Ordu’nun köklü ailelerinden Müftizadelere mensup jandarma subayı Akif Bey (ölümü 1935) ile Münevver Hanım’ın oğludur. Babasının görevi nedeniyle bulunduğu Hakkari’de doğdu. İlköğrenimine ailesiyle birlikte geldiği İstanbul’da Şemsü’l-Mekatib’de başladı. Ortaokulu Beşiktaş Ortaokulu’nda okudu. 1949’da Beyoğlu Erkek Lisesi’ni bitirdi. 1958’de mezun oldu. Kısa bir süre avukatlık yaptıktan sonra 1947’de çalışmaya başladığı Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun (TTOK) çeşitli kademelerinde görev aldı. 1966’da TTOK Genel Müdürlüğü’ne getirilen Gülersoy, Halen bu görevi sürdürmektedir.
Çelik Gülersoy, 1950’lerden sonra hızlı yok olan İstanbul kimliğini yaptığı restorasyon ve tarihsel araştırmalarla şehre yeniden kazandırmaya çalışan kültür adamlarının başında gelir. Aralarında Şehremini Cemil Paşa, Said M. Duhani, Ali Fuad Cebesoy, Abdülhak Şinasi Hisar, Raşid Savfet Atabinen ve Henri Prost gibi tanınmış diplomat, edebiyatçı ve şehircilerin bulunduğu TTOK bünyesindeki zengin kültür ortamında yetişmiş, İstanbul üzerine yaptığı monografik çalışmalarındaki kişisel üslubunu bu aydın çevrenin oluşturduğu ortamda şekillendirmiştir. Eserlerine hâkim olan bu sanatsal üslup, şehir estetiğini korumaya yönelik tarih ve kültür bilinci ile değişim sürecindeki İstanbul hayatına sosyolojik açıdan bakabilen keskin bir gözlem gücünün derin izlerini taşır. Gülersoy’un İstanbul üzerinde odaklanan çalışmalarını turizm, tarihi eserlerin restorasyonu, şehir tarihçiliği olmak üzere birbirini bütünleyen üç ana gruba ayırmak mümkündür.
Sosyal turizm anlayışının öncülerinden olan Çelik Güleysoy, farklı statü gruplarına mensup şehir halkının ihtiyaçlarına ticari açıdan fonksiyonel kılınmasını temel alan çağdaş turizm politikasını TTOK’un hedefleri arasına sokmuştur. 1961-1970 arasını kapsayan dönemde Avrupa’nın bellibaşlı şehirlerine yaptığı gezilerde sosyal turizm anlayışının bu merkezlerdeki uygulanış şeklini yakından incelemiş ve izlenimlerini Batıya Doğru (1981) adlı eserinde yansıtmıştır. Ayrıca turizm konusuna mesleki açıdan eğilen Sosyal Turizm (1961), Seyahat Acentalığı (1963), Türkiye’nin Turizm Propagandası (1964) ile Türk Toplumu ve Turizm (1970) adlı çalışmaları, kendi alanında ilk örnekler olma özelliğini taşır.
İstanbul’un turizm potansiyeli açısından tarihi eserlerin restorasyonu sorunu, Çelik Gülersoy’un başlıca faaliyet alanlarından biridir. 1971’de gerçekleştirilen bir düzenlemeyle triptik gelirlini TTOK’na kazandıran Gülersoy, sağladığı bu maddi birikimle şehrin tarihsel eserlerini restore ederek İstanbul kimliğini oluşturan mekanları yeniden gündelik hayata kazandırma çabasına girmiştir. Gülersoy’un öncülüğünde İstanbul’un doğal ve tarihi kültür varlıklarının yeniden ele alınıp turizm amaçlı işletmeler aracılığıyla halkın yararına sunulduğu bu yeniden düzenleme projeleri, suriçinde Sultanahmet ve Edirnekapı ile Boğaziçi’nde Yıldız, Emirgan, Çamlıca ve Çubuklu’da sürdürülmüş ve daha sonra bunlara Fenerbahçe’deki çalışmalar eklenmiştir.