan partilerin güçlü ve iktidar partileri olmadıklarını, bunlar içerisinde bir tek CHF’nin tek başına iktidar olduğuna dikkat çekerek, söz konusu küçük ve azınlık partilerinin bazı aşırılıklara gidebilecekleri ve bunun da CHF’yi sıkıntıya sokabileceğine dikkat çekti. Bu görüş, kongrede ağırlıklı olarak benimsenen görüş oldu5. Tunçay’ın makalesi 1927 yılıyla sınırlıydı ve CHF’nin ileriki yıllarda bu örgüt ile olan ilişkisinin ne şekilde geliştiği ya da kesildiğine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktaydı. Ağaoğlu Ahmet’in 1933 yılında çıkardığı Akın gazetesi hakkında yaptığım bir çalışma ∗∗∗ M. Paul Bastid. ∗∗∗∗ Bologne-sur-Mer. 4 Tunçay, agm., s. 16 vd. Ayrıca bkz. Cumhuriyet Halk Fırkası Büyük Kongresi, Ankara, 1927. 5 Tunçay, agm., ss. 23-25. 3 sırasında, örgütün 1933 yılının yaz aylarında Sofya’da yapılan toplantısına CHF’nin gözlemci olarak katıldığı bilgisine rastladım. Demek ki CHF -1927 Kurultay’ında üyeliğin onaylanmamasına rağmen-, örgütün toplantılarına gözlemci olarak katılmaya devam etmişti6. Zafer Toprak da, Toplumsal Tarih Dergisi’nin Ekim 2002 tarihli sayısında “Radikal ve Mümasili Demokratik Partilerin Beynelmilel İtilafı Nizamnamesi”ni yayınladı ve CHF’nin bu örgüt ile 1926-1927 yıllarındaki ilişkisi hakkında bilgi verdi7. Nizamnamenin birinci maddesinde, örgütün hangi temel üzerine kurulduğu açıklanmaktaydı: “Muhtelif memleketlerin halkçı ve içtimai prensiplere sahib olan ve işbu nizamnameyi kabul eden radikal ve mümasili partileri arasında daimi beraberlik teşkil edilmiş ve bu birliğe ‘Radikal ve Mümasili Demokratik Partilerin Beynelmilel İtilafı’ unvanı verilmiştir”. Nizamnamede, birliğin icra komitesinin en az 18 en çok 30 kişiden oluşacağı, 1 başkan, 6 başkan vekili, 1 genel sekreter ve 1 de saymandan oluşan bir “büro”sunun icra komitesi tarafından seçileceği belirtilmekteydi. Birliğin aidatları Fransız frangı üzerinden ödenmekte ve yazışmaları Fransızca olarak yapılmaktaydı8. CHF ile bu örgüt arasındaki ilişkinin ayrıntıları ve sonraki yıllarda nasıl geliştiği hakkında Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki CHP Kataloglarında belgeler bulunmaktadır. Belgeler, 1927-1935 yılları arasındaki döneme aittir9. Londra Toplantısı (1928) Örgütün Genel Sekreteri Edouard Pfeiffer imzalı 21 Nisan ve 12 Haziran 1928 tarihli iki mektupla, CHF Londra’da yapılacak olan toplantıya davet edildi. 5 Temmuz 1928 tarihinde yapılacak olan toplantıya Lloyd George başkanlık edecekti. CHF Genel Sekreteri Saffet Bey bu iki mektuba 18 Haziran 1928 tarihinde yanıt verdi. Saffet Bey, Partinin yaptığı son Büyük Kongre’sinde örgüte üyelik kararını Parti Divanı’na bıraktığını; üyeleri milletvekillerinden oluşan Parti Divanı’nı TBMM’nin tatil edilmesi nedeniyle toplamak mümkün olmadığını; Kongre, Londra’da 5 Temmuz’da toplanacağına göre, Parti Divanı üyelerine toplayarak bir karar alma ve bu kongreye yetiştirme imkanı bulunmadığını ifade etti. Bu önemli toplantıda bulunamayacaklarından dolayı üzüntülerini bildirdi ve. “… demokrasinin tekmil memleketlerde kök salmasını ve milletlerin ikbal ve saadeti uğrunda kararlar almasını” diledi10. Stockholm Toplantısı (1929) 6 Hakkı Uyar, “1930’larda Türkiye Basınında ‘Liberal’ Muhalefet: Ağaoğlu Ahmet’in Akın Gazetesi”, Toplumsal Tarih, sayı 41, Mayıs 1997; Hakkı Uyar, "Ağaoğlu Ahmet'in 'Liberal Muhalif' Gazetesi: Akın (1933)", Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce cilt 7, Liberalizm, İletişim Yay., İstanbul, 2005. 7 Toprak, agm., s. 46. 8 Toprak, agm., s. 46. 9 Arşivde bulunan belgelerin ilki 17 Haziran 1927 tarihlidir. Örgütün Genel Sekreteri Edouard Pfeiffer imzalı bu mektupla CHF, Ekim ayı sonu ile Kasım ayı başında Paris’te yapılacak olan toplantıya davet edilmektedir. Mektupta CHF ve Türkiye’nin siyasal yapısı (Partili milletvekillerinin sayısı, hükümetin yapısı, son milletvekili seçimlerinin sonuçları, gelecek seçimlerin tarihi ve bu seçimlerin hangi şartlar altında yapılacağı) hakkında ayrıntılı bilgi istenmektedir. Davet talebi, 7 Ekim 1927 tarihli iki mektupla da yenilenmektedir. Bkz. BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 10 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 4 Radikal ve Benzeri Demokratik Partilerin Beynelmilel Birliği İcra Komitesi’nin 28 Mart 1929 tarihinde yapılacak olan toplantısına CHF de davet edildi. Bu davette, toplantının gündemi hakkında da bilgi verilmekteydi: - Birliğin gelecek kongresinin Stockholm’de İsveç Demokratik Liberal Partisi tarafından organize edilmesi, - Romanya Milli Köylü Partisi, Lüksemburg Radikal Partisi, Ukrayna ve İtalya “grupmanları”nın birliğe kabulü hakkındaki önerilerin incelenmesi, - Veznedarın raporu - Çeşitli meseleler11. Mart ayı sonunda yapılan bu toplantıda Stockholm kongresinin gündemi –Birlik Başkanı Ivar Berendsen’in önerisiyle- belirlendi: - Özel bir komisyon tarafından hazırlanan ziraat raporun incelenmesi, - İşsizlik meselesi, - “Ekseriyetlerin geçirdiği kriz ve buna çaresaz olmak”. İcra Komitesi toplantısında gündeme gelen diğer konular şunlardı: İsviçre Radikal Fırkası’nın birliğe katılma konusunda karar veremediği belirtildi. Romanya Milli Köylü Partisi ile Lüksemburg Radikal Partisi’nin Birliğe üyeliği oy birliği ile kabul edildi. Birliğin adının uzun ve karışık olması nedeniyle değiştirilmesi önerildi12. CHF Genel Sekreteri Saffet Bey, Stockholm’de yapılacak olan kongre ile ilgili olarak kendisine gönderilen davet mektubuna 4 Haziran 1929 tarihinde şu cevabı verdi: “Çok Muhterem Katibiumumi Efendi; 23 Şubat 929 tarihli mektubunuzla melfufu ruznameyi ve Istokholm kongrasına daveti mutazammın 25 Mart 929 tarihli mektubu ve melfufu zabıt hulasasını büyük memnuniyetle aldım. Fırkamızın beynelmilel birliklere iltihak edüp etmemesi kararının Fırka divanına tevdi edilmiş olduğunu 23 Haziran 928 tarihli mektubumla arz etmiştim. İşbu kararın henüz alınmadığını arza mecburum; gerek bu sebeble gerekse önümüzdeki yaz esnasında Fırka mesaisile fazla meşgul olmaklığım mecburiyetile Istokholm kongrasında bulunamayacağımı kemali telehhüfle arz eder ve neşriyatınızdan bizi müstefit kılmak ve her kongra içtimaına davet lütufkârlığında bulunmak suretile Fırkamıza gösterilen alakai mahsusaya en har teşekküratımı takdime müsareat; kongraya muvaffakiyet ve aziz arkadaşlarımıza arzı selam ve muhabbet eylerim efendim” 13. Atina Toplantısı (1931) CHF Genel Sekreteri Recep (Peker) Bey, 4 Nisan 1931 tarihinde Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü (Aras) Bey’e hitaben yazdığı bir notta, 5 Nisan 1931 tarihinde Atina’da toplanacak olan Radikal ve Mümasili Demokratik Fırkalar İttihadı Kongresi’ne Atina 11 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 12 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 13 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 5 Büyükelçiliği’nden bir diplomatın dinleyici olarak katılmasını istemekte, İttihad ve CHF ilişkisi hakkında şu bilgileri vermekteydi: “Tevfik Rüştü Bf. Hz. Avrupa’da muhtelif devletlerin radikal ve mümasili demokratik partilerinin bir antant yaptıkları ve 1926∗∗∗∗ senesinde Karlsruhe’de toplanan kongralarına davetleri üzerine fırkamızın da müşahit sıfatiyle bir murahhas gönderdiği ve fırkamızın 1927 Büyük Kongrasında, mezkur antant tarafından fırkamızın dahi işbu teşekküle iltihakı hakkında gösterilen arzu mevzuubahis olarak bu antanta iltihak veya ademi iltihak kararının kongraya fırkamız reislerince terk edildiği malumu vekaletpenahileridir. İşbu antant Katibiumumiliğinden bu kere aldığım bir mektupta antantın bu sene 5.IV.931 tarihinde Atina’da açılacak olan kongrasına bir delegasyonla iştirakimiz iltimas olunmakta ve Kongra ruznamesinde bilhassa (harici siyaset) göze çarpmaktadır. Kongraya iştirakın imkansızlığı aşikar ve ancak bilhassa Balkan devletlerinin de iştirak ettiği böyle bir Kongra da harici siyaset üzerine konuşulacak mesailden haberdar olmaklığımızdaki faide de derkârdır. Binaenaleyh Atina sefaretimizden münasip bir zatın sami sıfatiyle Kongra müzakeratını takip eylemesi tensibi devletleri ve iktiza ettiği taktirde mahalline telgrafla emir ve işar buyrulmasını maalihtiram rica eylerim ef.” 14 CHF Genel Sekreterliği’nin isteği doğrultusunda toplantıya Atina Büyükelçiliği müsteşarı Sedat Zeki (Örs) Bey “müşahit” sıfatıyla katıldı. Toplantı ile ilgili olarak Recep Bey’e 19 Nisan tarihinde bilgi veren Tevfik Rüştü Bey toplantının en dikkat çekici noktası olarak “Bulgar murahhaslarının muahedatın tadili davasını mevzuubahs etmeleri”ni görmekteydi15. Radikal ve Benzeri Demokratik Partilerin Uluslararası Birliği’nin Atina’daki Kongresi, CHF’ye gönderilen mektuba göre 4-8 Nisan 1931 tarihinde toplanacaktı. Yazışmalarının Fransızca yapıldığı Birliğin Atina’daki toplantısına katılacak delegeler Fransa, Almanya, Danimarka, Bulgaristan ve Yunanistan’dandı: “Delegues français: MM. Borel, Delbos, Berthod, Bastid, Bibre, Pfeiffer. “ allemands: MM. Heuss, Lemmer. “ bulgares: MM. Patef, Kalenderoff, Kostourkoff. “ danois: Mr. Ivar Berendsen, president de l’entente. “ grecs: MM. Papanastasiou, Kriezis, Pericles Carapanos, senateur, quelques sutres mebres du parti de l’Union radicale republicaine” 16 CHP adına Atina Elçiliği müsteşarı Sedat Zeki Bey’in katıldığı toplantılara ilişkin rapor, 12 Nisan 1931 tarihini taşımaktadır. Ankara’ya telgrafla gönderilen rapor şöyleydi: “Atina Elçiliğinin 436/243 numara ve 12/4/931 tarihli raporu sureti ∗∗∗∗ 1927 olması gerekir. 14 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 24.119..6. 15 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 24.119..6. 16 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 24.119..6. 6 229 numaralı telgrafnamei acizaneme zeyldir: (Entente Internationale des Partis Radicaux et des Partis Democratiques Similaires)in Atina’da küşad edilen yedinci kongresinde emri Devletlerine imtisalen müşahit sıfatile Elçilik müsteşarı Sedat Zeki Bey hazır bulunmuştur. Kongrenin ilk içtimaı nisanın beşine müsadif pazar günü mukarrer iken bazı murahhasların gecikmesi yüzünden pazartesi gününe tehir edilmiş ve öğleden evvel birinci celse aktolunmuştur. Celsenin küşadından kongreye iştirak edemiyen itilafa dahil Radikal partilerin gönderdikleri itizar ve selam telgrafları meyanında Cumhuriyet Halk Fırkamızın telgrafı dahi okunarak alkışlarla karşılanmıştır. Kongreye iştirak eden fırkalar Mösyö Papanastasiyu’nun riyaset ettiği Yunan (Union Radicale Republicaine Ouvrirs et des Paysans) fırkasından başka Fransız Radikal Sosyalist Fırkası, Alman (Staatepartei) sabık Demokrat Fırkası, Bulgar Radikal Fırkası ve Danimarka Radikal Partisi’nden ibarettir. İştirak eden zevatın listesi melfufen takdim edilmiştir. Kongre 6 nisana müsadif pazartesi ve 7 nisana müsadif salı günleri Atina’da Ticaret ve Sanayi Odası binasının içtima salonunda ve 9 nisanda (Delfi)de olmak üzere üç içtima aktetmiştir. (Delfi) harabelerini ziyarete bir vesile olmak üzere mahalli mezkurda aktolunan son celsede müşahidimiz bulunmamıştır. Zaten programa göre bu celsede kongrenin ruznamesine dahil muayyen bir meselenin müzakeresi mevzuubahs değildi. Ticaret ve Sanayi Odası salonunda aktedilen celselerde evvela fırkaların her birisi son kongreden beri memleketlerindeki faaliyetleri hakkında beyanatta bulunmuşlardır. Müteakiben her Heyeti murahhasadan bir zat zirai meseleler hakkında fırkasının mütaleat ve tasavvuratını izah eylemiştir. Ruznamede bulunan ve nihai olarak mevzuu müzakere edilen üçüncü bir madde de fırkaların harici siyasette takip ettikleri meslektir. Kongre müzakeratında muntazam bir zabıt tutulmamış olduğu gibi irat edilen nutuklar da teksir edilmemiş olduğu cihetle bunların ‘Messager d’Athenes’ gazetesinde hülasaten intişar eden tercümelerinin takdimine zaruret hasıl olmuştur. Ancak bu nutukların üç ay sonra tabedilerek bir risale halinde kongreye davet edilen radikal fırkalar riyasetine tevzi edileceğini kongrede Katibi umumi vazifesini gören Fransız mebusanından Mösyö ‘Pfeiffer’ bizzat müşahidimize söylemiştir. Kongrenin marüzzikir iki celsede vukubulan müzakeratın şayanı zikir cihetleri Bulgar murahhası Kalenderoff’un muahedelerin ve betahsis ‘Neuilly’ muahedesinin lüzumu tadili hakkındaki beyanatı ve Almanya-Avusturya iktisadi birliği etrafında cereyan eden münakaşalardır. Mösyö Kalenderoff nutkunda Bulgaristan’ın harbe iştirak etmesinden dolayı pek ağır şeraite tutulmuş olduğunu halbuki Bulgaristan’dan evvel harbi umumiye giren Türkiye’nin Bulgaristan’a tahmil edilen külfetler misillu hiçbir kaydü külfete maruz kalmadığını kaydettikten sonra ırkan Bulgar olan kesif bir halk kütlesini ana vatandan tecrit eden Neuilly muahedesinin hududa müteallik ahkamına şiddetle hücum etmiş ve Akdeniz mahreç meselesini mevzuumakal eylemiştir. Bulgarların muahedatın tadili meselesini her vesile ile yad ve tekrar etmelerinde büyük bir gayret ve itina ile husulüne çalıştığı Balkan konfederasyonu tasavvuru için de büyük bir tehlike görmesi tabii olan Mösyö Papanastasiyu Bulgar hatibine uzun bir nutukla mukabele etmek lüzumunu hissetmiş ve merbutan mütekaddim maktualardan müsteban buyurulacağı veçhile Bulgar heyeti murahhasasının asabiyetini tahfif ve teskin edecek bir lisan kullanmağa gayret etmiştir. 7 Mösyö Papanastasiyu’dan sonra iradı nutkeden Yunan murahhası Mösyö Kriyesis de maziye tevcihi nazar(ın) doğru olmadığını, mazinin mütaleasından ancak bugzu adavet doğabileceğini, istikbale vakfı nazar lazımgeldiğini ve Neuilly muahedesinden müstefit Balkan milletlerinin efkarı umumiyesinde demokratik cereyanların kuvvetleşmesi sayesinde vukua getirilmiş olan haksızlıkların kolaylıkla tashihi kabil olabileceğini söylemiştir. Müzakeratın şayanı kayıt diğer bir ciheti de yukarda zikredildiği veçhile Alman- Fransız münasebatı etrafında Alman ve Fransız ve gerek Alman heyetlerinden her biri fırkalarının malum olan siyaseti umumiyesine muvafık olarak mukabil taraf için cemilekârane surette söz söylemişlerdir. Alman mebusu ‘Lemmer’ Fransız meselesinin hatta en koyu nasyonalistler de dahil olduğu halde Alman efkarı umumiyesi için artık mevcut olmadığını yani bir intikam temayülü mevzuubahs olamıyacağını, tamirat meselesinde de merkezi sıkletin Amerika’ya olan müttefikin borçları noktasında olduğunu pek alâ takdir ettiğini söylemiştir. Fransızlar cevaplarında, Almanlara aynı vadide mukabele etmekle beraber ‘Lemmer’nin (fırkasının Almanya’nın herhangi bir davasını Cemiyet Akvam vasıtasile takip ve intacı arzu ettiği ve hususi ittifaklar ve itilaflar sistemini nefretle karşıladığı) tarzındaki temhidatına telmih ederek Alman-Avusturya iktisadi birliğini mevzuubahs etmişler ve alelhusus Berto’nun nutkunda kaydetmiş olduğu veçhile bu itilâfın nagihanî bir surette tebliğ edilmiş ve Mösyö Briand’ın asabiyetinin de bu sebepten ileri gelmiş olduğunu ve Mösyö Gurtius’un bu teşebbüs ve tasavvuru Meclisi Akvamın eylül içtimaında ihsas etmesi kabil ve hele paneurope ihzarî konferansının geçen 24 martta Paris’te vukubulan içtimaında iktisadi itilâf tasavvurunun bildirilmesi kadar tabii bir şey olmazken bundan tevakkı edilmiş olmasının herhalde mucibi endişe bir keyfiyet olduğunu söylemişlerdir. Alman murahhassı M. Haus Fransızların bu beyanatına karşı Alman-Avusturya itilâfının gizli tutulması iki memleket efkârı umumiyesini kuşkulandırmamak ve bu itilâfa menfaatleri uygun olmayan bazı muhitlerin aleyhtarane propagandasına meydan vermemek mülahazasından ileri geldiği yolunda pek de kanaatbahş olmayan bir cevap vermiştir. İstitraten şurasını da arz ederim ki Alman murahhasları müşahidimizle vaki hususi mülakatlarında iktisadi itilâfın ‘Anschluss’a doğru atılmış bir hatve olduğunu ve bütün Alman fırkalarının bu hususta müttefik bulunduklarını ve bu keyfiyeti inkâr etmek kimsenin hatırından geçmediğini ifade etmişlerdir. Arzolunur efendim” 17. CHF Genel Sekreteri Recep Bey’in Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey’e yazdığı gibi, dış politika toplantı gündeminin ana konusu olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan barış antlaşmalarının yarattığı sorunlar, sadece radikal ve benzeri demokrat partiler birliği içinde sorun yaratmayacak; sonraki yıllarda İkinci Dünya Savaşı’nın ana nedenlerinden birini oluşturacaktır. Sofya Toplantısı (1933) CHF, örgütün 1927-1935 yılları arasındaki toplantılarından tümüne katılmış değildir. Katıldıklarından biri de Sofya’da yapılan toplantıdır. Bu toplantı hakkında Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde ayrıntılı bir bilgiye rastlamadım. BCA’da fazla bir bilgi olmamakla beraber, bu toplantı basına en çok yansıyan toplantı olarak dikkat çekmektedir. Bunun birkaç nedeni olsa gerektir: Bunlardan birincisi, CHF’nin iki önemli üyesinin Necip Ali (Küçüka) 17 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 24.119..6. 8 Bey ile Necmettin Sadık (Sadak) Bey’in toplantıya katılmalarıdır18. İkincisi, Fransa’nın eski başbakanlarından Edouard Herriot’nun Sofya’daki toplantı öncesinde Türkiye’ye gelmesi ve toplantıya Türkiye’den geçmesi, toplantıdan sonra da tekrar Türkiye’ye gelmesi ve Atatürk’le görüşmesidir. E. Herriot, 8 Ağustos 1933 tarihinde gemiyle İzmir’e geldi. Kendisini İzmir Valisi Kazım (Dirik) Paşa ve CHF İl Başkanı Hacim Muhittin (Çarıklı) Bey karşıladı. Herriot, İzmir’e geldikten sonra Bergama’ya giderek buradaki tarihi eserleri dolaştı. Aynı gün İzmir’den ayrılarak vapurla İstanbul’a gitti. İstanbul’da da Herriot ve yanındaki kalabalık heyeti İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Muhittin (Üstündağ) Bey karşıladı19. İstanbul’dan trenle Sofya’ya geçen Herriot, Radikal ve Mümasili Fırkaların Beynelmilel İtilafı’nın 12 Ağustos’ta başlayan kongresine katıldı. Kongre öncesinde Bulgar delegelerin Neuilly Antlaşması’nın haksızlıklarından şikayet etmeleri bekleniyordu. Örgütün dokuzuncusu Sofya’da yapılan kongresinde Almanya, Danimarka, İngiltere, Fransa, Hollanda, Yunanistan, Polonya, Türkiye ve Bulgaristan’dan delegeler vardı20. Toplantıda Türkiye’yi Denizli milletvekili Necip Ali ve Sivas milletvekili Necmettin Sadık Beyler temsil etti. Ev sahipliğini Bulgar Radikal Fırkası reisi M. Kostourkoff ve Demokrat Fırkası lideri eski başbakan M. Liyapçef’in yaptığı kongrenin gündemindeki konular şunlardı: - Dünya ekonomik bunalımı karşısında radikal sosyalist ve benzeri partilerin durumu, - Uluslararası mübadele, - İşsiz amele meselesi, - Gümrük duvarları, - Radikal sosyalist ve benzeri partilerin meslek ve vaziyetleri 21. Akın gazetesinin 15 Ağustos 1933 tarihli sayısında, kongredeki oturumlar hakkında şu bilgiler verilmektedir: “Sofya, 14 (A.A.)- Radikal ve demokrat fırkaları beynelmilel anlaşma kongresinin ikinci celsesi, dün Fransız murahhası M. Borel’in riyasetinde fen akademisinde yapılmıştır. M. Herriot celsede hazır bulunuyordu. Muhtelif devletlerin murahhasları ruznamenin birinci meselesi olan işsizlik ve gümrük duvarları hakkında raporlarını vermişlerdir. Bütün murahhaslar gümrük manialarının duvarlarının kaldırılması lehinde söz söylemişlerdir. Bulgar murahhası Avrupa gümrük birliği ve tek paralı beynelmilel banka yapmasını Avrupa federasyonu için iki merhale olarak tavsiye etmiştir. 18 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. CHF Katibi Umumisi Recep Bey, Tevfik Kamil Bey’e gönderdiği telgrafta, kongreye katılmaya vaktinin olmadığını, son anda kongreye Necip Ali ve Necmeddin Sadık Beylerin katılımına karar verdiklerini belirtiyor. 19 “M. Heryo Dün İzmire Çıktı”, Akın, 9 Ağustos 1933; “M. Herriot Bu Akşam İzmirden Şehrimize Geliyor”, Akşam, 9 Ağustos 1933; “M. Herriot ‘Türklerin Çalışkanlığına ve Namuskârlığına Hayranım’ Diyor”, Akşam, 10 Ağustos 1933; “M. Heryonun Muhabirimize Mühim Beyanatı”, Akın, 10 Ağustos 1933; Lütfullah Tevfik, “M. Heryo Bergama Harabelerini Gezdi”, Akın, 12 Ağustos 1933. 20 “Sofya’da Radikaller Kongresi Dün Açıldı”, Akın, 13 Ağustos 1933; “Radikal Sosyalist Kongresi Sofyada Açıldı”, Son Posta, 14 Ağustos 1933; “Sofyadaki Kongre”, Cumhuriyet, 14 Ağustos 1933. 21 “M. Heryo Dün Akşam Sofya’ya Hareket Etti”, Akın, 12 Ağustos 1933; “Radikal Fırkaları Kongresinde Neler Müzakere Edilecek?”, Akşam, 10 Ağustos 1933; “Necip Ali ve Necmeddin Sadık Beyler”, Akşam, 11 Ağustos 1933. 9 Fransa murahhası, herkesin dikkatini çeken bir nutukta istihsalât(ın) küçük tedbirler ve büyük iktisadi karışıklıklar yapılarak değil, tetkik edilmiş tedbirlerle tanzim edilmesini söylemiştir. Bu tedbirlere misal olan Fransız mebusan ve ayan meclislerinin kabul ettikleri buğday ve bağcılık nizamnamelerini göstermiştir. Fransız murahhası, haftada kırk saat iş, ücretli tatil usullerini ve işçilerin alım kabiliyetini arttırmakla beraber istihsal kuvvetlerini azaltmağı tavsiye etmiştir. Bundan başka işsizlerin sayısını azaltmak üzere fabrikalara giriş yaşlarının geciktirilmesini, tekaüt yaşlarının ilerletilmesini söylemiştir” 22. 12 Ağustos’ta başlayan kongre, 14 Ağustos’ta sona erdi. Kongre katılımcıları, 15 Ağustos’ta Bulgaristan seyahatine çıktılar. Kongrenin bitiminden sonra Akın gazetesindeki haberde şu yorum yapılmaktadır: “Kabul olunan iktisadi karar suretinde dünya iktisadiyatının milletler arasında iktisat tesanüdüne müstenit bir tarzda kurulması lüzumu ilan olunmaktadır. Bu teşekkül(de) sınıf ve millet tahakkümü olmamalıdır ve beynelmilel veya mıntıkavî tedbirler paraların istikrarı ve gümrük mütarekesine kat’i riayet ve bu mütarekenin temdidi ile tahakkuk ettirilmelidir. Karar suretinde istihlakın artmasına, işlerin tekrar başlamasına ve işsizliğin azalmasına yardım edecek surette istihsalin tensik edilmesi tavsiye ve umumi menfaatlerin temini için trust ve kartellerin murakabesi telkin olunmaktadır. Kongrece kabul olunun siyasi karar suretinde ancak Demokrat bir hükümet usulünün memleketlerin içtimai teşkilatında manevi ve fikri teşriki mesaiyi mümkün kılacağı, çünkü ancak böyle bir usulün bütün vatandaşların kanun önünde beraberliğini, mahkemelerin istiklalini ve söz ve matbuat hürriyetini temin eyliyeceği beyan olunmaktadır” 23. Kongrenin aldığı bu siyasal anlamda liberal ve demokrat kararlar, liberal bir yazar olan Ağaoğlu Ahmet’in gazetesinde geniş ölçüde yer buldu. Hatta, denilebilir ki, örgütün Sofya toplantısının en geniş yer aldığı ve Herriot’un Türkiye’ye gelişi ve gidişi ile ilgili haberlerin en yoğun olarak yer aldığı gazete, Akın’dı. Kongreyi CHF adına izleyen Necmeddin Sadık Bey, Akşam gazetesine yazdığı bir başyazıda toplantıyla ilgili görüşlerini yazdı. “Liberalizm ve Devletçilik” adını taşıyan yazı şöyleydi: “Sofyada toplanan Radikal ve demokrat fırkaları kongresi üç günlük bir çalışmadan sonra dağıldı. Bu nevi hususi toplantılardan, fiili kararlar beklenemez. Bunların faideleri, muhtelif memleketlerden gelen politika adamlarının biribirlerile temasından, bazı fikirlerin alenen teyit edilmesinden ibarettir. Sofya kongresine ayrıca ehemmiyet veren nokta, Fransa radikalleri namına gelen kalabalık ve güzide heyetin başında M. Herriotun bulunması oldu. Büyük devlet ve ilim adamlığı sıfatına, kudretli hatiplik meziyeti inzimam etmiş olan M. Herriot, bu üç gün zarfında dört, beş defa söz aldı, daha doğrusu kendisine hazırun tarafından söz verilerek zorla kürsüye getirildi. Her defasında, en çetin siyasi, içtimai, iktisadi meseleleri maruf 22 “Radikaller Kongresi: İşsizlik ve Gümrük İşleri Konuşuldu”, Akın, 15 Ağustos 1933. Ayrıca bkz. “Radikaller Kongresinde: M. Heryo Tarifeler Meselesi Buhranın Sebebi Değil Neticesidir Diyor”, Son Posta, 15 Ağustos 1933; “Sofyadaki Kongre ve İktisadi Buhran”, Cumhuriyet, 15 Ağustos 1933. 23 “Radikaller Kongresi Dün Mesaisini Bitirdi”, Akın, 16 Ağustos 1933. 10 salahiyatile izah etti ve dinleyenleri yalnız fikren alakadar etmekle kalmadı, belagatindeki heyecan kalplere kadar sirayet etti. Fırtınalar ortasında sarsılan bugünkü dünya ortasında radikal fırkaların menfi kanatlara karşı mevcudiyetlerini ve ‘Hürriyet, Müsavat ve Uhuvvet’ umdelerine merbutiyetlerini şiddetle muhafaza etmeleri zaruretini söyledi. Müşahit sıfatile hazır bulunan Türkiye Cumhuriyet Halk Fırkası murahhasları, fırkaları ilga edildiği için tamamen hususi vaziyette gelen Alman murahhasları ve radikal akidelerle arası pek uzak olan İngiliz liberal partisinin mebus bile olmayan murahhası istisna edilirse, Sofya kongresinde Avrupa radikal ve demokratlarını 27 ve 28 devletten yalnız altı memleketin murahhasları teşkil ediyordu! Demokrasinin, -radikallerin anladığı manada, temelini büyük Fransız ihtilalinden alan parlamento usulüne müstenit demokrasinin- geçirdiği buhrana bizzat kongre canlı misal olmuştu! Esasen, söz söyleyenlerin hemen hepsi, demokrasi ve parlamentarizm usullerinin son zamanlarda sık sık hedef olduğu acı tenkitlerden ve muhtelif memleketlerdeki yeni siyasi tezahürattan bahsettiler. Bu tenkitlere verilen cevap, hep şu fikirde toplanıyordu: ‘Demokrasi bir buhran geçirebilir. Bu buhran mutlaka hastalık değil, bir büyüme neşvünema buhranıdır. Yakın bir istikbalde, güneşi örten bulutlar sıyrılacak, güneşin parıltıları daha sıcak olacaktır!..’ Bu edebi teşbihe, bazı hatipler, demokrasinin yeni ihtiyaçlara intibak etmesi lazım geldiğini, parlamentarizm sisteminin ıslahının lüzumunu ilave ettiler. Söylenen fikirler arasında, Fransa radikal fırkasına mensup mebusların fikirleri dikkate şayandır. Ne sosyalist, ne milliyetçi, ne devletçi, ne de faşist olan, hatta bu umdelerden uzak bulunan bu zevat, iktisadi buhrana çare olarak şu tedbirleri tavsiye ettiler: 1- Buhranın sebeplerinden en mühimi istihsalde ve istihlakte ahengin bozulmuş olmasıdır. Bunun ilacı, hem istihsali hem istihlaki tanzim etmektir. Bunu da ancak devlet yapabilir. İktisadiyatı devletin idare etmesi lazımdır. İlk tedbir, dizginli, dümenli iktisat ‘economie dirigee’dır. Her devlet, kendi hudutları içinde iktisadiyatı kendi idaresi altına almalı ve devletler arasında iktisadi bir iş birliği tesis edilmelidir. Fransa, kendi iktisadiyatı için hayati mahiyette olan buğday ve şarap meselelerini bu suretle tanzime başlamıştır. Devlet, yalnız zirai istihsale değil, amelenin haftalık çalışma saatlerini indirmek, fabrika sahiplerini ameleye yevmiyeli tatil vermeye icbar etmek suretile, sanayi hayatına da müdahale etmelidir. 2- Fertlerin hususi teşebbüsleri ve kazanç hakları meşru olmakla beraber, eski ferdi hodbinlik devri geçmiştir. Büyük ve serbes kazançlar hem ameleyi, hem müstehliki ezmektedir. Devlet, büyük istihsalleri sıkı kontrol altında bulundurmalı, hatta beynelmilel trüst ve kartelleri murakabe edebilmek için bu kontrol beynelmilel olmalıdır. 3- Liberalizm ölmüştür. Devletler iktisat hayatına hakim olmalı ve ondan sonra muhtelif memleketler arasında iktisadi iş bölümü tesis edilmelidir… Kongrede bu fikirleri dinledik. Hem de liberalizmin ve kapitalist sistemin son kalesi addedilen Fransa’nın hükümete hâkim mümessillerinin ağzından…” 24 Necmeddin Sadık, yazısında Avrupa’nın radikal ve demokrat partilerinin homojen bir grup olmadığına ve Avrupa’nın tüm ülkelerini temsilden uzak olmalarına dikkat çekerken; bu 24 Necmeddin Sadık, “Liberalizm ve Devletçilik”, Akşam, 17 Ağustos 1933. 11 partilerin bile ekonomik ve siyasal liberalizmi gözden geçirme ihtiyacı duyduklarını ileri sürmektedir. N. Sadık’ın bu yazısına manşetinden yanıt veren Ağaoğlu Ahmet’in liberal Akın gazetesi, “Sofya kongresi yanlış ve mugalâtalı anlatılmıştır” demekteydi. Herriot’un heyetinde yer alan Fransız ayan meclisinden bir kişi, Akın gazetesi muhabirini konuyla ilgili olarak şunları söylemişti: “(…) Sofya kararlarında ‘istikametlendirilmiş’ iktisat lehine bir cereyan yoktur. Liberalizm sağlam ve ananevi siyasetine devam ediyor” 25. Kongre’den sonra Bulgar Kralı’nın daveti üzerine onunla görüşen Herriot yanındaki heyetle birlikte, Varna’dan -Türkiye’nin tahsis ettiği Zafer torpidosu ile- 17 Ağustos’ta İstanbul’a geldi; ertesi gün de Ankara’ya gitti. 19 Ağustos sabahı trenle Ankara’ya gelen Herriot ve yanındakileri, Başbakan İsmet Paşa, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey, CHF Genel Sekreteri Recep Bey ve Ankara Valisi karşıladı. Trenle İstanbul’a dönen Herriot, 21 Ağustos 1933 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk tarafından kabul edildi. Gazetecilere yeni Türkiye’ye hayranlığı bu gezisi sırasında sık sık ifade eden Herriot, Türkiye’den ayrılarak, Sovyetler Birliği’ne gitti26. Kopenhag Toplantısı (1934) CHF Genel Sekreteri Recep Bey, örgütün 6 ve 21 Temmuz tarihli mektuplarına27 verdiği cevapta, 31 Ağustos 1934 tarihinde Kopenhag’ta yapılacak olan toplantıya Eylül ayında yapılacak olan belediye seçimlerinin getirdiği yoğunluk (bu seçimlerde kadınların da ikinci kez oy kullanacaklarına dikkat çekmektedir) nedeniyle katılamayacaklarını belirtmekteydi28. Londra Toplantısı (1935) 15 Mart 1935 tarihinde örgüt, Paris’ten CHP’ye gönderdiği mektupta Londra’da yapılacak olan toplantı tarihi ve gündemi hakkında şu bilgileri vermekteydi: “Sayın meslektaşım, 2 mart cumartesi günkü son içtimaında ‘Beynelmilel Radikal Partiler Birliği’ icra komitası, Birliğin gelecek içtimaının 30-31 temmuz tarihlerinde Londra’da ‘National Liberal Club’da toplanmasını kararlaştırdı. Müzakere ruznamesi şöyledir: 1- Ekonomik ve mali meseleler: 25 Akın, 18 Ağustos 1933. 26 “M. Heryo Yarın Geliyor”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1933; “Heryo’nun Seyahatına Avrupada Çok Ehemmiyet Verildi”, Son Posta, 16 Ağustos 1933; “M. Heryo Bugün Varna’dan Şehrimize Geliyor”, Akın, 17 Ağustos 1933; “M. Heryo Dün Şehrimize Geldi. Heyet Bugün Ankara’ya Hareket Ediyor”, Akın, 18 Ağustos 1933; “M. Heryo Dün Akşam Ankara’ya Gitti”, Akın, 19 Ağustos 1933; “M. Heryo Ankara’da”, Akın, 20 Ağustos 1933; “M. Heryo Şerefine Verilen Ziyafet”, Akın, 20 Ağustos 1933; “M. Heryo Bugün Şehrimizde: Bu Büyük Diplomat Yaşasın Türkiye Diyor”, Akın, 21 Ağustos 1933; “M. Heryo Dün Ankara’dan Geldi ve Gazi Hz. Tarafından Kabul Edildi”, Akın, 22 Ağustos 1933; “M. Heryo Bugün Rusya’ya Gidiyor”, Akın, 24 Ağustos 1933. 27 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 28 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 12 - Para meselesi : Bir Fransız raportörü tarafından - Gümrük tahdidatı : “ İngiliz “ “ - Kontenjan : “ Danimarkalı “ “ Aynı zamanda bir Polonyalı raportör de Şarkla Garp arasındaki ekonomik mesele ve münasebatı izah edecektir. 2- Parlamento ve hürriyet: Bir Hollandalı raportör tarafından. Kongrenin bitiminde hazirun Kembriçteki ‘Liberal Summer School’da 1 ve 8 ağustostaki çalışmalara davetlidirler. Diğer taraftan muhtelif heyetler, partilerinin son üç senelik faaliyetleri hakkında, 1 hazirana kadar, ‘Entente’ genel katipliğine raporlarını vermeğe davet olunurlar. Bu raporlar alındıklarını müteakip ‘Entente’ta neşrolunacaklardır. Raportörlerin de 1 hazirana kadar, raporlarının kısa bir hülasasını ‘Entente’ genel katipliğine göndermeleri rica olunur. Amerikan ‘observatuer’leri de kongrenin çalışmalarında şahsen hazır bulunacaklardır. ‘National Liberal Federation’ Londra kongresinin pek parlak olmasını dilediğinden, sizlerden azami miktarda bir heyet göndermenizi bilhassa diler ve gönderilecek heyetin adedinin mümkün olduğu kadar çabuk bildirilmesini rica eder. Saygılarımın kabulünü dilerim, sayın meslektaşım. 29 Pfeiffer” . CHP Genel Sekreteri Recep Peker, 20 Haziran 1935 tarihinde bu mektuba verdiği yanıtta, CHP’nin Mayıs ayında yaptığı Kurultay’ı daha yeni bitirmiş olması nedeniyle, söz konusu toplantıya hazırlanamadıklarını ve bu nedenle toplantıya katılamayacaklarını bildirmektedir: “Temmuz sonunda Londra’da toplanacak olan (Uluslararası Radikal Partiler Antantı) kongresine davet mektubunuzu aldık. Dört yılda bir yapılması mutat olan ve bizim yurdumuzun şartlarına göre büyük bir ehemmiyeti bulunan Partimiz kongresinin bu yıl yenilenmesi ve mektubun yazıldığı tarihe kadar yeni bitmiş olan kongrenin hazırladığı işlerin tamamlanmaması Partimiz için istenen malumatı yetiştirmeğe imkan vermemiştir. Esasen partimiz yeni program ile dünyanın ve yurdumuzun şartlarına uyan yeni hükümler koymuş olduğu için geçen üç senenin faaliyeti hakkında yollamakta da ameli ve enteresan olmak bakımından bir fayda görmemektedir. Bu isteğin istihdaf ettiği faydayı temin için, aynı zamanda (Antant) broşürüne de geçirilmek üzre yeni parti programının Fransızca hazırlanmakta olan metni ile yeni prensipleri izah için kongrede söylenen söylevlerin örnekleri hazır olunca Antantın Umumi Katipliğine yollanacaktır. Bu sene partiyi çok meşgul etmiş olan işler ve bilhassa parti kongresi ödevleri sebebiyle Londra kongresine iştirak fırsatını bulamadık. Londra’da toplanacak (Uluslararası Radikal Partiler Antantı) kongresine faydalı muvaffakiyetler dileyerek saygılarımı sunarım” 30. 29 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 30 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 13 Antantın Genel Sekreteri Pfeiffer, 25 Haziran 1935 tarihli cevabi mektubunda, Londra’daki toplantıda CHP’yi görememekten üzüntü duyacaklarını, CHP’nin yeni programının Fransızca tercümesini görmekten memnun olacaklarını, bunu Antant mecmuasında yayınlayacaklarını ve iyi dileklerini Kongrede okuyacaklarını belirtmekteydi31. CHP Genel Sekreterliği’nin -Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde bulunan belgeler arasında- Antant’a yazdığı son yazı 28 Ağustos 1935 tarihlidir. CHP Genel Sekreter Vekili ve Giresun milletvekili Münir Akkaya imzalı yazıda, 20 Haziran 1935 tarihinde gönderileceği bildirilen ve CHP’nin Dördüncü Kurultay’ında kabul edilen parti programı ile programın izahı amacıyla söylenen nutukların Fransızcaya çevrilmiş nüshalarından onar adet gönderildiği ifade edilmekteydi32. “Radikal ve Benzeri Demokratik Partiler Arsıulusal İtilâfı”ndan gelen en son yazı da 17 Eylül 1935 tarihlidir. Bu belgede, İtilâfın Genel Sekreteri Pfeiffer, gönderilen 10 adet CHP programını ve parti programını açıklayan Recep Peker’in nutuklarını aldıklarını, bunların birliğin üyelerine dağıtılacağını belirtiyor ve teşekkür ediyordu33. Sonuç Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede tek başına iktidarı elinde bulunduran CHF’nin kendini ideolojik olarak Avrupa’nın ilerici ve demokratik partilerinin örgütüne yakın hissetmesi ve onlarla işbirliğine gitmesi dikkat çekicidir. İşin daha da ilginç yanı, söz konusu örgüte CHF’nin davet edilmiş olmasıdır. CHF, incelenen 10 yıllık dönem içerisinde örgütün toplantılarına gözlemci olarak katıldı. 1927 yılındaki ilk katılımdan sonra konu CHF Büyük Kongresi’nde gündeme geldi. Kongre, üyelik yönünde bir karar alamadı; ancak, üye olmamak yönünde de bir karar almadı. Bunun üzerine yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla karar yetkisi Fırka Divanı’na bırakıldı. Fırka Divanı’nın bu konuda herhangi bir karar alıp almadığı bilinmemekle beraber, CHF örgütün toplantılarına gözlemci olarak katılmaya devam ettiği görülmektedir. CHF, davet edildiği toplantıların tümüne katılmadı. Karlsruhe’de 1927 yılında yapılan toplantıdan sonra, 1931 Atina ve 1933 Sofya toplantılarına özellikle katılması önemlidir. Stockholm (1929) ve Londra (1935) toplantıları yerine komşu ülkelerde yapılan toplantılarda yer alınmasının nedeni Türkiye’nin dış politikasını da ilgilendiren konuların gündeme gelecek olmasıdır. Nitekim, her iki toplantıda da bu tarz konular gündeme gelmiştir. CHP’nin örgütten ziyade dış politika konusuna daha çok önem verdiği buradan da açık bir şekilde görülmektedir. Örgütün önemi, dış politikanın yanında ikinci sırada kalmaktadır. Bununla birlikte, CHP’nin Avrupa’nın faşist ya da benzeri partileriyle değil de, ilerici ve demokratik partileriyle şu veya bu şekilde işbirliği içinde olması göz ardı edilmeyecek derece önemlidir. CHF’nin örgütle “mesafeli” bir ilişki kurduğu ve bu konuya “pragmatik” yaklaştığı; örgüte üye olmayarak aldığı kararların bağlayıcılığından kurtulduğu düşünülebilir. Ayrıca, Avrupa’nın küçük ve tek başına iktidarda olmayan partileriyle, eşit olarak değerlendirilmek – tek başına iktidar olan- CHF yönetiminin hoşuna gitmemiş olabilir. Örgüt toplantılarına gözlemci olarak katılmanın hem Türkiye’nin hem de CHF’nin tanıtımı açısından olumlu olacağı düşünülmüş olsa gerektir. CHF Genel Sekreteri Saffet Bey’in (1925-1931) halefi olan Recep Bey’e (1931-1936) nazaran Birliğe daha “sıcak” davrandığı söylenebilir. 31 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 32 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 33 BCA CHPK Fon Kodu: 490..1.0.0, Yer No: 205.815..1. 14 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan belgelerde örgüt ile CHP arasındaki yazışmalar 1935 sonbaharında sona ermektedir. Avrupa’da totaliter rejimlerin giderek güç kazandığı ve Avrupa’da savaş olasılıklarının arttığı bir dönemde bu yazışmaların sona ermesini gözden kaçırmamak gerekir. Çok da homojen bir yapısı olmayan örgütün, Avrupa’da yükselen totaliter rejimler karşısında ilerici ve demokrat Avrupa’yı savunmaları, Avrupa Birliği’nin temelleri teşkil edecek fikirleri gündeme getirmeleri son derece önemlidir. Türkiye’deki Kemalist iktidarı temsil eden CHF’nin bu örgütle ilişki içerisinde olması, Cumhuriyetin kurucularının fikri temellerinin ortaya konması açısından anlamlıdır.