Hakikat firarda kalır; ruh hercai gezer!
Neye hazırsak bilemeyiz.
Çünkü bizi bekleyeni bilemiyoruz.
Yalan dünyada sanal gerçeklerle idare eder gideriz.
Millet iradesi konusuna gelince, aslında önceki de millet iradesi değildi...
İrade bağdan üzüm koparma istediğidir.
Yemek için koparılan üzümden şarap olmaz.
Arap Baharında da Millet iradesi sulta ile yönlendirildi; Arap Yazı da bence aynı zaten.
Sıkıntı AB ve ABD ne istiyor?
Açıkçası bir ara kızışan AB ve ABD arasındaki ilişkiler, düzelince şerrin ittifakı oldu.
Türkiye süreçten dışlandı.
Mübarek düşerken de bu SİSİ denen diktatör ABD'den talimat alıyordu.
Daha ne demek lazım?
İsrail'in Baharı için tezgâhları ayarladılar.
Sonrasında Arap Baharı diye yutturuldu işte.
Dahası, İslam âleminin Allah'tan başka problem havale edeceği merci de yok.
Arap baharı zaten Truman Show'dan ibaretti.
Neden heyecan bastı o zaman da anlamadım.
İsrail bile bölgede hem piyon hem günah keçisi aslında.
Ondan dolayı İsrail'e “vanmünütz,” ama diğerlerine farklı olmadı mı?
İsrail bile bölgede hem piyon hem günah keçisi aslında. Ondan dolayı İsrail'e vanmünütz, ama diğerlerine farklı olmadı mı?
Zamanın ruhu ruhsuzların elinde.
Suriye'de ve Mısır'da gördüğümüz karmaşa ve katliamlar kahrolası odakların Türkiye'de de planladıkları türden eylemler.
Güven duygusu kalmayan birey ve toplumlarda her türlü zihin karmaşası ve fitneye çanak tutulabilir.
Bölgenin halkları bu kahrolası yabancı derin devletlerin oyuncakları konumunda.
Mesele Müslüman toplum olarak hedef seçmek de değil bence.
Mesele Müslüman toplumların bölgede manipülasyonlara çok kolay gelmesi.
Yaklaşık iki asırdır alt yapısı olan bir stratejik şeytanlık, teknolojik, siyasi ve ekonomik güçlerini kullanarak joystickleriyle gösterir.
İki asır her şeyi Allah'tan sonra da devletten beklemeye alıştırılan toplumlar olarak şeytani aklın oyuncağı olan bir İslam âlemi var ortada.
Eze eze İslam âlemine "sizler bir hiçsiniz!" algısını oluşturmak istiyorlar.
Hem de kendi toplumlarının içinden uşaklar ve kuklalarla.
Ve İslam âlemine liderlik edecek olan, başta Türkiye her ülkeye bu tür gizli açık saldırılar devam edecektir.
Onurlu yaşamak hakkımızı istiyorlar.
Ve İslam Âleminin durumları da açık olduğu için adeta, "hadi sizin Tanrınız mı bizim Tanrımız mı kazanacak?" tarzında yaklaşımlar bunlar.
Stockholm sendromu dediğimiz, bu kadar fitneyle baş edemeyince, kendinden, kimliğinden şüphe etmek değil midir?
Sonra hâkim güce tapmak!
Irak'ta bir milyondan fazla insanı yok eden de bunlar değil miydi?
Bir kadın harabeler için de, “Ey Allah'ım neredesin?" diye feryat ediyordu
Karşımızdaki ruhsuz ve duygusuz tagut, bizleri bir de bir şey yapamamakla ikinci kez aciz ve ahmak yerine koymak istiyor.
Petrole batmış karabatak bu cafcaflı yamyamlar için kana batan insanlardan daha önemli olmadı mı? Kan kaç para, petrol kaç?
Mısır ile Türkiye yakınlaştıkça bu kansızlar da şer ittifakını sıkılaştırdılar.
Müstahak mıyız? Cevabını ben veremem.
"İçimizdeki ahmakların yüzünden bizi helak eder misin Allah'ım?" derken artık ben de kendi ahmaklığımı ilan eder oldum.
Türkiye'nin müdahil olduğu her planı dışarda tersine çevirmek için küresel yamyamlar iş başında.
Mısır'a yapılan darbe aynı zamanda Türkiye ve İslam âlemine yapılan darbedir.
Bizi bize kırdırma işini de tasmalı apolete havale ettiler.