birgün

13° AÇIK

KÜLTÜR SANAT 05.12.2020 12:35

Devlet Tiyatroları dekor ve kostüm tasarımcısı Ali Cem Köroğlu koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi

Devlet Tiyatroları dekor ve kostüm tasarımcısı Ali Cem Köroğlu, koronavirüse yenik düşerek hayata veda etti. DETİS'ten yapılan açıklamada, "Köroğlu'nun görev yaptığı oyun durdurulmalı, çalışanlar soruşturma sürecine dahil edilmeli, onların bilgilerine/tanıklıklarına başvurulmalıdır" denildi

Devlet Tiyatroları dekor ve kostüm tasarımcısı Ali Cem Köroğlu koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi

Devlet Tiyatrolarında koronavirüs salgını devam ederken konuyla ilgili çok büyük bir ihmalin yaşandığı ortaya çıktı.

İzmir Devlet Tiyatroları’nda geçtiğimiz günlerde prömiyeri yapılan ve kadrosunda pek çok tiyatro emekçisinin koranavirüse yakalandığı “Karıncalar / Bir Savaş Vardı” oyununun kostüm ve dekor tasarımını yapan Ali Cem Köroğlu‘nun Covid-19 testi pozitif çıkmış ve yoğun bakıma kaldırılmıştı.

Devlet Tiyatroları’nda koranavirüs ihmalinin konuşulduğu günlerde hayatını kaybeden Ali Cem Köroğlu’nun ve meslektaşlarının salgına yakalanmasına Devlet Tiyatroları’nın yeterli önlemleri almadan oyun sahnelemeye ve provalara devam etmesinin sebep olduğu dile getirilmişti.

Köroğlu'nun hayatını kaybetmesinin Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETİS), bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Detis olarak ALİ CEM KÖROĞLU gibi çok büyük bir sanatçının, çok özel bir insanın kaybının tarifsiz üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu süreci titizlikle izleyeceğimizi, gerekli hukuki girişimlerde bulunacağımızı bildirir, başta ailesine, Devlet Tiyatrosu çalışanlarına, sanat camiamıza, tüm sanatseverlere sabır dileriz.

Bu kurumdaki çalışma arkadaşlarımızdan hiçbirinin ALİ CEM KÖROĞLU gibi hem sanatında,hem de insan olarak çok özel olan birinin ölümüne, taammüden sebebiyet vermek istemediği inancındayız.

Ancak; İzmir’den çok tatsız ve kötü söylentiler yayılmakta, büyük bir sorumsuzluk, cehalet ve ihmaller zinciri sonucunda ALİ CEM KÖROĞLU’ nu yitirdiğimiz gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpmaktadır. Sürecin şeffaflaşması gerekmektedir. Bu kurumsal olarak darbe almamızın önüne de geçecektir.

Konuyla ilgili olarak;

1- Bilindiği üzere, 28 Ekim 2020 tarihli Bakanlık genelgesiyle, Devlet Tiyatroları’nın Kültür ve Turizm Bakanlığına yetki devri gerçekleşmiştir. Her ne kadar bakanlık “sehven” olduğunu açıklasada, yetkilerin iade edildiğine ilişkin bir evrak kuruma ulaşmamıştır. 5441 sayılı “tüzel kişiliğimizi” koruyan yasamızın dışında gelişen ve ANAYASAYA aykırı olan bu durum, bir sanat kurumunun tam anlamıyla bürokrasiye teslim olmasının sonucudur. Bürokrasi sanatın gerekli isterlerini bilemez. Bürokratlar sahneyi anlayamaz. Acil ve hızlı kararlar alamaz. ALİ CEM KÖROĞLU’nu ölüme götüren olaylar zincirinin ilk halkasını burada aramak gerekir.

2- Durumun vahameti ortadadır. Konuyla ilgili çok acil bir soruşturma, Devlet Tiyatroları üst yönetim yetkisinin bürokrasiye devri ile ilgili olarak, bakanlıktaki “karar vericileri” de kapsayacak şekilde başlatılmalıdır.

3- Devlet Tiyatrolarında olaydan birinci derecede sorumlu yetkililerin soruşturma sürecinde, olayın gidişatını etkilememeleri adına “tedbiren” görevden el çektirilmesi gerekmektedir. Bu soruşturma sürecinin, görevden el çektirilen yetkililer için de kendilerini aklama adına bir fırsat olduğu unutulmamalıdır.

4- Acil olarak perdeler corona sürecini kapsayacak biçimde süresiz kapatılmalıdır.

5- ALİ CEM KÖROĞLU ’nun görev yaptığı oyun durdurulmalı, çalışanlar soruşturma sürecine dahil edilmeli, onların bilgilerine/tanıklıklarına başvurulmalıdır.

6- Eğer söylendiği gibi yaşadığımız olağanüstü salgın sürecinde karantinaya sadık kalmayan bir oyuncunun duruma sebebiyet verenlerden biri olduğu ortaya çıkarsa, kurumla derhal ilişiği kesilmelidir.

7- Devlet Tiyatrosu yetkililerinin prova ve temsil süreçlerinde çalışanlarına neden test yapmadığı da soruşturma kapsamında özellikle ele alınmalıdır."

SANATÇILARDAN TEPKİ

“Evde kalın” uyarıları sürerken çalıştırılmaya mecbur bırakılan Devlet Tiyatroları’nda onlarca koronavirüs vakasının çıkmasına sanatçıların tepkileri de sürüyor. Sosyal medyadan açıklama yapan sanatçılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na çağrıda bulunuyor.

Bir Çağrımız Var
Az önce okuduğunuz haber, bağımsız bir medya organı tarafından size sunuldu.
Bağımsız gazetecilik; sermayeye karşı halkı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, savaşlara karşı barışı, piyasacılığa karşı temel hakları, talana karşı doğayı, erkek şiddetine karşı kadınları, istismara karşı çocukları savunmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Siz de gerçeğin sesini yükseltmek adına sorumluluk almak istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırarak BirGün’e abone olabilir ve ‘#BirGünBenim’ diyebilirsiniz.
Şimdiden sonsuz teşekkürler…
BirGün bizim; hepimizin.
Tıklayınız