Türk edebiyatından beyazperdeye uyarlanmış 17 film

Edebi bir eseri sinemaya aktarmak bir yönetmeni tanımamızda başlı başına bir unsur olabilir. Çok usta kalemlerin ellerinden çıkmış romanların beyazperdeye uyarlanmış halleri sinemamızın en nadide eserleri olageldi yıllar boyunca. İşte onlardan bazıları...

Türk edebiyatından beyazperdeye uyarlanmış 17 film

Susuz Yaz

Susuz Yaz
Necati Cumalı'nın 1962'de yazdığı aynı adlı hikâyesinden uyarlayıp yazmıştır. Filmin başlıca rollerinde Erol Taş, Hülya Koçyiğit ve aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Ulvi Doğan oynamışlardır. Susuz Yaz, içerisinde barındırdığı kuvvetli siyasi taşlamaları ile politik sinemamızın az sayıdaki örneğinden biridir. Ülkemizde uzunca süre gösterimi yasaklanan yapıt Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazanarak olağanüstü bir başarı göstermiştir.
 

Yılanların Öcü

Yılanların Öcü
 Fakir Baykurt'un 1954 yılında yazdığı, köy hayatını anlatan ilk romanı. Kara Bayram karısı, annesi ve çocuklarıyla beraber sakin bir hayat süren, toprak işleriyle uğraşan bir çiftçidir. Komşuları Haceli, Bayram'ın evinin önüne ev yapmak için temel atar. Aslında temel iki aile arasındaki büyük düşmanlığın başlangıcına atılmıştır. Oysa ki en büyük hata Kara Bayram'ın evinin önünü satılığa çıkaran ve Haceli'yle bu toprağı satan muhtardır. Ancak Bayram ve Haceli gerçek suçluları aramaktansa,aralarında ezeli bir rekabete girmeyi seçerler. Irazca ve Bayram'ın Haceli'yle ait kerpiçleri yok etmesiyle aralarındaki anlaşmazlık bir savaşa dönüşecektir.

Hababam Sınıfı

Hababam Sınıfı
Hababam Sınıfı, Rıfat Ilgaz'ın Dolmuş dergisinde yazmaya başladığı öykülerden bir bölümünü birleştirerek 1957 yılında kitaplaştırdığı eseridir. Daha sonra, 1970'li yıllarda Ertem Eğilmez tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
 
Özel Çamlıca Lisesi'ne yeni atanan müdür muavini ve tarih öğretmeni olan Mahmut Hoca (nam-ı diğer Kel Mahmut); kopya çeken, okuldan kaçıp maçlara giden, hocalarla sürekli kafa bulan öğrencilerle dolu okulun 6 Edebiyat A [1] sınıfını (nam-ı diğer Hababam Sınıfı) ilginç ceza yöntemleriyle disiplin altına almaya çalışır. Fakat aynı zamanda öğrencilerin haylazlığı dışında ciddi olaylar da yaşanmaktadır

Bereketli Topraklar Üzerinde

Bereketli Topraklar Üzerinde
Erden Kıral tarafından yönetilen 1979 yapımı drama filmi. Orhan Kemal'in aynı adlı romanından uyarlanan filmin senaryosunu en başta Mahmut Tali Öngören yazmış, ancak Erden Kıral senaryoyu beğenmemesi üzerine oyuncu Tuncel Kurtiz senaryoyu yeniden kaleme almıştır. Hikâyede Çukurova'ya gelip ağır şartlar altında çalışan Köse Hasan, Pehlivan Ali ve Yusuf adlı üç arkadaşın başından geçenler konu edilmektedir.
 
1979 yılında çekimleri tamamlanan film, sıkıyönetim tarafından yasaklandı, daha sonra ise kimliği belirsiz kişi veya kişilerce çalındı. Negatiflerin bulunmasından hemen sonra film, Türkiye'de 28 yıl sonra gösterime girdi. Bereketli Topraklar Üzerinde, 1981 yılında Strasbourg'da yapılan oylama sonucu "Avrupa'nın En İyi Filmi" seçildi. Ancak yurtdışı yasağı nedeniyle Erden Kıral'ın ödülü alması engellendi. Darbe günlerinde Kıral negatiflerin izini kaybetti. Yapımcılardan Nurettin Sezer negatifleri korumak için İsveç'e götürdü. Filmin negatiflerinin bulunmasının ardından 12 dakika kısaltılarak 2 Mayıs 2008 tarihinde tekrar gösterime sokuldu.

Zübük

Zübük
Aziz Nesin'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış, yönetmenliğini Kartal Tibet'in, senaristliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı 1980 yapımı film. Türkiye siyasi yapısındaki çarpık karakterleri hicveder. Zübük, Zeybek sözcüğünden ses benzeşimiyle, Aziz Nesin tarafından yaratılmış bir sözcüktür.
 
İbrahim Zübükzade (Kemal Sunal) mesleğinden ihraç edilmiş bir siyasetçidir. Sözünde durmayan, ahlaksız bir adamdır. Gazeteci Yaşar (Metin Serezli) gazetede yayınlamak istediği yazı dizisi için Zübükzade’nin yaşam öyküsünü öğrenmek ister. Gittiği köyü Gülören’de karşılaştığı köylüleri Zübükzade’yi nefretle anarlar. Yaşar’ın köylüden aldığı bilgiye göre Zübük iş hayatına bir dairede katip olarak başlamış, kısa sürede aldığı rüşvetlerle zengin olup çıkmıştır. Foyası ortaya çıkınca kovulan Zübük, Destek Partisi’ne girip yağcılıkla ocak başkanlığına yükselir.

Karılar Koğuşu

Karılar Koğuşu
1989 yapımı Türk filmi. Başrollerini Kadir İnanır ve Hülya Koçyiğit paylaşmıştır. Kemal Tahir'in Malatya Cezaevi'nde yattığı 3 aylık bir dönemin öyküsü. 1943 Türkiye'sini sergileyen Kemal Tahir'in (Kadir İnanır) hapishane anılarıyla iç-içe geliştiği Malatya genelevinin ünlü sermayesi Tözey'in (Hülya Koçyiğit), çocuk yaştaki sevgilisiyle birlikte kocasını zehirleyen idam mahkumu Hanım Kuzu'nun (Perihan Savaş) dramı.

Uçurtmayı Vurmasınlar

Uçurtmayı Vurmasınlar
Yönetmenliğini Tunç Başaran'ın yaptığı 1989 yapımı uzun metrajlı Türk sinema filmi. Çekimleri Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde gerçekleşti. Film, 62. Akademi Ödülleri'nde Türkiye'nin yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı olarak seçilmiştir.
 
Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin ve sevginin öyküsüdür anlatılan. Küçük Barış'ın (Ozan Bilen) bu dört duvar arasında ne suçu vardır ki? Oysa esrardan tutuklanan annesi değil midir? Barış henüz algılayamadığı bir garip dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzünü ve özgürlük uçurtmalarını gözlemektedir. İnci Abla’sı (Nur Sürer), Özgürlüğüne kavuştuktan sonra bir gün uçurtma olup geri döneceğine söz vermemiş midir? Film Feride Çiçekoğlu'nun romanından uyarlandı.

Kadının Adı Yok

Kadının Adı Yok
Duygu Asena'nın yazdığı, 1987 yılında basılan kitabın uyarlanması.
 
Kadınların sorunlarına eğilen ve kadın-erkek eşitsizliği gibi konulara değinen kitap, mahkeme kararıyla 1988'de yasaklanmış; sonrasında ise yasak kaldırılarak Atıf Yılmaz tarafından filme çekilmiştir. Hale Soygazi'nin filmin finalinde çırılçıplak soyunduğu sahne büyük sansasyon yaratmıştı.
 

Anayurt Oteli

Anayurt Oteli
Yönetmenliğini Ömer Kavur'un yaptığı, başrollerinde Macit Koper, Şahika Tekand, Orhan Çağman ve Serra Yılmaz'ın rol aldığı 1986 yapımı bir film'dir. Film Yusuf Atılgan'ın aynı adlı eserine dayanılarak Ömer Kavur tarafından senaryolaştırılmıştır. Küçük bir Anadolu kasabasındaki Anayurt Oteli'nin yalnızlıktan kurtulamayan otel müdürü katibi Zebercet'in (Macit Koper) oldukça kasvetli hikayesi resmediliyor. 
 

Murtaza

Murtaza
Orhan Kemal'in 1952’de yayımlanan ünlü romanından uyarlanan filmde Balkan savaşının kahramanlarından Kolağası Hasan Bey’in torunu olan Murtaza, yaşamını bir fabrikada bekçilik yaparak kazanır. İşine bağlıdır. Ancak despotça ve acımasız bir baskı biçimiyle fabrika işçilerini yıldırmaktadır. Herkesin alay konusu olduğu bu  ‘vazife tutkusu’  Bekçi Murtaza’yı giderek hasta ve çekilmez bir hale getirirken çevresinden koparacaktır.

Sarı Mercedes

Sarı Mercedes
Adalet Ağaoğlu'nun Fikrimin İnce Gülü romanından sinemaya aktarılan Sarı Mercedes'in çekimleri 1987 yılından 1992 yılına dek sürdü.Filmin yönetmenliği ve senaristiliği ise Tunç Okan'a ait.Almanya'da azimle çalışıp Mercedesini alan Bayram'ın Almanya'dan Türkiye'ye gelirken yaşadıklarının anlatıldığı film. 

Hakkari'de Bir Mevsim

Hakkari'de Bir Mevsim
Ferit Edgü'nün 1977'de yayımlanan romanından beyazperdeye uyarlandı.  Filmde, sürgün olarak Hakkâri'ye giden bir öğretmenin (Genco Erkal), orada güçlükler içinde geçirdiği bir kış mevsimi anlatılmaktadır. Filmin başlıca oyuncuları arasında Genco Erkal, Rana Cabbar, Erol Demiröz, Berrin Koper, Şerif Sezer, Macit Koper ve Erkan Yücel sayılabilir. Bununla beraber, 5 yıl Türkiye'de yasaklı kalmıştır.
 

Ağır Roman

Ağır Roman
Film Metin Kaçan'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır ve dönemin en çok ses getiren filmlerinden biri olmuştur. Eser adını ağır bir Roman oyun havasından alır.Film, 70'li yıllarda, İstanbul'da, yoğun olarak Romanların yaşadığı Kolera Sokağı'nda geçer.
 
Salih (Okan Bayülgen), mahallenin saygı duyulan berberi Ali'nin (Savaş Dinçel) en küçük oğludur ve araba tamirciliği yapmaktadır. Mahallenin sevilen kabadayısı ve koruyucusu Arap Sado (Burak Sergen) mahalledeki kötü niyetli kabadayılarla hakimiyet mücadelesi esnasında öldürülünce Salih mahallenin yeni koruyucusu rolüne soyunur, ancak bu zor görev için henüz hazır ya da uygun değildir.
 
Arka planda Kolera Canavarı denen bir katil rastgele cinayetler işlemekte ve mahalleye dehşet salmaktadır. Salih'in en yakın arkadaşı Orhan (Küçük İskender) eşcinseldir ve Salih'e aşıktır.
 
Bu karmaşada Salih, babasının evine kiracı olarak taşınan Hıristiyan kızı Tina'ya (Müjde Ar) aşık olur. 

Salkım Hanımın Taneleri

Salkım Hanımın Taneleri
 Yılmaz Karakoyunlu'nun aynı adlı kitabından uyarlanmış 1999 yapımı Tomris Giritlioğlu filmi.Filmde olay akışı gayrimüslimlere Varlık Vergisi'nin konmasının az evvelinde başlıyor. Durmuş (Zafer Algöz) ve karısı Nimet (Derya Alabora) Niğde'den İstanbul'a "tutunmaya" göç ediyorlar. Durmuş'un hemşehrisi Bekir (Güven Kıraç), İstanbul'un varlıklı beyefendilerinden olan Halit Bey'in (Kamuran Usluer) yanında çalışmaktadır. Durmuş, Bekir'i bulur, ondan yardım ister ve böylece Bekir'in de yardımıyla bir iş sahibi olur. Ancak bu durum hırslı ve paragöz Durmuş için yeterli değildir. Halit Bey'in karısı Nora (Hülya Avşar), kocasına bir çocuk vere memenin ezikliğiyle akıl sağlığını yitirmiştir. 
 
Halit Bey'in konağının en üst katında yaşamaktadır. Halit Bey ise cilveli ve gözü yükseklerde olan Nefise (Zuhal Olcay) ile bir ilişkiye başlamıştır. Durmuş'un konağa gelişi, Varlık Vergisi'nin gündeme gelişi ve sürgünlerin başlaması filmin tüm kahramanlarını olumsuz yönde etkileyecektir.

Abdülhamit Düşerken

Abdülhamit Düşerken
 Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken adlı kitabından uyarlanmış 2002 yapımı Ziya Öztan filmi. 18 Nisan 2003 tarihinde gösterime girmiştir. 1 milyon doları aşan bütçesiyle Türk sinema tarihinin o zamana kadar en pahalıyla mal olan yapımı unvanını elinde tutan film, Yıldız Sarayı, Maslak Kasrı gibi gerçek mekânların yanı sıra, Marmara Üniversitesi’nin bahçesine inşa edilen, Beyoğlu ve İstiklal Caddesi’nin eski hallerinin yeniden yaratıldığı dev setlerde çekildi.Merkezde yer alan bir aşk macerası çerçevesinde, İkinci Meşrutiyet’in ilan edilmesi, Abdülhamid’in tahttan indirilmesi, 31 Mart olayları ve Harekât Ordusu’nun İstanbul’a gelişi gibi tarihi gerçekleri ele alan film; mesleğinde başarı kazanmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun demokratikleşme mücadelesinde ön saflarda yer almış, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerinden Binbaşı Şefik’in bir nazır kızına aşık olması ve iktidar sevdasına kapılmasını konu alıyor.

Sis ve Gece

Sis ve Gece
Başrollerini Selma Ergeç ve Uğur Polat'ın paylaştığı Ahmet Ümit’in beğenilen romanı Sis ve Gece’nin beyazperde uyarlaması olan film 2007 yapımı Turgut Yasalar'ın senaryolaştırıp yönettiği bir filmdir.
Gizli servis elemanı olan Sedat, iş ve özel hayat sorunları arasında sıkışıp kalmış, oldukça sıkıntılı günler geçirmektedir. Bir süre evvel, amiri olan yürekten bağlı olduğu Yıldırım’ın öldürülmesinin yıkımını üzerinden atamamışken sevdiği kadın Mine’nin de ortadan gizemli bir şekilde kaybolması, hayatını kabusa çevirir.
 
Sedat, Yıldırım’ın kendi teşkilatı tarafından öldürüldüğüne inanmakta ve Yıldırım’a olan bağlılığının kendisinin de teşkilat içinde pasifize edilmesine neden olduğunu düşünmektedir. Bütün bu buhranlı dönemlerde, içinde olduğu ve ailesinin de dolduramadığı boşluğu tek bir insanla kapatabilir. Resim öğrencisi olan Mine, Sedat’ın hayata tutunmasının tek dayanağı olmuştur. Ama artık o da yoktur ve bütün sevdikleri, hayatından teker teker çıkıp gitmektedir.
 

Mutluluk

Mutluluk
Zülfü Livaneli'nin aynı isimli romanından uyarlanan film, Meryem’in perişan ve baygın halde, bir göl kenarında bulunmasıyla başlar. Ailesi kızlarının bir namussuzluk yaptığını düşünerek töre gereği öldürülmesine karar verir. Öldürme görevi ise yakın akrabası Cemal’e verilir. Çıktıkları ölüm yolculuğunda, Meryem ve Cemal’in yolları, Profesör İrfan Kurudal’la kesişir. Bu karşılaşma üçünün de kaderlerini değiştirecek mutluluğa doğru bir yolculuğun başlangıcı olur.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Yönetmenliğini Seyfi Teoman'ın yaptığı 2011 yılında vizyona giren Türk filmi. Barış Bıçakçı'nın aynı isimli romanından uyarlanmıştır.Film, geçmişe dayalı dostlukları olan otuzlu yaşlardaki Ender ve Çetin’in yaşamlarından bir kesiti konu alıyor. Çetin, yıllar sonra Ankara’ya dönmüş ve Ender'le bir ev tutarak tekrar bir araya gelmiştir. Bu sırada yakın arkadaşları Fikret de Almanya’dan Türkiye’ye tatile gelmiştir. Bu tatilde bir trafik kazasında anne ve babasını kaybeden Fikret'in yeniden Almanya’ya dönmesi gerekir fakat ortada bir sorun vardır: artık yalnız kalan kız kardeşi Nihal.
 
Nihal, Ankara Üniversitesi’nde öğrencidir ve okulunun bitmesine iki yıl vardır. Fikret’in Nihal’i emanet edebileceği kişi ise Ender ve Çetin’dir. Fikret, Nihal’i arkadaşlarına emanet eder ve Almanya’ya geri döner. Artık evde üç kişi yaşıyordur. Nihal anne ve babasını kaybetmiş olmanın yarattığı travmayı yaşarken Ender ve Çetin’le iletişim kurmak istemez. Fakat zamanla bu üç kişi arasında mecburiyetin de etkisiyle ismi konulamayan farklı bir yakınlaşma doğar.
Bu makaleye ifade bırak